#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Global Yatırımlar Artık Sürdürülebilirlik İlkelerine Sahip, Şeffaf Şirketlere Yöneliyor

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye)’nin Entegre Raporlama Türkiye Ağı (ERTA) iş birliğiyle düzenlediği Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi’nin İş Dünyasına Etkileri konulu webinar gerçekleşti. Toplantının açılışında konuşan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, “‘Uy ya da Açıkla’ prensibi ve gönüllülük esasıyla başlayan Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi düzenlemesi ile Sermaye Piyasaları Kurulu’nun hem şirketlerin sürdürülebilirlik kültürünün gelişmesinde hem de ülkenin sürdürülebilir kalkınma yolculuğunda ivmelendirici bir etki yarattığını düşünüyorum” dedi.ERTA Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güler Aras ise “Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi, şirketlerin uzun vadeli bakış açısını benimsemelerini teşvik ederken, yatırımcıların da sermayesini bu çerçevede yönlendirmelerine yönelik çok önemli bir mesajı içeriyor” diye konuştu.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’nın geçtiğimiz Ekim ayında yayımladığı “Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi”nin iş dünyasına etkileri, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye)’nin Entegre Raporlama Türkiye Ağı (ERTA) iş birliğiyle düzenlenen çevrim içi webinarda tüm yönleriyle masaya yatırıldı. Webinarın açılışında konuşan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, “Bu düzenleme, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu eylem planında yer alan ve Borsa İstanbul sorumluluğunda yürütülen ‘Küresel sürdürülebilir yatırım akımlarından firmalarımızın daha fazla pay almasının teşvik edilmesi’ başlıklı eylem maddesi kapsamında yapılan çalışmaları yansıtıyor. SKD Türkiye olarak, bizim de bu önemli çalışmanın bir parçası olmaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi.

İklim krizi başta olmak üzere dünya için hali hazırda var olan sorunların pandeminin etkisiyle çok daha görünür hale geldiğine işaret eden Ebru Dildar Edin, bununla birlikte hem ekonomik hem de sosyal açıdan diğer küresel ve yerel sorunların daha da belirginleştiğini söyledi. Ekonomik ve sosyal dengelerin her geçen gün değiştiği bu ortamda, finansal olmayan göstergelerin de raporlanması şirketler için çok daha önemli bir hal aldığını belirten Ebru Dildar Edin, şöyle konuştu:

“Çevresel, sosyal ve yönetişim boyutları ile beraber sürdürülebilirlik stratejisi, kurumlar için olmazsa olmaz hale geldi. Artık, şirketler faaliyet raporlarında finansal sonuçlar kadar önemli olan sürdürülebilirlik stratejilerini ve uzun vadede nasıl değer yaratacaklarını da raporluyorlar. Uluslararası standartlara uygun olarak yapılan bu raporlamalarda, Entegre Raporlama Çerçevesi en önemli araçlardan biri. Global yatırım akımları da sürdürülebilirlik ilkelerine sahip, şeffaf ve hesap verebilir şirketlere yöneliyor. Global anlamda ortam bu hızla değişirken, iş dünyasında, her zaman, riskler kadar fırsatların da önemli olduğuna dikkatinizi çekerim. Çevresel, Sosyal ve Yönetişim konularında performansı daha iyi olan şirketler; daha düşük sermaye maliyetine, daha yüksek kâr marjına ve şirket değerine ulaşıyor.”

“Dünyanın en büyük 500 varlık yöneticisi şirketlerinin fonları 100 trilyon ABD dolarını aşarken, yöneticilerin %88’inin sürdürülebilir yatırım odağı arttı” diyen Ebru Dildar Edin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İlk sırada yer alan BlackRock, Kasım 2019’da sunduğu sürdürülebilirlik odaklı borsa yatırım fonlarının sayısını ikiye katlayarak 150’ye çıkaracağını açıkladı. Elbette, fırsatları konuşurken, sürdürülebilir borçlanma piyasasının toplam değerinin 1,5 trilyon ABD dolarını aştığını da belirtmeliyim. Pandemiye rağmen bu alandaki ihraçların duraksamadan devam ettiğini görüyoruz. Ülkemizde henüz 1 milyar dolar seviyesinde kalan bu ihraçlarda, hepimiz için büyük bir potansiyel söz konusu.”

Ebru Dildar Edin, “Biz de SKD Türkiye olarak, yaptığımız tüm proje ve çalışmalarda, sürdürülebilir kalkınma konusunda kamuda politika gelişimine katkıda bulunuyor, başta üyelerimiz olmak üzere, iş dünyasına sürdürülebilirlik konusunda rehberlik etmeyi amaçlıyoruz. Dünya her açıdan olağanüstü bir dönemden geçerken, şeffaflığı, sürdürülebilirliği ve insan odaklılığı şirket öncelikleriyle birleştirip raporlayan şirketler, bu dönemde önemli bir avantaj elde edecek. Hızla adapte olan ve çözüm üreten şirketler öne geçecek. SPK düzenlemesinin ortaya çıkardığı çok paydaşlı, risk ve fırsatları değerlendiren, gelecek odaklı, stratejik bakış açısının, şirketlere güven oluşturma, etkin karar alma süreçleri ve sürdürülebilir finansman alanlarında yol göstereceğine inanıyorum” dedi.

