Öyle bir enerji kaynağı düşünelim ki;
- Çevreye zararlı maddelerin bertarafını sağlasın,
- Kendi de çevreye zararlı bir atık üretmesin,
- Santralının kurulduğu bölgedeki hayvansal, tarımsal, endüstriyel ve insan kaynaklı atıkları hammadde olarak kullanırken, bir yandan da enerji üretsin,
- Kapasite faktörü yüksek olsun,
- Sağladığı istihdam, diğer pek çok enerji üretim teknolojilerine göre daha fazla olsun,
- Kaynağı tüm ülkelerde bolca bulunacak kadar da eşitlikçi olsun.
Bu ay yukarıda bazı avantajlarını sıraladığımız “Biyogaz” konusuna değinmek ve bu yolla biraz da günah çıkarmak istedik. Zira web sayfamızda ve sosyal medya kanallarımızda bir süredir ağırlıklı olarak güneş enerjisini işlediğimizi fark ettik. Bu konu herkesin büyük ilgisini çekmekle beraber, biyogaz konusunu inceledikçe Türkiye’de şu ana kadar en az güneş enerjisi kadar ihmal edilmiş bir temiz enerji kaynağı olduğunu gördük.
Her ne kadar sayısız belediye, bu konuda ciddi yatırımlar yapmış olsa da, maalesef yasal düzenlemelerin karmaşıklığı ve eksikliği nedeniyle özel sektörü bu konuda yatırım yapmaya teşvik edecek bir ortam yok. Oysa Almanya ve Hollanda örneklerine baktığımız zaman, çiftçilerin birleşerek kendi imkanlarıyla kurdukları entegre tesislerle büyük işler başarıldığını, kendine yetecek elektrik ve ısı enerjisi üretebildiklerini görüyoruz. Makro düzeyde ülkemizde de yapılmış büyük işler var ancak hiçbir enerji türü, mikro düzeyde uygulanabilir olmadığı sürece ne yeteri kadar çevre dostu olabiliyor ne de yatırımcıya cazip geliyor. Az önce bahsettiğimiz güneş enerjisini çekici kılan noktalardan biri de ölçeklenebilir olması değil mi?
Bu sayfalarda da biyogaz konusunda Türkiye’de hayata geçirilen örnekleri, dünyadan devrim yaratacak projeleri sizler için kısa kısa derledik. Alternatifenerji.com adresli sitemizde de geniş yer verdiğimiz Biyogaz Dosyası’nda biyogaz tesislerinin maliyetlerini inceledik, devletin bu konudaki politikalarını irdeledik, doğru stratejilerin neler olabileceğini bulmaya çalıştık. Bunu yaparken Biyogaz Derneği Başkanı Altan Denizsel, Enfaş Çevre Teknoloji ve Regülasyon Yöneticisi Serkan Anacak ve Altaca Çevre Teknolojileri Genel Müdürü Çağrı Özkök’ün görüşlerinden yararlandık. Ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler portalımızı ziyaret edebilir.
Enerjimizi ziyan etmediğimiz güzel günleri birlikte görmek umuduyla…
Senem Gençer
www.facebook.com/
www.twitter.com/altenerji
www.linkedin.com/altenerji
DÜNYADA BİYOGAZ DEVRİMİNİN SİNYALLERİ
Bill Gates, İdrardan Elektrik Üretimine Yatırım Yapacak
Dünyanın en zengin insanı Bill Gates, idrardan enerji üreten ve telefonları şarj eden projeye yatırım yapma kararı aldı. Birleşik Krallık’taki “University of the West of England” içerisinden bir grup araştırmacı, organik maddeleri elektrik enerjisine çeviren bir mikro enerji hücresi geliştirdi. Burada bahsi geçen organik madde ise idrar. İdrarı elektriğe çevirmek işlemi özel bir grup bakteri tarafından yapılıyor. Enerji hücrelerinin içerisinde yer alan bakteriler, idrar içerisindeki kimyasalları kendi metabolizma işlemlerinde kullanarak elektron üretiyorlar. Bu elektronlar da hücre içerisinde depolanarak enerji olarak kullanılıyor. Bill Gates ise bir süredir bu projeyi yakından takip ediyordu. Bill and Melinda Gates Vakfı’nca ödüllendirilen ve geliştirilen teknolojide gelecek gören Gates, projeye yatırım yapacak.
