#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

2018’de Milyonlar İstedi ve Mucizeler Gerçekleşti

Greenpeace’in, 2018 boyunca yürüttüğü Brezilya Amazon Resifi’ndeki mercanların yaşaması, Endonezya’daki yağmur ormanlarının dünyanın akciğeri olarak kalması ve Antarktika Okyanusu’nda dünyanın en büyük koruma alanının oluşturulması ve buradaki endüstriyel krill avcılığının sonlandırılmasını hedefleyen kampanyalar, birbirinden binlerce kilometre uzakta yaşayan insanların dünyanın geleceği için bir araya geldiklerinde neler başarabileceklerini ortaya koydu.

YAZI: Burcu ÜNAL, Greenpeace Akdeniz İletişim Sorumlusu

Greenpeace, 2018 boyunca ik­lim değişikliği ile mücadelede bü­yük öneme sahip doğal yaşamın ve kaynakların korunması adına küresel ölçekte birçok farklı kampanya yürüt­tü. Bu anlamda özellikle üç kampan­ya ön plana çıktı. İlki 2017’den beri devam eden, Brezilya’da Amazon Resifi’nde sondaj çalışması gerçek­leştirmek isteyen Total ve BP’ye ara­ma izni verilmemesi için yürütülen çalışmaydı. İkincisi 2018 yılı Ağustos ayında başlayan, Endonezya’daki yağ­mur ormanlarında palm yağı üretimi için gerçekleşen yıkımın durdurul­ması için yürütülen kampanya idi. Üçüncüsü ise 2018 yılı Ocak ayında başlayan, Antarktika Okyanusu’nda dünyanın en büyük koruma alanının oluşturulması ile buradaki endüstri­yel krill avcılığının sonlandırılmasını hedefleyen projeydi.

2018 boyunca dünyanın dört bir ya­nından milyonlar Brezilya, Endonez­ya ve Antarktika Okyanusu’nda yaşa­nan bu kıyımlara dur demek için tek yürek oldu, harekete geçti. Milyon­ların verdiği imzalar ve düzenlediği eylemler, insanların güçlerini birleş­tirdiklerinde neleri başarabileceği­ni bir kez daha kanıtladı. Brezilyalı yetkililer Total’in sondaj başvurusu­nu reddetti. Endonezya’da yağmur ormanlarında gerçekleşen yıkımın en büyük sorumlularından dünyanın en büyük palm yağı tedarikçisi Wil­mar, Greenpeace’in taleplerini ka­bul eden bir yol haritası açıklayarak, bu yıkımın sonlandırılacağına dair vaatte bulundu. Söz konusu kam­panyalar arasında tek kötü haber ise Antarktika Okyanusu’ndan geldi. Kasım ayında toplanan Antarktika Okyanusu Koruma Komisyonu’ndan 22 devletin desteğine karşın Norveç, Çin ve Rusya’nın reddi ile Antarktika Okyanusu’nda dünyanın en büyük koruma alanı ilan edilmesi reddedil­di. Fakat bu konuda çalışmalar son bulmadı, halen devam ediyor.

2018 yılında birbirini hiç görmemiş, birbirinden binlerce kilometre uzakta yaşayan insanların dünyanın gelece­ği için bir araya geldiklerinde neler başarabileceklerini ortaya koyan bu hikayeleri sizlerle paylaşarak, 2019’a dair umutları tazelemek istedik.

Amazon Resifi’ndeki Mercanlar Yaşayacak

Greenpeace, 2017 yılında Brezilya’nın kuzeyindeki Amapa Eyaleti’nin kı­yısında bulunan Amazon Resifi’nde petrol araması yapmak isteyen Total’in bu talebine karşı bir kam­panya başlattı. Amazon Resifi’ndeki eşsiz hayatın korunması için Brezilya hükümetinden sondaj çalışmalarına izin vermemesi talep edildi.

Greenpeace, yaklaşık iki senedir bi­lim insanları ve Amapa halkı ile bura­da gerçekleşecek bir sondaj çalışma­sının neden olabileceği petrol sızıntısı riskine dikkat çekiyor ve böylesi bir riskin ekosisteme nasıl zararlar vere­ceğini gözler önüne seriyordu. Bu ça­lışmalar kapsamında geçtiğimiz sene Ocak-Şubat aylarında Greenpeace, Esperanza adlı gemisi ile Amazon Resifi’nde 17 günlük bir keşif turuna çıktı. Keşif, resifin boyutlarının düşü­nülenin çok üzerinde olduğunu orta­ya koydu. Esperanza 17 gün boyunca 2.653 kilometre yol gitti; resifin farklı noktalarını araştıran bir denizaltı ile derinliği 40 ila 220 metre arasında de­ğişen sekiz dalış gerçekleştirdi ve bu eşsiz biyomun olağanüstü fotoğrafla­rını çekti. Keşifte yer alan bilim insan­ları, başlangıçta 9.500 kilometrekare­lik bir alanı kapladığını düşündükleri resifin bu tahminlerinden iki-üç kat daha büyük olduğunu dile getirdiler.

