Bizi eriten sıcak havalar sağ olsun, iklim değişikliğinin vahametinin farkına vardık. Yıllar içinde diğer en büyük kâbuslarımızdan biri de gıda oldu. Bizden size tavsiye: Gıda A.Ş belgeselini seyredin. işlenmiş gıda gerçekten ne anlama geliyor, bir görün. Peki yediğimiz, içtiğimiz şeyler iklim için ne ifade ediyor? New Scientist dergisi, 2007 yılında etin iklim değişikliğiyle ilişkisini şöyle örneklendiriyordu: Bir kilo kırmızı et, evde tüm ışıkları açık bırakıp 3 saat boyunca arabayla gezmekten daha fazla sera gazı salımına sebep olur. Birçok iddianın aksine gıda ve iklim değişikliği bağlantısında esas büyük sorun nakliye değil. Petrokimyasal ilaç ve gübrelerin yoğun kullanıldığı konvansiyonel tarım uygulamalarının insan kaynaklı sera gazı salımındaki katkısı yüzde 32’yi buluyor. Bu kısır döngünün kırılması içinse Buğday Derneği iki çözüm örneğini bizimle paylaşıyor. ilk örnek Avusturya’dan: Viyana, iklim Koruma Programı “BioAl Viyana” kapsamında, kamu kurumlarına yerel ve organik ürün sağlayarak 2004-2007 yılları arasında 103 bin ton karbon salimini engelledi ve 44,4 milyon Euro’luk tasarruf sağladı. ikinci örnek ise Belçika’dan geliyor: Belçika’nın Ghent şehrinde başlayan “Etsiz Perşembe” programı, şehir halkını her hafta perşembe günleri vejetaryen beslenmeye davet ediyor.