#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Yoksa Raporları Sadece Annelerimiz mi Okuyor?

Ethical Corporation’ın düzenlediği 7. Kurumsal Sorumluluk Raporlaması ve İletişimi Zirvesi 27-28 Kasım 2013 tarihinde Londra’da gerçekleşti.

açık radyo açık kalmalı

Ethical Corporation’ın düzenlediği 7. Kurumsal Sorumluluk Raporlaması ve İletişimi Zirvesi 27-28 Kasım 2013 tarihinde Londra’da gerçekleşti. Türkiye’den tek katılımcı olan Sercom Danışmanlık kurucusu Elif Özkul Gökmen, zirveyle ilgili izlenimlerini EKOIQ okuyucularıyla paylaştı.
2001’de Toby Webb tarafından kurulan Ethical Corporation’ı 2006’dan bu yana takip ediyorum. Kurumsal sorumluluk, sürdürülebilirlik, raporlama ve iletişim konularında yılda birkaç konferans düzenliyorlar. Bu konuların kapsandığı bir dergi yayınlıyorlar ve yine oldukça zengin bir web siteleri mevcut. 2006 yılından bu yana katıldığım GRI konferanslarının yanı sıra farklı bir bakış açısı yakalamak amacıyla ve aynı tarihlerde gerçekleşen, benim de çok önemsediğim bir konunun tartışılacağı “Türkiye İnovasyon Konferansı” aklımda olduğu halde Londra’daki konferansa katıldım.

Katılımcı ve Konuşmacı Profili 
İngiltere başta olmak üzere ABD’den İsveç’e, Avusturya’dan Hindistan’a, 20’ye yakın ülkeden yaklaşık 120 katılımcının yanı sıra IKEA, Unilever, Virgin Media, Pirelli, Centrica, Alliance Boots, Marks & Spencer, Akzo Nobel, Nestle, Heineken, ING Group, Tetra Pack ve Titan Group gibi pek çok farklı sektör temsilcisi şirketten sürdürülebilirlik ve iletişim yöneticileri konuşmacı olarak konferansta yer aldılar.
Ethical Corporation yazarlarından Mallen Baker’in bir oturum sırasında yaptığı ankete göre katılımcıların yaklaşık %90’ı halihazırda raporlama yapan, %40’ı raporlarında GRI’ı temel alan, %10’u GRI G4’e göre raporlama çalışmalarına başlayan ve %1’i de entegre raporlama yapan şirketleri temsil ediyorlardı.
Konferansın ilk gününde kurumsal sorumluluk raporlamasının süreç yönetimiyle ilgili en iyi uygulamalara yer verilirken, ikinci gününde sürdürülebilirlik iletişimi ve paydaş katılımı konuları tartışıldı.
Konferansın en dikkat çeken özelliklerinden biri konuşmacıların powerpoint slide kullanmamalarıydı. Konferans yönetimi, bunun amacını teorik konuşmaları azaltıp, soru-cevaplarla daha samimi tartışmalara yer vermek olarak açıklasalar da, konuşmacıların en azından yarısının bu sebeple ana konunun çok dışına çıkmaları ve toparlamak için vakit kaybetmeleri sebebiyle, bu uygulamayı çok verimli bulmadım.

Öne Çıkan Kavramlar 
Konferansta en çok sözü geçen kavramlar entegre düşünce (integrated thinking), önemli ve öncelikli konular (materiality), paydaş katılımı (stakeholder engagement) ve paylaşılan değer yaratmak (CVS-creating shared value) oldu.
Konuşmacıların birçoğu değer yaratan bir rapor hazırlamanın yolunun entegre düşünmekten geçtiğini, entegre düşünce yapısını şirket içine yerleştirmenin finansal ölçütler gerektirdiğini ve bunları oluşturmanın da zaman aldığını belirttiler.
Şirketlerin uzun vadeli değerlerinin ortaya çıkarılması için çok geniş çaplı paydaş gruplarıyla iletişim kurulmasının önemi ve paylaşılan değer yaratmanın da hem hissedarlar hem de toplum için benzer oranda ve ortak değerler yaratmakla gerçekleşeceğini belirttiler.
Önemli ve öncelikli, yani yönetilmesi şirketin elle tutulan ve de tutulmayan değerine katkıda bulunacak, anahtar performans göstergelerine temel oluşturacak konuların tespitinde de paydaş diyaloğunun önemi de tartışılan konulardan biriydi.

“Yazdığım Raporları Sadece Annem Okuyor!” 
İki gün boyunca en hararetle tartışılan konu raporların okunup okunmamasıydı. The Crown Estate yöneticisinin “Yazdığım raporları neyse ki annem okuyor!” esprisi konferansın en neşeli anıydı. Bunun yanı sıra özellikle son tüketiciye ulaşan ve halka açık şirketlerin pek çoğu paydaşlarının artan oranda raporları okuduğunu ya da geribildirimde bulunduğunu belirtti. Goldman Sachs gibi lider yatırımcıların ve rating kuruluşlarının bu iş için ekip kurduklarını ve bu ekiplerin sürdürülebilirlik raporlarını detaylı inceledikleri ve yatırım değerlemelerinde mutlaka dikkate aldıkları da belirtildi.
Raporların dış paydaşlar tarafından okunmadığını iddia eden şirketler dahi raporlama süreçlerinin şirket içinde performans ve değişimin tetikleyicisi olduğunu ve sadece referans alabilmek için dahi raporlardan çok faydalandıklarını belirttiler.
Ethical Corporation kurucusu Toby Webb’in ilgisi ve Konferans Direktörü Elina Yumasheva ve ekibinin güler yüzlü ve yardımsever yaklaşımları ile konferans genel olarak keyifli ve akıcı geçti. Sunumsuz geçen konferansa sponsor şirketlerin standları renk kattı. Ethical Corporation’ın bir sonraki konferansı Sustainable Business Summit 19-20 Mayıs 2014’de Londra’da gerçekleşecek. İlgilenenlere duyurulur.

Elif Özkul Gökmen

EkoIQ Editör

açık radyo açık kalmalı
açık radyo açık kalmalı