Sonu Gelmez Mücadele…
Paris’te gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi Aralık ayına damgasını vuran en önemli çevre olayı oldu. Devletlerin zirveden çıkan yeni iklim antlaşması çerçevesinde vermiş olduğu taahhütler hâlâ zirvede ortaya konan hedefe, yani ortalama sıcaklıkları 1,5 derece ile sınırlandıracak düzeye ulaşmış değil.
2020’de yürürlüğe girecek antlaşma için taahhütlerin ortaya konmasının yanı sıra önemli olan bu taahhütlerin yerine getirilmesi. İşte bu noktada devletleri zorlayacak olan yine vatandaşlar olacak. Yani gezegeni kurtarmak konusunda gerçek çi olacaksak, iklim mücadelesinin önümüzdeki yıllarda sivil toplumda güçlenerek devam etmesi, devletleri ve politikacıları zorlaması gerekiyor. Yoksa doğanın yok edilişi ve iklimin tehlikeli boyutlara doğru değişimi eski tas eski hamam devam edecek gibi. Esasında bu mücadelenin sadece iklim konusunda değil, her alanda sürmesi gerekiyor.
İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik ve temiz su krizi yanlış giden ekonominin bir belirtisi. İçinde yaşadığımız ekonominin fosil yakıtlardan kendini arındırması bizi rahatlatacak, ancak daha fazla yol, daha fazla kentleşme, daha fazla turistik tesis, daha çok maden, daha fazla tarımsal üretim, daha fazla hayvancılık, daha fazla balıkçılık mantığı ile karbonsuz bir ekonomi yaratsak dahi gezegenimizi tüketmeyi sürdüreceğiz. Onun için daha, daha, daha mantığından çıkıp elimizdekilerle yetinmek ve küçülmek gerekecek. Ekonominin, yani bizim kullandıklarımızın topluca azaltılması elzem. Bu da topyekûn bir çevre mücadelesi gerektirecek. change. org’da sürmekte ve büyümekte olan kampanyalar toplumun bu konuda duyarlı ve istekli olduğunu gösteriyor. Ekonomi küçülürken daha daha, daha fazla diyeceğimiz tek konu çevre mücadeleleri olmak zorunda. Çevre mücadelesi olarak militarist ve pek sevmediğim bir ifade olsa da “muharebeleri kazanıyoruz ama savaşı kaybediyoruz”. Onun için çevre konusunda daha fazla insanın kampanya açması, daha geniş kitlelere ulaşması ve sonu gelmez bu mücadelede çoğalarak ve kararlılıkla devam etmesi gerekiyor.
Change.org’da Kampanya Başlatmak İçin Ne Yapmak Gerekiyor?
www.change.org sitesine girin, Kampanya Başlat kutucuğuna tıklayın; aşağıdaki soruların olduğu formu doldurun, Kurallar bölümünü dikkatlice okuyun; sonra isterseniz fotoğraf veya video ekleyip kampanyanızı başlatın.
1- Başlatacağınız kampanya kime yönelik? Biliyorsanız birey, kurum ya da hükümet organının adı ve varsa e-posta adresini yazın.
2- Muhataplardan ne talep ediyorsunuz?
3- Bu kampanya sizin için neden önemli? Bir başka deyişle, insanlar bu kampanyaya neden destek vermeli?
İmzalarla birlikte siteye giren herkes kampanyanızı görebilir; her imza veren de kendi sosyal medya hesaplarından arkadaşları ve takipçileriyle paylaşabilir. Kampanyanızın muhatabına ilk imzalayan 50 kişinin imzasını içeren bir e-posta gider. Sonrasında da düzenli olarak kampanyanızın durumuna dair bilgilendirme e-postaları iletilir.
