Yenilenebilir enerji karşıtlarının 10 puanlık uzman sorusu hep şu olmuştur: Rüzgar esmediğinde, güneş parıldamadığında ne yapacaksınız? Cevap veriyoruz: Depolayacağız. Ve tüm dünya bunun nasılını araştırırken geçtiğimiz ay, elektrikli aracın dev ismi Tesla’nın CEO’su Elon Musk büyük bir lansman toplantısıyla, “bütün dünyanın enerji altyapısını değiştirmeyi” hedefleyen Powerwall bataryalarını kamuoyuna tanıttı. Borsada dalgalanmalara neden olan Powerwall’ı kimileri “enerji devrimi” olarak nitelendirirken kimi uzmanlar verim ve maliyet sorununa dikkat çekiyor ama her halükârda depolamada yeni bir çağ başlıyor…
Elektrikli otomobil piyasasının öncüsü Tesla, 7/24 enerji depolayabilen yeni ürün yelpazesiyle düşük karbon ekonomisine geçişteki en önemli sorunlardan birini çözmeye talip. Konut ve işyerleri, sanayi tesisleri için farklı kapasitelerde üretilen Powerwall ve Powerpack adlı bataryalar, güneş panellerinden ve düşük tarifeli saatlerde şebekeden elektrik depolayarak güneşin olmadığı saatlerde de yenilenebilir enerji kullanımını mümkün kılıyor. Tanıtımın hemen ardından Tesla’nın bu yeni ürün gamı bazı uzmanlar tarafından “fosil yakıtların sonu” ve “enerji devrimi” olarak nitelendirildi. Fakat bir yandan da firmanın kurucusu Elon Musk’ın sözleriyle “bütün dünyanın enerji altyapısını değiştirmeyi” hedefleyen bu bataryalar maliyet-verim tartışmaları başlattı.
Tesla’nın yeni ürününe dair ilk işaret, firmanın dâhi CEO’su, Paypal’ın kurucusu, SolarCity ve SpaceX’in sahibi Elon Musk’ın 30 Mart’ta attığı “Araba olmayan yeni bir ürün grubunu 30 Nisan’daduyuracağız” tweet’iyle verildi. Bu açıklamayla patlayan tahmin fırtınası, etkinliğe bir hafta kala Tesla’nın yatırımcılara “ev tipi batarya” tanıtılacağına dair attığı mail ile dindi. Etkinlikten iki gün önce dağıtılan davetiyelerde sadece firmanın adı ve “eksik parça” yazıyordu. Tesla’nın örnek alınacak bir PR faaliyetiyle tasarım ve maliyete dair heyecanı doruğa çıkardığı ürünün lansman günü Musk alkışlarla sahneye çıktı ve “Tesla Enerji” adlı yeni segmenti tanıttı. Segment iki üründen oluşuyor: Konutlar için Powerwall, iş yerleri için Powerpack.
Powerwall, temel olarak 130x86x18 cm ebatlarında, 100 kg ağırlığında, duvara monte edilen bir lityum-iyon pil. Günlük uygulamalar için 7 kWh ve yedekleme uygulamaları için 10 kWh kapasiteye sahip cihazlar sırasıyla 3 bin ve 3 bin 500 dolara satılacak. Kapasite artırmak için birden fazla cihaz birbirine bağlanabiliyor. Firma, Powerwall’ın oluşturmayı hedeflediği üç faydayı şöyle özetliyor: Düşük tarifeli saatlerde şebekeden gelen elektriği yüksek tarifeli saatlerde kullanmak üzere depolayarak maddi tasarruf yaratmak. İkinci olarak, güneşin olmadığı saatlerde de yenilenebilir enerjiden faydalanmak için panellerden gelen elektriği depolamak. Ve son olarak, jeneratör gibi devreye girerek elektrik kesintilerinin zararını engellemek. Bataryaların 2 kW sürekli güç sağlaması ve güç çıkışının en yüksek 3kW seviyesine çıkmasına yönelik eleştiriler üzerine, Musk Haziran ayında yaptığı açıklamayla eleştirileri dikkate aldıklarını ve cihazları geliştirerek 5 kW sürekli güç sağlanacağını, üstelik fiyatların da değişmeyeceğini duyurdu.