Boeing’in Biyoyakıtlı Uçuşu Olumlu Not Aldı
Japon Havayolları (JAL) “Camelina” bitkisinden üretilen ikinci nesil sürdürülebilir biyoyakıtla, Boeing 747-300 model uçağında gerçekleştirdiği deneme uçuşunu başarıyla tamamladı. Boeing’in katkısıyla yapılan uçuştan elde edilen verilerin, ikinci nesil biyoyakıtların performansı ve ticari olarak kullanılabilirliği konusunda, sektöre önemli katkılar sağlayacağı öngörülüyor. Yeni yakıt, yine ilk kez Pratt & Whitney’in ürettiği bir motorda denendi. Yolcusuz ve yüksüz olarak düzenlenen yaklaşık 1,5 saatlik deneme uçuşunda, Boeing 747’nin 3 no’lu motorunda %50 oranında klasik uçak yakıtı kerosen, %50 oranında ise biyoyakıt karışımı kullanıldı. İşlem için motorda herhangi bir modifikasyona ihtiyaç duyulmadı. Uçuş süresince biyoyakıt-kerosen karışımı kullanılan motorla, diğerlerinin güç performansı arasında herhangi bir değişiklik meydana gelmedi.
TÜRKİYE’DEN BAŞARILI ÖRNEKLER
Tavuk Gübresinden 2,5 MW’lık Enerji Üretimi
Türkiye’de ve dünyada meydana gelen anormal iklim değişiklikleri, gözleri çevresel kirliliğe ve karbon emisyonlu enerji üretimine çevirdi. Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bu amaçla kurulan tesiste tavuk gübresi kullanılarak elektrik enerjisi üretilmeye başlandı. Şirket yetkilisi Çevre Mühendisi Alev Dumlupınar, yaptığı açıklamada tesiste saatte 2,5 MW elektrik enerjisi ürettiklerinin altını çizerek tesisin üretim olarak aynı anda birkaç amacının olduğunu ifade etti. Dumlupınar,
“Burası aynı zamanda bir piroliz tesisi; hem atık bertarafı yapıyor hem de yenilenebilir bir enerji üretiyor. Bu üretimin sonunda elektrik, ısı ve biyoçar, yani organik gübre üretimi yapıyoruz” dedi. Tesiste tavuk gübresinin dışında, kağıt ve ambalaj atıkları, hatta sigaranın selilozik bölümü dahi atık olarak kabul edilip işlenebiliyor.
Çöp Enerjisi ile Isınan Serada Domates Üretimi
Konya Büyükşehir Belediyesi, Aslım Katı Atık Depolama Sahası’nda kurduğu çöpten elektrik üretimi tesisinde 26 bin haneye yetecek elektrik üretiminin yanında, açığa çıkan ısı değerlendirilerek domates üretimine başlandı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya’nın çöplerinin döküldüğü Aslım Katı Atık Sahası’nda iki yıldır çöpten üretilen elektriğin yıllık 5,6 MW/Sa gücünde ve yaklaşık 26 bin haneyi aydınlatacak kapasitede olduğunu vurguladı ve elektrik üretiminde açığa çıkan ısıyı değerlendirerek sera faaliyetlerine de başlandığını kaydetti. 1200 metrekarelik bir alanda domates üretimine başlandığını dile getiren Akyürek, “Katı atık sahamızda günlük 1200 tona yakın katı atık geliyor, bundan elektrik üretiyoruz. Isı ve debisine göre 30 ton domates üretim kapasitesi söz konusu. Elde edilen enerji tesisin ısıtılması ve aydınlatılmasında da kullanılıyor” bilgisini verdi.