Akdeniz Koruma Derneği’nin Deniz Koruma Alanlarındaki tecrübelerinin de yer aldığı ve okyanusların korunması için çok önemli olan Deniz Koruma Alanları Kılavuzu, Science Dergisi’nde yayımlandı.
Akdeniz Koruma Derneği Başkanı Zafer Kızılkaya’nın da yazarları arasında bulunduğu “Deniz Koruma Alanları Kılavuzu: Okyanus İçin Küresel Hedeflere Ulaşma Sistemi” isimli bilimsel yayın, altı kıtadaki 39 kurumdan 43 deniz ve sosyal bilimci tarafından hazırlandı. Yayın, Deniz Koruma Alanları (DKA’lar) aracılığıyla dünyada okyanus koruma anlayışının gelişmesine ve küresel hedeflere ulaşmak için biyoçeşitlilik kaybının tersine çevrilmesi konularına katkı sunmayı amaçlıyor.
“Deniz Koruma Alanları Kılavuzu: Okyanus İçin Küresel Hedeflere Ulaşma Sistemi (A Framework to Achieve Global Goals for the Ocean)” adlı bilimsel yayın, okyanusların korunması için deniz koruma alanlarının bütüncül şekilde planlayıp oluşturmak ve izleyip değerlendirebilmek için küresel yol haritası niteliğinde.
DKA Kılavuzu, koruma çalışmalarının düzeyini tam, yüksek, hafif ve minimum olarak dört sınıfta tanımlayarak tüm DKA’lar için izleme ve değerlendirme çalışmalarına da ortak dil kazandırmakta ve okyanusların korunması için etkili çözümler içeriyor.
Zafer Kızılkaya konuyla alakalı olarak şunları söyledi: “Kılavuz, dünya okyanuslarını kurtarmak için DKA’ların nasıl planlanması gerektiğine dair deneyim birikimimizin sonucudur. Gökova Körfezi’nde Türkiye’de ilk kez hayata geçirdiğimiz Deniz Koruyuculuğu Sistemi ve sistemin biyoçeşitlilik ve kıyı balıkçılığı üzerine yarattığı etkiler konusundaki tespit ve tecrübelerimizin, bu yayınla okyanus koruma çalışmalarına yön vermesinden onur duyuyoruz.”
Okyanuslara Gökova Körfezi’nden fayda sağlamak, ülkemizin başarılarındandır. Yayının zamanlaması da okyanuslar ve DKA’lar için son derece önemlidir. Zira, ülkeler 2022’de Çin’in Kunming kentinde Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin ‘2030 yılına kadar okyanusların en az %30’unu koruma’ hedefini müzakere etmeye hazırlanıyor. Bilim insanlarının on yıllık çalışmalarının sonuçları ile hazırlanan DKA Kılavuzu, bu müzakerelere de yön verecek.”
Deniz Koruma Alanları Kılavuzuna Neden İhtiyaç Var?
Dernekten yapılan açıklamada, DKA’ların okyanus koruma için merkezi bir araç olmasına rağmen tüm DKA’lar aynı olmadığı ve çeşitli hedeflere, beklentilere ve etkililik derecelerine sahip birçok DKA türü bulunduğu ifade edildi.
Buna göre, bazı DKA’lar her türlü su ürünleri avcılığına kapalıyken, diğerleri hemen hemen tüm avcılık türlerine açık. DKA’ların bir kısmı etkin yönetim planlarıyla aktif yönetime sahipken, bir kısmı yalnızca kâğıt üzerinde varlık gösteriyor. Bu nedenlerle DKA’lar için hedefler ve koruma sonuçları farklılık gösteriyor.
Bu tutarsızlığın, herhangi bir DKA’dan beklenebilecek koruma sonuçlarına ilişkin yanlış beklentilere neden olarak okyanusların ne kadarının ‘korunduğu’ hakkında da farklı sonuçları beraberinde getirdiği belirtilen açıklamada bunun gerçek ilerlemeyi engelleyerek dikkatleri hem insanların hem de doğanın yararına sağlıklı bir okyanusa ulaşma hedefinden uzaklaştırma riskini yarattığı dile getiriliyor.
DKA’ların nasıl kategorize edileceğine veya olası sonuçlarının nasıl belirleneceğine dair rehber bulunmaması, bu sorunların temel nedeni olması sebebiyle Deniz Koruma Alanları Kılavuzunun bu tutarsızlığın ortadan kaldırılması adına önemi ve gerekliliği ortaya konuyor.