İklim Kahramanı ve Demir Adam
Ev kullanımının ötesinde Powerpack ürünüyle de işyerleri ve sanayi tesisleri için güç imkanı sunuluyor. Lansman günü Musk sahnedeyken “Bütün bu geceki etkinliğin elektriği bataryalardan sağlanıyor. Bataryalar da gücünü çatıdaki panellerden alıyor. Yani etrafta gördüğünüz her şey depolanan enerji enerjisi” şeklinde konuştu. İşyerlerine yönelik bataryalarsa 100kWh’lık kapasiteye sahip ve 100 batarya birleştirilebiliyor. Bu da şirketler ve hatta küçük ölçekli enerji şebekelerinin ihtiyacını karşılayabiliyor.
Tesla tanıtımla birlikte bataryalar için internet sitesi üzerinden sipariş almaya başladı ve yaz aylarında dağıtıma başlanacağını duyurdu. Firma sadece bir hafta sonra 38 bin Powerwall, 2500 Powerpack siparişi aldıklarını ve 2016 ortalarına kadar bütün üretim kapasitesinin dolduğunu duyurdu. Ekonomi dergisi Bloomberg Business’ın yaptığı hesaba göre bu siparişler yaklaşık olarak 800 milyon dolara tekabül ediyor. Dahası Haziran başında yapılan basın açıklamasına göre şirketlere enerji depolama sistemleri kuran Advanced Microgrid Solutions (AMS) firması 500MWh’lık batarya için Tesla ile anlaştı. Powerpack’in KWh başına 250 dolarlık maliyete sahip olduğu düşünüldüğünde sadece bu anlaşma 125 milyon dolara karşılık geliyor.
Cihazların üretimine, firmanın inşası devam eden 137 futbol sahası büyüklüğündeki 5 milyar dolar maliyetli pil fabrikası, “Gigafactory”nin 2016’da tamamlanmasıyla hız verilecek. Nevada’da Japon elektronik devi Panasonic işbirliğiyle inşa edilen bu fabrika, 50gWh’lık üretim kapasitesine sahip; bunun 35’i otomobil pillerine, geri kalanıysa bu yeni ev ve sanayi tipi bataryalara ayrılmış durumda. Ürünün yarattığı bu Apple-vari fırtınada kuşkusuz Elon Musk’ın da doğrudan etkisi var. The New Yorker dergisinden Dana Goodyear yazısında, “Musk’ın kişiliği etrafında oluşan kült, bizim ne kadar çaresizce bir iklim kahramanına ihtiyacımız olduğunu gösteriyor” yorumunu yaptı. Ürün tanıtımında Musk’ı dinleyen yaklaşık bin katılımcının arasında yer alan, ilk iki Iron Man filminin yönetmen ve yapımcısı Jon Favreau’nun Tony Stark karakteri için Musk’ı örnek aldığını açıklaması, oluşan bu külte dair daha iyi fikir verebilir. Goodyear ayrıca yazısında Musk’ın konuşması sırasındaki alkışları, “Kurtar bizi” sloganlarını, kadınlar tuvaletinde birinin artık ellerini yıkamak yerine arınmak için Musk’a dokunacağını söylemesini örnek gösteriyor.
Tasarım ve Sunumdan mı İbaret?
