#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

YAŞANABİLİR KENTLER

İstanbul’un Duvarbahçeleri
İstanbul’da 3. köprü ve 3. havali­manı için 1 milyondan fazla ağaç ke­sildi ve projelerin bitiminde toplam 3 milyon ağacın kesilmiş olacağı resmi kaynaklar tarafından da doğ­rulanıyor. 16 milyon metrekarelik orman alanı yok edilecek.
Bu katliamın hava kirliliği, iklim değişikliği ve su kaynaklarının azalmasına neden olacağı biliniyor. (EKOIQ’da daha önce orman-su döngüsünü ele almıştım.) İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu yanlışın farkına varmış olacak ki Altunizade’de yeni ağaçlar dikmiş. Avrupa’dan Anadolu yakasına Bo­ğaziçi Köprüsü’nden geçtikten sonra lütfen sağ tarafta Altunizade altgeçitteki duvarbahçesine bir ba­kın. Saksı bitkilerinden “ağaçlar” yapmışlar ve görüntüyü daha da şirinleştirmek için martılar, bulut­lar eklenmiş. Şaka mı bu? ‘‘Al sana ağaç’’ dercesine, İstanbul halkıyla dalga mı geçiyorlar? Bilemedim.
Kamu Harcamaları İzleme Platfor­mu (KAHİP) İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2013 bütçesini inceledi ve bulgularını “2015 Yılı İstanbul Büyükşehir Harcamaları İzleme Raporu” olarak yayınladı. Raporu okudum ve sizin de oku­manızı öneririm (https://kahip.org). Rapora göre, Park ve Bahçeler Da­iresi harcamaları 675 milyon lirayı bulmuş. Sorumlulukları çok daha geniş olan Çevre Koruma Dairesi 400 milyon lira harcamış. İstanbul’un en büyük sorunu ulaşıma ancak 175 milyon lira harcanmış. Deprem ve Risk Yönetimi’ne ise 7 milyon lira harcanmış. Park ve Bahçeler için ya­pılan harcama Deprem ve Risk Yöne­timi için yapılan harcamanın 93 katı. Bu veriler doğrultusunda insanın aklına iki olasılık geliyor: İstanbul’un deprem hazırlıkları %100 karşılanmış ve bu konuda para harcamaya gerek yok. Veya deprem hazırlığı Topbaş yönetimi için öncelikli değil. Bütçe önceliklerinde çok büyük bir yanlış olduğu kesin. İstanbul’da Kişi Başına Düşen Yeşil Alan 1 Metrekareden Az!
Tabii ki parklara ve bahçelere para harcanmasın demiyorum. Kentlerde yeşil alanlar yaşam kalitesi ve sağ­lık açısından çok önemli. Yeşilliğin olmaması kentlerde sıcakların daha yoğun yaşanmasına neden oluyor. Yapılanmanın yoğun olduğu yerler­de binalar ve yollar ısındıkça ısı ada­ları meydana geliyor. Binalar ve as­falt bütün gün güneşin ısısını içine çekiyor ve akşam serinleyen havada kalorifer gibi çevreyi ısıtıyorlar. Ye­şil alanlarla karşılaştırıldığında bu­ralarda ısı farkı geceleri 22 dereceyi bulabiliyor. İklim değişikliğinden dolayı yaz mevsimi sıcaklarının her yıl daha arttığını görüyoruz. Bu durumda ısı adaları kamu sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturuyor. 2003 yılında Avrupa’da 70 bin kişi aşırı sıcaklardan ölmüştü. Bunların 15 bini Paris’te hayatını kaybetmiş­ti. Geceleri insanların aşırı sıcaklık­lardan bir nebze olsun rahatlaması için Paris parkları 24 saat açık tu­tulmuştu.
Yeşil alanların kamu sağlığı konu­sunda yararları çok sayıda bilimsel araştırma sonucu teyit edilmiş du­rumda. Yeşil alanda dolaşmak insa­nı ruhsal yönden rahatlatıyor; stres ve depresyonu azaltıcı etkileri var. Yeşil alan yakınlarında yaşayanlar daha çok yürüyüş, spor yapıyor. Mahallelerde yeşil alan olması sos­yal kaynaşmayı sağlıyor, sosyal da­yanışmayı güçlendiriyor. Parklarda oynayan çocuklarda obeziteye daha az rastlandığı gibi, yeşil alanlarda bulunan çocukların bilişsel gelişi­minde artış gözlemleniyor. Ama ne yazık ki okul bahçelerinde genel­likle hiç yeşillik yok. Sadece okul bahçeleri değil, İstanbul kent olarak yeşil alan konusunda çok zayıf ka­lıyor. İstanbul merkezde bu kadar yapılaşma sonucu kişi başına düşen yeşil alan 1 metrekareden az. World Culture Cities Forum çalışmasında kentlerdeki yeşil alan yüzdelerini karşılaştırılmış, İstanbul ve Dubai bu değerlendirmede %2 ile son sıradalar.
Bütün bunları alt alta koyunca insa­nın aklına çok sayıda soru geliyor
– İstanbul’un deprem hazırlıkları ne durumda? Kent olarak depreme ha­zır mıyız?
– İstanbul’un en büyük sorunu ula­şım olmasına karşın nasıl oluyor da park ve bahçelere dört kat fazla para harcanıyor?
– Bu kadar az yeşil alanı olan bir kentin bütçesinin %8’i niçin park ve bahçelere harcanıyor? Ve nereye har­canıyor?
– İnsanların yararlanabileceği nitelikte yeşil alanlar niçin çoğaltılmıyor?
– Okul bahçeleri niçin yeşillendirilmi­yor?
– Duvarbahçeleri yeşil alan olarak sa­yılıyor mu?
İstanbul’un yeşil alan sorunu kamu ve çevre sağlığı açısından “duvarbahçeleri”yle geçiştirile­meyecek kadar ciddi boyutlarda. İstanbul’u yönetenlerin bu konuyu ivedilikle ele almaları gerek. Ayrıca Park ve Bahçeler Dairesi’nin bu ka­dar ölçüsüz harcamalarının hesabı halka verilmeli.
“Şehirlerde ağaçları kesip
Yerine laleler dikerken en ironik
Böbrekleri kurumuş, kan süzmez,
Çürümüştür ümmetin.”
– Abbas Karakaya, Ümmetin Böbrekleri’nden

EkoIQ Editör