Joe Biden, ABD ekonomisini 2050 itibarıyla karbon nötr hale getirecek kapsamlı önlemler alma sözü verdi. ABD’nin yeni başkanı ülkesini, iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için bilim insanlarının altını çizdiği gibi emisyonlarda ciddi azaltım yoluna sokacak.
Joe Biden, ABD ekonomisini 2050 itibarıyla karbon nötr hale getirecek kapsamlı önlemler alma sözü verdi. Bir önceki Başkan Donald Trump’ın iklim deregülasyonu mirasını tersine çevirme gündemi, Paris Anlaşması’na yeniden katılma gibi bazı kolay kazanımlarla başlayabilir; fakat seragazı emisyonlarını net sıfıra düşürmeye doğru giriştikçe daha karmaşık hale gelebilir.
Biden’ın atabileceği adımlar arasında Paris Anlaşması’na yeniden katılmak ve yeşil işler yaratmak gibi yenilikler yer alabilir.
Paris Anlaşması’na Tekrar Katılmak
20 Ocak’ta göreve başlamasının ardından kısa bir süre sonra Biden’ın, Donald Trump’ın çok maliyetli olduğunu söyleyerek çekildiği 2015 Paris Anlaşması’na yeniden katılması muhtemel. Biden, kampanyasında ABD’yi 2050 itibarıyla net sıfır emisyona ulaştırma taahhüdünde bulunurken, Paris Anlaşması’na yeniden katılmak, 2030’a kadar emisyon azaltımlarında daha yakın vadeli bir hedef belirlemesi için baskı yaratabilir.
Biden, dünyanın en büyük seragazı yayıcısı olan Çin’i, Kuşak ve Yol (Belt and Road İnitiative) girişimi yoluyla kömür santrallarını finanse etmeyi durdurmaya ikna etmek için diplomatik bir adım atmak istediğini söyledi. Diğer ülkeleri emisyonları azaltmaya ve karbon depolayan ormanlarını korumaya ikna etmek ise Biden yönetimini test edecek.
Trump’ın Çekildiği Düzenlemeleri Düzeltmek
Biden, Trump’ın düzenlemelerden çekilmesini tersine çevirmek için büyük olasılıkla idari emirler kullanacak. Potansiyel hedefler arasında petrol ve doğalgaz operasyonlarına metan standartlarının yerleştirilmesi ve Kuzey Kutbu’nda sondajın önlenmesi yer alıyor.
Trump, Harvard Üniversitesi Çevre ve Enerji Hukuku Programı izleyicisine göre, düzinelerce emisyon, sondaj ve madencilik standartlarını kapsayan çevreyle ilgili yaklaşık 80 kuraldan çekildi.
Biden’ın ne kadar çabuk idari emir vereceği ve bunlara göre hareket edeceği, koronavirüs salgınının neden olduğu düşük yakıt talebi sebebiyle kaç tane sondajcının yönetimine baskı yapacağına bağlı olabilir. Biden’ın yürütme emriyle yaptıklarının çoğu ise gelecekteki bir Cumhuriyetçi yönetim tarafından tersine çevrilebilir.
Yeşil İşler
Biden, ilk dört yıllık dönemi için 2 trilyon dolar harcama yapma ve 2035 itibarıyla %100 temiz elektriğe ulaşma teklifinde bulundu.
Elektrikli araçlar için şarj istasyonları ve enerji verimli konutlar inşa etmek gibi altyapıda yeşil işler sağlanması adına bu planı ne ölçüde gerçekleştireceği ise büyük ölçüde Kongre’ye bağlı olacak. Cumhuriyetçilerin Senato’nun kontrolünü elinde tutması muhtemel görünürken, Kongre’nin yakın zamanda büyük bir iklim tasarısını kabul etmesi pek olası değil.
Yine de, yeşil ekonomiyi inşa etmek için bazı fonlar, koronavirüs yardımına ilişkin gecikmiş bir paket veya bir altyapı tasarısı gibi daha geniş bir mevzuata dahil edilebilir. Demokrat olan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi bunun iki büyük önceliğinden biri olduğunu söylerken aynı zamanda Cumhuriyetçiler için uzun süredir bir hedef olarak yer alıyor.
Ayrıca Biden, 2035’e kadar elektrik şebekesinin karbondan arındırılmasının da dahil olduğu politikayı uygulamak için Enerji Bakanlığı’nın az bilinen bağımsız bir paneli olan Federal Enerji Düzenleme Komisyonu’na bel bağlayabilir.
Doğalgaz ve Petrol
Trump, seçmenleri Biden’ın petrol ve doğalgaz endüstrisini ortadan kaldıracağına ikna etmeye çalışmıştı. Biden 22 Ekim’de gazetecilere yaptığı açıklamada, fosil yakıtların uzun süre ortalıkta olacağını, ancak yakıtlar için sübvansiyonları kesme planının ABD’nin fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltmaya yardımcı olacağını söyledi.
Biden, büyük enerji yataklarına ulaşan bir sondaj tekniği olan hidrolik kırılma (fracking) konusundaki geniş yasağı desteklemiyor; ancak federal topraklarda yeni petrol ve doğalgaz aramalarına izin verilmesini durdurmak istiyor. Böyle bir yasak sınırlandırılabilir çünkü hidrolik kırılma çoğunlukla özel arazilerde yapılıyor ve mahkemede itiraz edilebilir.
Trump’ın Amy Coney Barrett’ı Yüksek Mahkeme’ye yerleştirmesi muhafazakar çoğunluğunu 6-3’e çıkardı ve Biden’ın iklim politikasına engel teşkil edebilir. Mahkeme, Temiz Hava Yasası’nın 2007’deki genişlemesini Obama dönemi iklim düzenlemelerinin önünü açan seragazlarını içerecek şekilde kısıtlayabilir. Mahkeme, petrol ve doğalgaz boru hatlarıyla ilgili birçok davaya da karar verebilir.
Biden ayrıca, Obama’nın iptal ettiği ancak Trump’ın yeniden canlandırdığı bir proje olan Kanada’nın petrol kumlarından ham petrolü taşıyacak Keystone XL boru hattını durdurma sözü verdi. Biden’ın, İlericilerin ve Yerli Amerikalılar’ın yasal savaşlarda elde ettikleri Dakota Access boru hattını durdurma çabalarını destekleyip desteklemediği ise belirsiz.