Eğri oturup doğru konuşalım; Tesla’nın yeni bataryalarıyla yaptığı yeni bir teknoloji yaratmak değil; bu, uzunca bir süredir zaten varolan bir teknoloji. Tesla, cep telefonlarında da kullanılan lityum-iyon pillerin kullanım ölçeğini ilgi çekici bir tasarım, sunum ve tabii yazılımla katbekat genişletiyor sadece. Firma Silikon Vadisi mantığına benzer şekilde mevcut teknolojiyi daha verimli, daha ucuz ve daha iyi bir tasarımla sunuyor. Elektrikli arabalar ve enerji depolama sistemleri konusunda uluslararası faaliyet gösteren Derindere Motorlu Araçlar (DMA) Ar-Ge ve Üretim Direktörü Alper Baykut’un yorumları da benzer yönde: “Powerwal adlı ürünü çığır açacak büyük bir yenilik olarak değerlendirmek yanlış olur, çünkü benzer sistemler piyasada mevcut. Tesla’nın bu ürünle hedefi bireysel müşteriler. Tesla’nın marka bilinirliğini de kullanarak özellikle Amerika pazarında kendine yer bulacağını düşünüyoruz. İnsanların yenilenebilir enerji hakkında daha çok bilinçlendirilmesiyle de bu sistemlere talep artacaktır”. Musk bu doğrultuda tanıtımda “Mevcut bataryaların bir sorunu var; çok kötüler. Pahalı ve büyükler. Powerwall ise güzel bir heykel gibi gözüküyor” sözlerini kullanıyor. Musk’a göre bu yeni heykeller büyük ve bütüncül bir dönüşümün motoru olacak: “Dünyanın enerji altyapısını kökten değiştirmeye çalışmaktan bahsediyoruz. İnsanlığın gücü buna yetebilir. İmkansız değil”. Tesla’nın CEO’su ayrıca bütün dünyadaki elektrik üretiminin 900 milyon batarya ile karşılanacağını da söylüyor. İmkansız geliyorsa, son on yıl içindeki akıllı telefonların ulaştığı yaygınlığı düşünmekte fayda var…
Fakat bunca enerji devrimi fırtınasının arasında eleştiriler de yer alıyor. Forbes dergisinden Christopher Helman ürünü “yeşil zenginler için yeni bir oyuncak daha” sözleriyle nitelendirirken Bloomberg Business’tan Tom Randall, bataryaların “çatı tipi güneş panelleriyle iyi çalışmadığını” kaydetti. Ürünün tek başına konut ihtiyacını karşılamayacağını, şebekenin her koşulda gerekli olacağını belirten Helman, ürün ve kurulum maliyetini, cihazın kullanım süresini ve şebekeden elektrik alımını dahil ettiğinde ürünün konutlar için şebekeden dahi pahalıya geldiğini vurguluyor. Şebekeden tamamen bağımsız çalışmadığı ve panellerin tek başına ev ihtiyacını karşılamadığı sürece Powerwall’ın yetersiz olacağını belirten Helman’ın önerisi, teknolojinin ucuzlaması ve mükemmelleşmesi için ortalama bir konuttansa öncelikle büyük şirketlerin ürünü satın alması gerektiği şeklinde. ABD’nin pek çok eyaletinde uygulanan ve güneş panelleriyle üretilen elektriğin şebekeye satılmasına dair zorunluluğun, Powerwall’la enerji depolamanın önünde büyük bir engel oluşturduğunu belirten Randall ise, Tesla’nın ev tipi batarya satışından şimdilik çok az kâr elde ettiğini, esas Gigafactory üretime geçtiğinde fiyatların düşmesiyle işlerin ilginçleşeceğinin altını çiziyor. JustMeans internet sitesi yazarlarından RP Siegel da benzer şekilde, konutlar için şebeke üzerinden enerji depolamanın ekonomik olmaktan çok uzak olduğunu, ancak büyük ölçekli kurulumların mevcut teknolojiyi ileri götüreceğini belirtiyor.
Depolamada Büyük Rekabet
Öte yandan Tesla’nın bu alanda tek olmadığını da vurgulamak gerekir. İngiliz enerji tedarikçisi Ecotricity talebin az olduğu saatlerde enerji depolayan “kara bir kutu” üzerinde çalıştığını duyurdu. Bir diğer İngiliz firması Moixa Technology de devlet destekli pilot bir projeyle 250 evde Maslow adındaki enerji depolama sistemini deniyor. Alman Sonnenbattery firması da konutlar için enerji depolama cihazı üretiyor. Fakat Musk’ın vurguladığı gibi Powerwall boyut, tasarım ve ses konusunda şimdilik önemli bir fark yaratmış gibi…
Verim ve yenilik konusundaki soru işaretleri ve eleştiriler ne olursa olsun, kesin olan bir şey var ki o da, yenilenebilir enerji konusundaki en önemli sorun olan, depolama alanında yeni bir döneme geçtiğimiz. 2013’te yenilebilir enerji kaynakları, küresel enerji kapasitesine %53’ten fazla net katkıda bulundu. Bu oranın yükselmesinin önündeki depolama engeli de kalkıyor. Unutmadan, Tesla’nın bu süreçte imkanları ve bilgiyi kendine saklamadığını da belirtmek gerekiyor. Zira firma isteyen herkese patentlerini açma ve açık kaynak eğilimini destekleme politikasını bataryalar konusunda da uygulayacağını duyurdu. İlgilenenlere duyurulur…
“Bataryalar Sistemin İnovasyona En Açık Bileşeni”
Enerji depolama ve elektrikli araç konusunda dünyanın farklı bölgelerinde pek çok proje uygulayan Derindere Motorlu Araçlar’ın Ar-Ge ve Üretim Direktörü Alper Baykut, Powerwall ürününü ve enerji depolama teknolojileri konusundaki sorularımızı yanıtladı.