Greenpeace bu çalışmaları sırasında Amazon Nehri ağzında muhteşem bir mercan resifinin de ilk görüntülerini elde etti. Dünyanın dört bir yanında Total’e karşı eylemler düzenlendi. Tüm bu bilimsel çalışmalar ve ey­lemler sonucunda 2 milyondan faz­la insanın imzaları ile destek ver­dikleri kampanya büyük bir zaferle sonuçlandı. Brezilya Çevre Ajansı, Total’e sondaj izni verilmeyeceğini açıkladı. İznin verilmemesine ge­rekçe olarak, Total’in Çevre Etki Değerlendirmesi’nde yer alan “derin belirsizlikler” gösterildi.

Yağmur Ormanları, Dünyanın Akciğeri Olarak Kalacak

2018’in son günlerinde bir diğer gü­zel haber de dünyanın diğer ucu En­donezya için geldi. Greenpeace, palm yağı üretimi için Endonezya’daki yağ­mur ormanlarının yok edilmesine kar­şı Ağustos ayında dünyanın dört bir yanında bir kampanya başlattı. Kam­ panyada dünyanın en büyük palm yağı tedarikçisi Wilmar’dan palm yağı üretimi için Endonezya’daki yağmur ormanlarında gerçekleştirdiği yıkımı sonlandırmasını talep etti.

Kampanya küresel ölçekte yankı uyandırdı. Türkiye’nin de bir parçası olduğu kampanya, palm yağı üretimi­nin yağmur ormanlarındaki orangu­tanların hayatlarını nasıl tehdit ettiği­ni anlatan animasyon videoyu Beren Saat’in seslendirmesi ile başladı ve büyük ilgi gördü. Greenpeace’in ta­lebi, aktivistlerin Wilmar’ın palm yağı yüklü gemilerine tırmanması ile kü­resel ölçekte yükselişe geçti. Tüm bu emeklere 1,3 milyon kişi imzaları ile karşılık verdi. Wilmar da 1,3 milyon kişinin talebine kulaklarını daha fazla tıkayamadı.

Detaylı bir aksiyon planı açıklayan Wilmar, tüm üreticilerini takip ede­rek, yağmur ormanlarında gerçek­leştirilen yıkımın önüne geçileceği­ne dair söz verdi. Dünyanın palm yağı ihtiyacının %40’ını karşılayan Wilmar, verdiği sözleri tutarsa tüm endüstri üzerinde de büyük bir etki yaratacak.

Okyanuslarımız İçin Mücadeleye Devam

2018’de küresel ölçekte yürütülen ve milyonların destek verdiği bir kampanyadan ise kötü haber geldi. Antarktika Okyanusu’nu Koruma Komisyonu’ndaki 25 üye ülkeden, Kasım ayında gerçekleşen toplantıda Antarktika Okyanusu’nda dünyanın en büyük koruma alanının oluşturul­ması talep edildi.

Başta üye ülkeler ile Türkiye de olmak üzere dünyanın dört bir yanında bir­çok aktivite düzenlendi. Türkiye’de “Antarktikalı Penguen” yardım iste­mek için bir seyahate çıktı, şehir şehir dolaştı ve insanlardan bu projeye des­tek olmalarını istedi. Dünyanın farklı noktalarında da penguenler sokaklara döküldü. Bu kampanyaya destek ve­renler arasında dünyaca ünlü oyun­cu Javier Bardem de vardı. Bardem, 2018 yılı Ocak ayında Greenpeace’in Arctic Sunrise gemisi ve bilim insan­ları ile keşif gezisine çıktı, okyanusu­nun 270 metre derinine indi.

Kasım ayında düzenlenen toplantıda kararın alınabilmesi için oybirliği, yani tüm ülkelerin olumlu oy kullanması gerekiyordu. Tüm bu çalışmalara ve 2 milyonu aşkın insanın imzalarına karşın 22 ülke olumlu oy kullanırken Norveç, Çin ve Rusya, Antarktika Okyanusu’nda koruma alanı oluşturulmasına karşı çıktı ve bu nedenle koruma alanı kararı alınamadı.

Fakat Antarktika Okyanusu için ve­rilen mücadele bitmedi. 2019 yılın­da okyanuslarla ilgili bir anlaşmanın Birleşmiş Milletler’in gündemine gelmesi bekleniyor. Eğer bu anlaşma kabul edilirse, dünyadaki tüm okyanusların üçte birini kapsayan de­vasa bir koruma alanı oluşturulacak. Dünyanın geleceği için endişelenen­ler ise bu karar çıkana kadar seslerini yükseltmeye devam edecek.

EkoIQ Editör