#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Karbondioksit Emisyonları Güçlü Politikalarla Birlikte 18 Ülkede Düşüşe Geçti

Yeni yapılan bir araştırmaya göre, yenilenebilir enerjiye geçiş yapan ve fosil yakıt kullanımından geri adım atan ülkeler karbondioksit emisyon oranlarını düşürmede başarılı oluyor.

HABER: Gülce DEMİRER

Nature Climate Change dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, yenilenebilir enerjiye geçiş yapan ve fosil yakıt kullanımından geri adım atan ülkeler emisyon oranlarını düşürmede başarılı oluyor. Araştırma 2005-2015 yılları arasındaki emisyon oranlarını inceleyerek, küresel emisyon oranlarının %28’inden sorumlu tutulan 18 ülkenin, 10 yıllık süre zarfında yılda %2.2 oranında azaltımı başardığını gösteriyor. Araştırmada yer alan İngiltere Doğu Anglia Üniversitesi İklim Değişikliği Bilimi Profesörü, Kanadalı Corinne Le Quéré “Bu 18 ülkeyi ziyaret ettik ve mevcut politikalarını inceledik. Sonucunda iklim değişikliğiyle ilgili daha çok politik yaptırımın olduğu ülkelerde emisyonlardaki azaltımın daha çok olduğunu gördük” dedi.

Araştırmada bulunan bir başka faktör ise bu ülkelerin toplamda daha az enerji kullandıkları; yani daha fazla elektrikli araba veya daha verimli ısıtma sistemleri kullanıyor olabileceği de belirtildi. Politik yaptırımların daha çok olması, daha sürdürülebilir enerjiye geçiş gibi faktörler fosil yakıt kullanımını etkiliyor olsa da, emisyon oranlarını ve enerji girdi miktarını etkileyen ekonomik büyüme veya küçülme gibi daha kapsamlı faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Araştırma da 2008-2009 ekonomik krizinde emisyon oranlarının düşük çıkmasının tesadüf olmadığı belirtiliyor. Araştırma süresince, kontrol grubu olan iki ülkenin ‘ekonomik büyümesi’ çıkartıldığında, enerji verimliliğini teşvik eden politikaların emisyonlardaki kesintilerle bağlantılı olduğu da bulundu.

Le Quéré, Kanada’daki emisyon miktarının ise %3-4 azaltım oranlarına çıkan diğer ülkelere kıyasla, sadece %0.5 oranında azaldığını belirtiyor. Dünyanın en büyük karbondioksit emisyon oranına sahip Çin’de ise herhangi bir düşüşle karşılaşılmadığını ancak oranların aynı seviyede kaldığı belirtiliyor. “Araştırma sonucunda çıkan önemli mesajlardan biri politik yaptırımların ne kadar önemli olduğu. Kapsayıcı ve büyük politikalara, özellikle ülke seviyesinde, iyi finanse edilen ve iyi düzenlenen politikalara ihtiyacımız var” dedi.

Her Şeye Rağmen Umut Var

Birçok ülke emisyon oranlarını düşürmek için çaba sarf ediyor olsa da, küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak için daha fazla çalışılması gerekiyor. Pennsylvania, Penn State Üniversitesi’nden klimatolog profesörü Michael Mann, küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak için seragazı emisyonlarını stabilize edebileceğimiz bir yolun mümkün olduğunu, dolayısıyla hâlâ umut olduğunu söylüyor. Ancak bunun sadece önümüzdeki 20 yıl boyunca, yılda %10 oranında azaltım ile mümkün olacağını da vurguluyor.

Mann, yenilenebilir enerji odaklı bir ekonomi modeli söz konusu olduğunda bu 18 ülkenin, zaten önde bulunduğunu da ifade ediyor.

Le Quéré ise maliyetin düşmesi için tıpkı güneş paneli uygulamasında olduğu gibi, ülkelerin yenilenebilir enerjiye daha çok yatırım yapması gerektiğini vurguluyor. Michael Mann da yenilenebilir enerjinin umut teşkil ettiğini söylüyor.

Genel çerçevede araştırma bulguları, birçok ülkedeki emisyon azaltım çabalarının henüz emeklediğini ancak Paris Anlaşması uyarınca, küresel düzeyde karbon emisyonlarını düşürmek için daha zorlayıcı politik yaptırımlarla, bu çabaların artırılması gerektiğini gösteriyor.

EkoIQ Editör