2015’in Büyüyen Çevre Kampanyaları
Bir seneyi daha geride bıraktık. Gündelik hayatın koşuşturması içinde neler yaşadığımızı, neler için mücadele ettiğimizi kimi zaman unutabiliyoruz. İşte bu yüzden, 2015 yılında en çok hangi çevre kampanyalarına imza verdik, hangi çevre mücadelesinde sesimizi karar vericilere duyurmak istedik, sizin için toparladık. İşte, change.org’da 2015 yılının en çok imza alan çevre kampanyaları:
Yaban Hayvanları İhale Konusu Olmaz: 99 Bin İmza ve Büyüyor
Nisan ayında, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, av turizmi adı altında ihale ilanları yayınlamıştı. Bu ne anlama geliyor peki? Türkiye’de zaten halihazırda birçok canlı türünün soyu tükendi. Bu ihaleyle, sayıları az ve türleri tehlike altında olan ayı, yaban keçisi, dağ keçisi, kızıl geyik gibi birçok canlı daha “parayı veren” tarafından avlanabilecek. Aslı Yanardağ, ihalenin iptal edilmesi için kampanyasını yürütüyor. Şu ana kadar bu kampanyayı 99 bine yakın kişi destekledi. 2015 yılının en ses getiren çevre kampanyasını hâlâ imzalamadıysanız bu linkten destekleyebilirsiniz: change.org/avihalesi
69 Bin Kişi Artvin’in Doğasını Maden Aramaya Kurban Etmeyelim Diyor
Artvin Cerattepe ve Genya Dağı bölgeleri korunması gerekli ekosistem değerlerine sahip. Ülkemizin de imzaladığı BERN ve CITES gibi uluslararası anlaşmalar tarafından da bu özellikler açıkça belirtilmiş ve koruma altına alınmıştı. 69 bin kişi Yeşil Artvin Derneği’nin kampanyasını destekledi. Bölge halkı, Artvin doğasının maden aramalarına kurban gitmemesi için aynı zamanda Haziran’dan beri bölgede nöbet eylemine devam ediyor. Yıllardır süren, kazanılan ancak sonra tekrar tekrar hortlayan bu tehdide karşı siz de imzanızla Artvinlilerin yanında olabilirsiniz: change.org/artvindemadenehayir
84 Bin Kişi “Sahilime Dokunma” Dedi
Kadıköylülerin en önemli nefes alma alanlarından biri olan Fenerbahçe-Kalamış sahiline bir otel ve ticaret alanı yapılması gündeme gelmişti. Kadıköy Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, sahil şeridinin yok olması anlamına gelecek bu imar planının iptal edilmesi taleplerini hem change.org’da başlattıkları kampanya ile, hem de hukuki yollardan iletti. Kampanyalarını nasıl başlattıklarını, projeyle ilgili yorumlarını Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun EKOIQ’ya verdiği özel röportajla bu sayfalara da taşımıştık. Kampanyanın imzacılarından biri “Betonlara gömüp, öldüreceksiniz bizi. Dokunmayın sahilimize. Yeter artık” diyor. Siz de 2015’in en çok ilgi gören ikinci çevre kampanyasına change.org/sahilimedokunma adresinden ulaşabilirsiniz.
47 Bin 300 İstanbullu, Sokak Hayvanları İçin Suluk İstiyor
Habibe Seda Arığ’ın, sokak hayvanları için suluk yapılması talebiyle başlattığı kampanyayı on binlerce insan destekledi. Özellikle yaz aylarında sokaklarda yaşayan hayvanların susuz kalmaması için yürütüyor bu kampanyayı Arığ. Bazı ilçe belediyelerinin kendi ilçelerinde yürüttüğü bu uygulamanın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gündemine gelmesi için kampanyayı bu linkten imzalayabilirsiniz: change.org/sokakhayvanlarinasuluk
İğneada’da “Nükleere Hayır!” Diyen Sadece 65 Bin Kişi Olamaz!
Avrupa’nın en büyük longoz ormanını barındıran İğneada bölgesine nükleer santral yapılmasının gündeme gelmesiyle Zeliha İmay kampanyasını başlattı. “Tekrar yerine konması imkansız bir doğa parçasının yok edilmesine karşıyım. Hem de nükleer santral için” diyor kampanyayı change.org üzerinden imzasıyla destekleyen 65 bin kişiden biri olan Sabiha Sungur. 2015 yılının en çok imza alan dördüncü en büyük kampanyasına bu linkten ulaşabilirsiniz: change.org/igneada. Sanıyoruz bu tehdit sürdükçe bu kampanya da büyümeye devam edecek.
Yeşil Yola “Dur” Diyen 45 Bin Kişi
Karadeniz’in doğa harikası yaylalarını birbirine bir yol ile bağlayacak olan Yeşil Yol’a karşı sadece yöre halkı değil tüm Türkiye harekete geçti. Projenin “Yeşil” olmaktan ziyade Karadeniz’deki doğanın yok edilmesi projesi olduğu gerçeğiyle Ali Şahin kampanyasını başlamıştı. Kampanyasında “Yol Yeşilken Geri Dönün” diyen Şahin’i bugüne kadar 45 binden fazla kişi destekledi ve 2015’in en çok ses getiren beşinci çevre kampanyası oldu. Yaylalara kış gelmesiyle yavaşlayan bu kampanya şüphesiz 2016 baharında hız kazanacak. Kampanyayla ilgili detaylı bilgiye change.org/yesilyolahayir adresinden ulaşabilirsiniz.