Avrupa işletmelerinin neredeyse yüzde 99’u küçük ve orta işletmelerden oluşuyor. Aynı şey Türkiye için de geçerli ve dolayısıyla KOBİ’lerin sürdürülebilirlikle ilişkilenmesi, ekonominin yeşil dönüşümü için belki her şeyden daha önemli. Ama bir sorun var: Küçük ve orta ölçekli işletmeler bu bilgiye nasıl erişecek?
İşte bu sorunun iyi yanıtlarından birini veren bir proje hayata geçiyor: GoGreen. Yunanistan, İtalya, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye’den toplam 11 ortakla gerçekleştirilen proje, en küçük işletmelerin bile yeşile doğru adım atmaları için gerçekten önemli fırsatlar sunuyor. Dergimizi düzenli takip edenler, gayet iyi bilecektir: En çok önem verdiğimiz konulardan biri KOBİ’lerin yeşil dönüşüme katılmaları. Bunun sebebi de çok açık: Türkiye ekonomisinin neredeyse yüzde 90’ından fazlası küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin sırtında. Dolayısıyla onların sürdürülebilir üretim süreçlerine dahil olmaması, Türkiye’nin yeşil dönüşümde sınıfta kalması anlamına geliyor. Ancak bu konudaki çalışmalar da çok ağır aksak yürüyor. Bunun da basit ve anlaşılır bir nedeni var: Finansal ve kurumsal imkanları ve sınırları dolayısıyla KOBİ’lerin bu konuda ilerlemeleri çok zor. Bilgiye nereden ulaşacaklarını bilmiyorlar; alacakları bilginin mali karşılığını ödeyecek güçleri yok; yeterli kurumsallaştırmayı sağlayabilmiş değiller.
Mart ayında İstanbul Sanayi Odası’nın “GoGreen Projesi ve Temiz Üretim Bilgilendirme Toplantısı” isimli etkinliğiyle duyurduğu GoGreen, tam da bu soruna çözüm bulmak için geliştirilmiş çokuluslu bir proje. Tam ismi “Green Business is Smart Business” yani “Yeşil İş Akıllı İştir” olan ve Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen GoGreen Projesi’nin Türkiye’de iki ortağı bulunuyor: İzmir Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Odası. Yunanistan, İtalya, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye’den toplam 11 ortakla gerçekleştirilen Projenin başlangıç noktası, tam da yukarıda bahsettiğimiz ihtiyaç ve eksiklik. Bu nedenle Proje’de, büyük ihtimalle endüstriyel ve sosyal gelişmişlik düzeyleri ve kültürel dokuları aşağı yukarı birbirine benzer ülkelerin seçilmesine de özel bir önem gösterilmiş.
Projenin birincil hedefi, girişimcilerin ve yöneticilerin çevre bilincini artırmak olarak belirlenmiş ancak projenin asıl farkı, yöntemi. GoGreen asıl olarak web tabanlı bir proje. Bilgiye ulaşımı kısıtlı küçük ve orta ölçekli firmaların sürdürülebilirlik konusundaki ilk bilgi ve deneyimlerini edinmelerini ve tabii ilk adımlarını atmalarını sağlayabilmesi için her kurumun kolayca erişebileceği bir internet sitesi üzerinden çalışıyor. İsteyen her kurum birkaç adımda projenin destekçisi olabiliyor ve ondan sonra da çeşitli modüller üzerinden ilk adımları atabiliyor.
“Yeşil Eğitim Programı” başlığındaki bu kişiselleştirilmiş e-öğrenme programı sayesinde kısa zamanda bir çevresel yol haritası oluşturabiliyor katılımcılar. Eğitim modülleri ve çevrimçi bir platform geliştirilmesi için uğraş veren proje kapsamında yer alan önemli çalışmalardan biri de, çalışmanın ana yürütücü ve destekçileri olan Ticaret Odaları bünyesinde Yeşil İşletme Ofisleri oluşturmak. Kalıcı ve kurumsal hale gelen bu ofisler, özellikle KOBİ’lerin yeşil dönüşümünde gerçekten önemli roller oynayabilir. Proje kapsamında kurulması hedeflenen “Yeşil İşletmeci Rütbe Sistemi” de bizce son derece önemli. Önemli, çünkü her başarının ödüllendirilmesi, bu yola baş koyanların sayısının artmasında kritik bir öneme sahip. Daha çok “havuç politikası” olarak bilinen bu ödüllendirme sistemi, yeşil adımların sadece bir kerelik veya tesadüfi olmasını engelleyebilir. Herkes başarılı olmak ve bu başarının başkaları tarafından bilinmesini ister. Dolayısıyla her şey bir adımla başlar ama ancak böyle bir rütbelendirme sayesinde bu ilk adımlar uzun bir yürüyüşe dönüşebilir.
Toplantı duyuru metninde Avrupa işletmelerinin neredeyse yüzde 99’unun küçük ve orta işletmelerden oluştuğu belirtiliyordu. Yine aynı metin içinde Avrupalı KOBİ’lerin yüzde 6’sının çevre dostu uygulamaları benimsediği yer alıyordu. Bu rakam, büyük ihtimalle Türkiye için çok daha düşük. Anadolu’nun küçük ama arzulu ve yenilikçi girişimcilerinin sürdürülebilirlikle ilişkilenmesi için GoGreen Projesi son derece önemli.
Önümüzdeki günlerde, buna benzer örneklerle karşılaşabilir miyiz? Neden olmasın?