TSKB, AFD ve Fransa İstanbul Başkonsolosluğu ortaklığında her yıl Fransız Sarayı’nda düzenlenen kadın istihdamı temalı konferansların altıncısında “yeşil dönüşüm” ve “kadının gücü” temaları öne çıktı.
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ve Fransa İstanbul Başkonsolosluğu’nun işbirliğinde; her yıl Dünya Kadınlar Günü haftasında düzenlenen kadın istihdamı temalı konferanslar serisinin altıncısı 3 Mart’ta, çevrimiçi gerçekleştirildi. Bu yılki konferansın konu başlığı, “Yeşil Dönüşümde Kadının Gücü” oldu.
Fransa İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin, AFD Grup Türkiye Direktörü Tanguy Denieul ve TSKB Genel Müdürü Ece Börü, konferansın açılış konuşmalarını yaptı. TSKB Ekonomik Araştırmalar Yöneticisi Cihan Urhan ise “İklim Değişikliği Çerçevesinde Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumdan sonra başlayan “Kapsayıcı Yeşil Dönüşümde Fark Yaratanlar” konulu panelin moderatörlüğünü TSKB Başekonomisti Burcu Ünüvar üstlendi. Panelde; AFD Cinsiyet Eşitliği Uzmanı Mar Merita Blat, Turkcell Akademi Direktörü Rümeysa Kaymakçı, WWF İletişim Grup Müdürü Neyran Akyıldız ve Meltem Kimya Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Turan Şahin paylaşımda bulundular. Kurumlarındaki kadın istihdamıyla ilgili bilgi veren panelistler, iklim değişimiyle mücadele uygulamaları hakkında da bilgi ve deneyimlerini aktardılar. Konferansın kapanışında Görsel Sanatçı Deniz Sağdıç “Sürdürülebilirlik ve Sanat” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.
“İklim Krizinin Öncü Adımları”
Konferansın açılış konuşmasında, TSKB Genel Müdürü Ece Börü; kadınların eğitime, üretime, sosyal hayata ve karar mekanizmalarına etkin katılımıyla yeşil dönüşümün daha da hızlanacağının altını çizdi. Covid-19’un, dünya ekonomilerinin ani bir küresel krizle mücadele etmesinin ne denli zor olduğunu gösterdiğini vurgulayan Börü, “Bu sınavdan öğrenerek çıkmalıyız. Çünkü çok daha büyük bir ekonomik tahribat oluşturabilecek iklim krizinin öncü adımlarını duymaya başladık. Pek çok sektörde de iklim değişikliği kaynaklı risklerin iş gücü kaybına neden olacağı ve bundan en çok kadınların etkileneceği bir gerçek” dedi. 2020 yılında dünyada yaşanan göçlerin yüzde 90’ından fazlasının sel ve fırtına kaynaklı gerçekleştiğini anlatan Börü, göçlerin kitlesel işgücü hareketliliği yarattığını belirtti. Börü şunları söyledi: “Eş zamanlı olarak pandemiyle ivme kazanan çok hızlı bir dijitalleşme sürecinden geçiyoruz. Kadınların yepyeni iş kollarının oluşmaya başladığı bu çağda, dijital yetkinlik ve beceri uyumsuzluğu nedeniyle işgücü piyasasına erişememesi tüm dünya için büyük bir kayıp olur. İşte tam da bu nedenle ‘yeşil dönüşüm’ ifadesini ‘dijitalleşmeyle güçlendirilmiş kapsayıcı bir yeşil dönüşüm’ olarak genişletmeliyiz. Çünkü dünyamızın sürdürülebilirliği için hepsinin beraber başarılması gerekiyor.”
İklim krizi kaynaklı artan eşitsizlikleri azaltmak için özellikle kalkınma finansmanı pratiklerinin dikkatle izlenmesi gerektiğini belirten Börü, “Biz de TSKB olarak iş ortaklarımız AFD ve Dünya Bankası ile geliştirdiğimiz kredi modelleri sayesinde firmalarımızda kadın istihdamına ve kadın dostu çalışma ortamlarının tesis edilmesine somut katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. Börü sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Aynı zamanda yeşil ve sürdürülebilir projeler de geliştirdiğimiz bu şirketler, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasındaki sinerjik etkileşime iyi birer örnek teşkil ediyorlar. Pandemiler de dahil olmak üzere iklim değişikliğine bağlı küresel sıkıntıların artacağı bir ortamda ve ortak hedefler en fazla 30 yıl sonrasını işaret ederken bir an önce çözüm üretmek zorundayız. Kadın gücünün üretime dahil edilmesi ve yeşil dönüşümün kaldıraçlarından biri olarak kabul edilmesi için etkin iş birlikleri kurarak gereken adımları hızla uygulamaya başlamalıyız.”
Kadınların iklim projelerinin kilit paydaşları olduklarını açıklayan AFD Grup Türkiye Direktörü Tanguy Denieul “Tüm finansman operasyonlarımızda iklim değişikliği ve eşitlik mücadelesinin hiçbir zaman birbirinden ayrılmaması için ortaklarımızla etkin diyalog halinde çalışıyoruz” dedi. Fransa İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin ise kadınların ve kız çocuklarının, iklim krizinden ilk etkilenen grupta yer aldıklarını ve iklim eylemine dahil edilmelerinin önemli bir gereklilik olduğunu belirtti.