EkoIQ Editör
Aşırı hava olayları dünya çapındaki ülkeleri giderek daha çok etkilerken Birleşmiş Milletler Başkan Yardımcısı, yükselen sıcaklıklar uluslararası hedef kabul edilen şekilde sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerinde sınırlandırılmasının öneminin altını çizdi.
Amina Mohammed, bir iklim eylemi üst düzey toplantısında, “Tüm gezegen bir yangın ve sel sezonu geçiriyor” diyerek bunun hem zengin hem de yoksul ülkelerde öncelikle en kırılgan ve savunmasız nüfusa zarar verdiğini söyledi.
Kasımda Glasgow’da gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler (BM) iklim konferansının öncesinde düzenlenen COP26’dan önce Uyum Çözümlerini Hızlandırma Üzerine Diyalog’a bir video mesajı ile katılan Genel Sekreter Yardımcısı, 1,2 derecelik artışla bile görülmekte olan etkilerden bahsetti.
Mohammed, “Dünya çapında ülkeler ve nüfuslar, özellikle de iklim krizinden en az sorumlu ancak krize karşı en savunmasız olanlar daha yıkıcı sonuçlarla kaşılaşacak. İklim krizinin etkileri ekonomiler, topluluklar ve ekosistemlerden yankılanarak kalkınma kazanımlarını silip yoksulluğu derinleştirecek, göçü ve gerilimleri artıracak” dedi.
İklim Adaleti
Mohammed, 2050’ye kadar net sıfır küresel ekonomiye doğru “cesur ve kararlı adımlar” atılırsa küresel ısınmanın hâlâ 1,5 derece ile sınırlandırılabileceğini söyleyerek “şimdi harekete geçmek bir iklim adaleti sorunu ve çözümü bizde” dedi.
Ayrıca, iklim krizinin ön saflarındakiler için uyum ve dayanıklılık konusunda “büyük ölçüde artırılmış bir yatırımın kritik” olsa da toplantıda iklim finansmanının yalnızca %21’inin uyum çabalarına aktarıldığını söyledi.
BM Başkan Yardımcısı, “Gelişmekte olan ülkelerin uyum çabaları için ihtiyacı olan 70 milyar doların yalnızca küçük bir kısmı sağlanıyor” diyerek gelişmekte olan ülkelerin uyum maliyetlerinin 2030’a kadar yılda 30 milyar dolara çıkabileceğini ekledi.
Açığı Kapatmak
Ahlaki bir zorunluluk olmasının yanında, uyum ve dayanıklılığa yönelik erken yatırımlar için açık bir ekonomik durum da var.
Mohammed, “Hayatlar ve yaşam kaynakları kurtulacak” dedi ve Genel Sekreterin bu yüzden bağışçıları ve çok taraflı kalkınma bankalarını kamu iklim finansmanlarının %50’sini uyum ve dayanıklılığa ayırma çağrısında bulunduğunu söyledi.
Ancak yine de desteğe ihtiyacı olan ülkeler, iklim finansmanına erişirken ciddi zorluklarla karşılaşmaya devam edecek.
Mohammed; kuralları basitleştirmenin, en az gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan küçük ada devletleri ve diğer savunmasız ülkelerin erişimini kolaylaştırmanın ve Küresel Uyum Merkezi ile geliştirilen Afrika Uyum Hızlandırma Programı gibi girişimleri hızlandırmanın önemini vurguladı.
Programın, yaşamları ve geçim kaynaklarını koruyan hızlı ve dönüştürücü sonuçlar verme potansiyelini olduğunun ve COVID-19, iklim değişikliği ve ekonominin etkilerini ele almak üzere iklime dayanıklı eylemlerin harekete geçireceğini söyledi ve ekledi: “Afrika halkının çok ihtiyacı olan bu desteği memnuniyetle karşılıyorum.”
İklim Dayanışması
COP26’ya 80 günden az kalırken BM Başkan Yardımcısı, katılımcıları “çok geç olmadan insanlar ve gezgin için cesurca hareket etmeye” çağırdı.
“Bu krize dayanışma ile yanıt vermeliyiz. Uyum, artık iklim denkleminin ihmal edilen yarısı olmamalı” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
EKOIQ
