Yenilenebilir Enerji Yatırımları Artıyor Ama…

REN21 Yenilenebilir 2020 Küresel Durum Raporu’nda bazı ülkeler ve sektörlerde yenilenebilir enerjinin payının arttığını ancak dünyanın, iklim krizini önlemek için olması gereken yoldan çok uzakta olduğu ortaya çıktı. Isı artışını 1,5 derecenin altında tutmak için çok hızlı bir şekilde yenilenebilir enerjiye dönülmesi ve tüm sektörlerde enerji tasarrufunun güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan raporda 2030 yılına kadar küresel karbon salımlarının yarıya düşmesi gerektiği hatırlatıldı.

Bazı ülkelerde yenilenebilir enerji yatırımlarının hızla yükseldiğinin ancak sektörel anlamda toplu bir değişimin yaratılamadığının altını çizen raporda, Türkiye özelindeki satır başları ise şöyle:

Yıldan bağımsız küresel jeotermal kurulu güç sıralamasında Türkiye dünyada dördüncü.
Türkiye aynı zamanda Çin’den sonra jeotermalin doğrudan ısınma için kullanımının en çok büyüdüğü ikinci ülke.
Rapor, jeotermalin emisyonlara ve yeraltı sularına etkisi sebebiyle Türkiye’de oluşan rahatsızlığı da dile getiriyor. Türkiye’de jeotermal faaliyetinden kWh başına 1,0 ile 1,3 kg CO₂ salımı olduğunu, bunun da küresel ortalamanın neredeyse 10 katı olduğunun altını çiziyor. Son yıllarda bu emisyon salımının düştüğü ancak santraldan santrala fark gösterdiği de not düşülmüş durumda.
Toplam küresel hidroelektrik kapasitesi içerisinde ise %3 ile Türkiye dünyada dokuzuncu sırada.
Küresel ısıtma amaçlı güneş enerjisinde ise Türkiye, Çin ve ABD’den sonra üçüncü sırada geliyor. Güneş enerjisiyle su ısıtmak için 2019’da kurulan yeni kapasitede ise Türkiye Çin’den sonra dünyada ikinci sırayı alıyor.
Türkiye’nin yıllık rüzgar kurulumu 2018’e göre artış göstermiş ve 8,1 GW’lık kapasitesine 0,7 GW eklenmiş. Türkiye’de rüzgar enerjisinin toplam elektrik üretimindeki payı ise 2019’da %7,4 olarak gerçekleşti.

Raporun tümüne buradan ulaşabilirsiniz.