Merve Akıncı, kurduğu Organickid markası ile son yıllarda dünyada hızla yaygınlaşan “fairtrade” (adil ticaret) eğilimini çocuk giyimine taşıdı. Yakın zamanda üretim kalitesi, üreticilerle kurulan ilişki konularında Fairtrade International’dan adil ticaret sertifikası alan firmanın Genel Müdürü Akıncı ile adil ticareti ve tekstilde organik üretimi konuştuk.
Berkan ÖZYER
Hangi dürtüler sizi bir organik çocuk giyim markası oluşturmaya itti?
ABD’de North Carolina Üniversitesi Tekstil Tasarımı Bölümü’nden mezun oldum. New York’ta düzenlenen bir haute couture defilesinde asistanlık yaparak profesyonel iş hayatına başladım. 2008 yılında asıl işi iplik ve kumaş üretimi olan ve aile şirketimiz Topkapı İplik’in hazır giyim bölümünün başına geçtim. Bu görevdeyken kurduğum profesyonel ekiple iç pazara yönelik bay, bayan ve çocuk hazır giyim ürünleri tasarlayıp ürettim. 2012’de kızımın doğumuyla birlikte, bebek hazır giyim sektörüyle daha yakından ilgilenmeye başladım. 1972’de kurulan Topkapı İplik’in organik iplik üretiminden aldığı güç ile 2013’te şirket bünyesinde, ailemin de desteğini alarak Organickid markasını hayata geçirdim. Çocuklarımız hayatımızdaki en önemli varlığımız. Onların sağlıklı şeyler giyerek büyümesi ihtiyacı da bu fikri doğurdu. Bu iş bizim için aynı zamanda bir sorumluluk. Beş yıl içinde organik gıda anlayışının yanında organik giyimde de farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz.
Yurtdışı tecrübeniz, markanın oluşumuna ne gibi etkilerde bulundu?
ABD’de yaşadığım süre zarfında organik bebek giyim pazarını yakından inceleme fırsatı buldum. Yurtdışında organik ürün tüketimi Türkiye’den çok ileri seviyede ve tüketicilerden gelen talepler, organik ürünlerin çeşitlenmesi için pazarı zorluyor. Organickid, ambalajından etiketine, fermuarından düğmesine %100 organik olması ve buna rağmen renk ve tasarım çeşitliliği ile bu pazarlarda büyük ilgi gördü. Ancak Türkiye’de de pazarı organikle ilgili bilinçli tüketime yönlendirmeli ve “Organik olan pahalıdır” algısını kırmalıyız. Ülkemizde organik üretim birçok coğrafyaya göre çok daha elverişli. Pazardaki boşluğun değerlendirilmesi gerekiyor. Pahalılık algısını kırmak için hangi adımlar atılmalı sizce?
Maalesef bu önyargı çok yaygın. Ancak sanılanın aksine organiğe ulaşmak o kadar da zor ve pahalı değil. Biz de ürünlerimizi oldukça ulaşılabilir fiyatlarla sunuyoruz. Birçok organik olmayan markalı üründen bile uygun olduğumuzu söyleyebiliriz. Organik iplik üreticisi olma avantajımızı fiyat konusunda sonuna kadar kullanacağız.
Organickid ülkemizde adil ticaret sertifikasına sahip ilk ve tek bebek-çocuk giyim markası konumunda. Sertifikasyon süreci nasıl ilerledi?
Dünya ticaretinde birçok hammadde büyük firmalar tarafından çok ucuza alınıyor. Bunların başında kahve, kakao ve pamuk geliyor. Bu esnada Fairtrade devreye giriyor ve alıcı ile üreticinin arasında sosyal, ekonomik ve çevresel bir bağ sunuyor. Adil ticaret kavramı bilinçli tüketicilere ahlaklı alışveriş yapma hakkını tanıyan bir hareket olarak faaliyet gösteriyor. Aynı zamanda dünya genelinde gelişmekte olan ülkelerdeki üreticilere yardım etmeyi amaçlayan bir sosyal organizasyon olan Fairtrade, üretici ve işçilerle çalışarak, onların ekonomik açıdan kendilerine yeterli hale gelmelerine yardımcı olmayı hedefliyor. Adil ticaret sertifikasına sahip olabilmek için firmaların üreticinin sosyal haklarını ve ürün yetiştiricilerin ürün kalitelerini artırmalarını sağlamaları gerekiyor. Biz de kullandığımız pamuk ve üretim şartlarımız gerekçesiyle sertifikayı almaya hak kazandık.
Faaliyet gösterdiğiniz alan olan tekstilde, özellikle hangi konularda adil ticaret kriterlerine ihtiyaç var?
Özellikle tekstil hammaddesi olan pamuk alımı konusunda ihtiyaç var. Bir ürüne adil ticaret amblemini koymak, tıpkı “organik” ürünlerde olduğu gibi bir dizi ciddi kurala bağlanmış durumda. Sertifika işlerini Fairtrade International (FLO) dünya ülkelerindeki temsilcilikleri aracılığıyla yürütüyor. Bu temsilcilikler doğrudan FLO’ya bağlı olmayan ayrı kuruluşlar. Şu an dünyada 19 ayrı adil ticaret onayı veren şirket var.