ERTA Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güler Aras ise toplantının açılışında şu görüşleri paylaştı:

“Değişen küresel risk ortamı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile değişen paydaş beklentileri, karşılaştırılabilir, güvenilir ve denetlenebilir bilgi talebini artırarak, kurumsal raporlama ekosisteminin geliştirilmesine yönelik çabalara ivme kazandırdı. Bu gelişmelere paralel olarak Türkiye’de SPK tarafından yapılan son düzenleme, şirketlerin uzun vadeli bakış açısını benimsemelerini teşvik ederken, yatırımcıların da sermayesini bu çerçevede yönlendirmelerine yönelik çok önemli bir mesajı içeriyor. Bütüncül ve bilgiler arası bağlantıyı vurgulayan gelişmeler, entegre düşünce temeline dayanan entegre raporlamanın ana akım raporlama haline dönüşeceğine yönelik güçlü sinyaller veriyor. ERTA olarak, bu sürece Türkiye’de öncülük etmekten ve tüm kurumlara destek olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Entegre raporlamanın Türkiye’deki gelişimi amacıyla mesajımızı güçlendirebilecek iş birlikleri ile kurumların bu alandaki gelişmelere uyumu için çabalarımız artarak devam edecektir.”

“Türkiye’de bu önemli gelişmeyi destekleyecek en önemli unsur, sağlıklı bir veri denetim mekanizmasının oluşturulması” diyen Prof. Dr. Güler Aras, konuşmasında şunları paylaştı: “Çerçevede belirtilen ve raporlarda açıklanacak bilgilerin güvence denetiminden geçmiş olması ve doğrulanması, bu bilgilere olan güveni artıracaktır. Bilgilerin güvenilirliği ve karşılaştırılabilirliği için ise bu alandaki denetim ekosisteminin gelişmesine ihtiyaç var. Bununla birlikte, şirketlerin nitelikli bilgi açıklama konusunda en önemli motivasyonları, şüphesiz yatırımcıların beklentileri. Yatırımcılar ve analistlerin güvenilir veriye erişim ve sürdürülebilirlik perspektifinde değerleme yaklaşımlarını gözden geçirmeleri, yatırım performansları açısından olduğu kadar sermaye piyasalarının gelişimi için de kaçınılmaz. Burada da bu alanda değerleme yapabilecek yetkinlikleri olan analistlerin varlığı önem kazanıyor.”

Prof. Dr. Güler Aras, “Karşılaştırılabilir ve güvenilir verinin oluşması ve yatırımcılara sunulması açısından SPK düzenlemesi ile açıklanan çerçevede yer alan bilgilerin Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) ne şekilde raporlanacağı önemli. Henüz bu tür bir raporlama şablonu ya da taksonomisi hazırlanmamış olmakla birlikte sürdürülebilirlik açıklamalarını güvence denetiminden geçmiş ve belirli standartlar çerçevesinde raporlayan şirketlerin zaman içinde yatırımcılar ve tüm paydaşlar tarafından ayrışacakları şüphesiz. Son SPK düzenlemesi Türkiye’nin bu alanda ciddi bir ivme kazanması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi açısından son derece değerli” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından bir panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve ERTA Yürütme Kurulu Üyesi Ediz Günsel’in yaptığı panele, Borsa İstanbul Uluslararası İlişkiler Direktörü Doç. Dr. Recep Bildik, SPK Ortaklıklar Finansman Dairesi Grup Başkanı Dr. Hale Oruç, TKYD Yönetim Kurulu Başkanı ve Batıçim Yönetim Kurulu Üyesi Feyyaz Ünal ve TSKB Genel Müdür Yardımcısı Meral Murathan katıldı.

Borsa İstanbul Uluslararası İlişkiler Direktörü Doç. Dr. Recep Bildik şunları söyledi:

“Sürdürülebilirlik ve entegre raporlama yolunda dönüm noktası niteliğinde çok çok önemli bir gelişme olan Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi düzenlemesinin şirketlerimiz için sürdürülebilirlik odaklı yatırım akımlarından daha fazla faydalanmaları ve sermaye piyasamızın daha fazla gelişmesi adına olumlu sonuçlar getireceğini düşünüyorum.”

SPK Ortaklıklar Finansman Dairesi Grup Başkanı Dr. Hale Oruç, “Ortaklıklar, faaliyet raporlarında Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi kapsamındaki açıklamalara yer vereceklerdir. Sürdürülebilirlik ilkelerine uymama durumunda çevresel ve sosyal risk yönetimindeki etkilerin neler olduğuna ilişkin bilgilerin açıklanması gerekmektedir” dedi.

TKYD Yönetim Kurulu Başkanı ve Batıçim Yönetim Kurulu Üyesi Feyyaz Ünal, “Yönetim kurullarının asli gündeminde olması gereken sürdürülebilirliği bir iş yapma kültürü olmasıdır. Konunun sadece halka açık şirketlerde değil, halka açık olmayan şirketlerimizde de yaygınlaşacağını umuyoruz” şeklinde cevap verdi.

TSKB Genel Müdür Yardımcısı Meral Murathan ise toplantıdaki konuşmasında, “Özellikle reel sektör şirketlerinin sürdürülebilirlik alanındaki uluslararası gelişmelerin dışında kalmamasını, Türkiye’deki iyi uygulamaların dünyaya örnek olmasını önemsiyoruz. Türk şirketlerinin uluslararası dönüşümden en yüksek seviyede istifade edebilecek kapasiteye sahip olduklarına inanıyoruz” dedi.

EkoIQ Editör