Pil konusunda uzman bir isim olarak öncelikle Powerwall’ı nasıl değerlendiriyorsunuz? Büyük bir yenilik midir? Bundan sonrası için bir ivme kazandırabilir mi?
Tesla’nın Powerwall adlı “güneş enerjisi depolama sistemini” çığır açacak büyük bir yenilik olarak değerlendirmek yanlış olur, çünkü benzer sistemler piyasada mevcut. Tesla’nın bu ürünle hedefi bireysel müşteriler. Tesla’nın marka bilinirliğini de kullanarak özellikle Amerika pazarında kendine yer bulacağını düşünüyoruz. İnsanların yenilenebilir enerji hakkında daha çok bilinçlendirilmesiyle de bu sistemlere talep artacaktır.
Güneş enerjisinin batarya konusunda ihtiyacı neydi, Powerwall bunu karşılayabilecek mi? Mevcut bataryaların eksiği nedir?
Güneş enerjisinden elektrik enerjisi üretimi için kurulan sistemlerde elde edilen enerji depolanmadığı takdirde sadece güneş varken enerji üretilir. Bu enerji bataryalarda depolanmaz ise güneş olmadığında evinizde enerji de olmayacaktır. Bu sisteme bataryaları da dahil ederek bu enerjiyi gün içerisinde depoladığınızda, günün her saatinde bu enerjiyi kullanabilirsiniz. Bu sistemlerde daha önce, ağır, hantal ve kısa ömürlü olan jel aküler kullanılıyordu ama artık günümüzde lityum-iyon bataryalar var. DMA olarak biz de enerji depolama sistemlerimizde bu tip bataryaları kullanıyoruz. Li-ion bataryalar, uzun ömürlü, yüksek enerji yoğunluğuna sahip, küçük hacimli ve hızlı şarj/deşarja imkan veren bataryalardır. Tesla, bu bataryaların üretimini de şirket bünyesine aldı ancak bu bataryalar için gerekli hammaddeyi Kuzey Amerika’dan temin ediyor ki, bu hammaddeler Çin’de çok daha düşük maliyetli olarak üretiliyor.
Bu ihtiyacın karşılanması için yapılması gerekenler, inovasyonlar, icatlar nelerdir sizce?
Solar enerji sistemlerinin inovasyona en açık bileşeni kuşkusuz batarya sistemi. Bataryaların enerji yoğunluklarının artırılması, şarj sürelerinin kısaltılması ve hacimlerinin küçültülmesi inovasyona açık alanlardır. Bu alanlarda çalışmalar yapılıyor ancak önemli olan mevcutta 2 – 3 bin olan çevrim ömründen feragat edilmemesidir.
Firma olarak enerji depolama alanındaki çalışmalarınız hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Bizim uzmanlık alanımız elektrikli arabalar ve enerji depolama sistemleri. Elektrikli araçlardan kazandığımız deneyimle, tüm yenilenebilir enerji kaynaklarından (güneş, rüzgar vs.) enerji depolama cihazlarının müşteriye özel tasarımını yapıyoruz. Tüm sistemlerimizin tasarımı ve üretimini, Türkiye’de tamamen yerli olarak gerçekleştiriyoruz. Ürünlerimiz müşterinin ihtiyaçlarına özel çözümler olduğu için, tasarımlarımızı ve üretimimizi firmanın bünyesinde gerçekleştiriyor olmamız bir zorunluluk aslında.
Sistemlerimiz için, evlerden yatlara, hastanelerden enerji dağıtım şirketlerine kadar çok geniş bir alanda talepler geliyor. Yurtdışı pazarda da ülkelere özel çözümler üretiyoruz. Güney Kore’den gelen talep üzerine güneş enerjisinin depolanması ve depolanan enerji ile devlete ait binaların enerji ihtiyacının karşılanması için harekete geçtik; ürünün Ar-Ge çalışmalarını tamamladık ve şimdi seri üretime geçiyoruz.