Adil ticaret sertifikasının daha ziyade yurtdışı satışlarında olumlu etkisi oluyor. Yerli tüketicilerin bu kavrama yaklaşımı nasıl, bu kavram biliniyor mu?
Evet, yurtdışı satışlarında çok yoğun bir ilgi görüyor. Yerli tüketicilere ise bizler bu sertifikayı tanıtmak, anlatmak durumunda kalıyoruz. Bizler için bu keyif verici bir süreç. Hem bilgilendiriyor hem de Organickid tüketicilerini de bu organizasyonun bir parçası haline getiriyoruz. Yani aldıkları ürün sadece organik, ekolojik değil aynı zamanda adil şartlarda üretilmiş oluyor. Her Organickid müşterisi ihtiyacı olan üreticilere yardımcı olmuş oluyor.
Tekstil alanında “organik” olmak, ne anlama geliyor? Hangi konulara, üretim tekniklerine dikkat ediyorsunuz?
Tekstil alanında organik olmak tarımsal üretimden başlıyor. Pamuk üretimi dünyada en fazla kimyasal bulunduran zirai faaliyetlerden biri olarak gösteriliyor. Bu süreçte üreticiler, tarla etrafında yaşayan insanlar, hayvanlar, toprak, su ve hava da aynı şekilde bu zararlı kimyasallara maruz kalıyor. Organik tarımla yetiştirilen pamuklarda ise zararlı kimyasallar kullanılmıyor. Aynı zamanda toprağın, üç sene boyunca zararlı kimyasallar bulunmadan üretim gerçekleştirmiş bir alan olması gerekiyor. Control Union tarafından denetlenen ve Global Organik Tekstil Standardı (GOTS) sertifikasına sahip olan işletmemizde doğru standartlardaki pamuk, ipliğe ve daha sonra da kumaşa dönüşüyor. Kumaşın boyama sureci yine GOTS standartlarında hiçbir ağartıcı, zararlı kimyasal ve AZO boyar madde içermeden gerçekleşiyor. Daha sonra yine işletmemizde GOTS standartlarında kesilip, dikilip paketleniyor.
Genel anlamda ne tür sertifikasyon süreçlerinden geçtiniz, hangi sertifikalara sahipsiniz?
Organickid sadece ipliği, fermuarı ve ambalajı ile organik değil; ham elyaf üretiminden, dokuma, örme ve boyamaya kadar olan tüm üretim aşamalarında GOTS’a uygun üretim yaptığı için bu sertifikaya sahip. Organickid aynı zamanda sağlığa zararlı gübre ve zirai ilaç kullanımı yapmadan üretimi gerçekleştirdiği için Organic Blend Content Standard belgesine de layık görüldü.
Türkiye’de sadece beş firmada bulunan ve ilk olarak Topkapı İplik tarafından alınan SA8000 Sosyal Sorumluluk Standardı’na (Social Accountability 8000) da sahibiz. Topkapı İplik Avrupa’da da SA8000 standardına sahip ilk iplik fabrikası. FLO Standardı ve tekstilde zararlı kimyasallara karşı güvenilirlik belgesi olan OEKO-TEX Class 1 sertifikasına sahibiz. Son olarak da adil ticaret belgesi sahibi olduk.
Türkiye’de Kapbula gibi organik çocuk kıyafeti üreten firmalar var. Adil ticaret ve organik pazar adına ortak bir proje geliştirilebilir mi?
Evet, Kapbula ile yeni bir işbirliğimiz var. İtalya’dan getirdiğimiz ve her biri ayrı hikayelere sahip organik sebzelerden oluşan bebek şampuanları, Linea Mamma Baby ürünleri Kapbula mağazalarında satışta. Ayrıca Kapbula’da Organickid Exclusive olarak satışa sunmayı planladığımız bir projemiz daha var. Şu an üzerinde çalışıyoruz.
İnternet sitenizde bir de blog var. Bu blogla neyi hedefliyorsunuz?
Anneler, çocukların sağlıklı gelişimi konusunda oldukça duyarlı. İnternet üzerinde sık sık araştırmalar yapılıyor. Organik giyimle ilgili de ilk ulaştıkları firmalardan biriyiz. blog.organickidwear.com ile birlikte annelerimize sadece giyim üzerine değil çocukların her dönemiyle ilgili bilgilendirici paylaşımlarda bulunuyoruz. Emzirme, okul dönemi, bebek masajı, çocuklarda balık tüketimi gibi sağlıktan beslenmeye çok sayıda konuyla ilgili bilgiler veriyoruz.
Önümüzdeki dönem için proje ve hedefleriniz nelerdir?
Üretimimizin %90’ını Almanya, İngiltere, Fransa, İsviçre gibi ülkelere ihraç ediyoruz. Son olarak İtalya ile bir işbirliğimiz oldu. Eylül itibarıyla ürünlerimiz yola çıktı. İtalya’daki satışımız da yine online olarak gerçekleşecek. Onun haricinde dünyanın önde gelen fuarlarına katılıyoruz. Ağustos ayında New York’ta düzenlenen Play Time’da yer aldık. Adil ticaret sertifikasına sahip olmamız bu fuarda ayrı yerde yer almamızı sağladı. Bu yıl da organik fuarlara katılmayı sürdüreceğiz. Organik çorap üzerinde çalışmalar yürütüyoruz. ABD’ye açılma gibi bir projemiz de var. Şu sıralar görüşme halindeyiz.