#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

2022’de İzlenmesi Gereken Bilimsel Gelişmeler

2022 hem sağlık olaylarının gündemden düşmeyişi hem de teknoloji ve bilimdeki gelişmelerin hız kazanması sonrasında yeni gelişmelerin yaşanacağı bir yıl. Omicron, ay görevleri, parçacık fiziği ve iklim eylemi önümüzdeki yıl yapılacak araştırmaları şekillendirecek temalar arasında yer alıyor.

Dünya, en azından yakın gelecekte sonu olmayan COVID-19 pandemisinin üçüncü yılına girerken, Kasım sonunda tespit edilen ve hızlı yayılan koronavirüs varyantı Omicron’un etkisini ve oluşturduğu riskleri daha iyi kavradı. İlk sonuçlar, aşıların Omicron’a karşı daha az etkili olduğunu gösterirken; bilim adamları, hastalığın neden olduğu ve şiddeti hakkında daha fazla bilgi edinmek için hâlâ çalışmayı sürdürüyorlar.

2022’de araştırmacılar ve halk sağlığı yetkilileri, yeni SARS-CoV-2 varyantlarının artışını ve enfeksiyondan iyileşen insanlar üzerindeki uzun vadeli etkileri de izlemeye devam edecek.

Gelişmiş ülkeler, mevcut aşıların güçlendirici dozlarını yapmaya başladı ve aşılama hızının Omicron ile ilgili endişeler nedeniyle devam etmesi de muhtemel görünüyor. Ancak dünya nüfusunun neredeyse yarısı henüz tek doz aşı bile olmuş değil. Bu nedenle, ilaç şirketlerinin, küresel kapsamdaki büyük boşluğu doldurmaya başlamak için, düşük gelirli ülkeler için aşılarını daha uygun fiyatlı hale getirmeye yardımcı olmak için patentlerden feragat edip etmeyeceği veya başka adımlar atıp atmayacağı sorusu önem kazanıyor. Bu sırada, virüsün kökeniyle ilgili tartışmalar da devam edecek. Dünya Sağlık Örgütü 26 bilim adamından oluşan bir ekip atayarak bilmeceyi çözme çabalarını yeniledi.

Aşılar Geliştirilmeye Devam Ediyor

Aşı geliştiricileri ise, hızla evrimleşen koronavirüse karşı koruma sağlamak için tasarlanmış yeni nesil aşılara odaklandı. Önümüzdeki yıl, belirli varyantları hedefleyen haberci RNA (Messenger RNA) aşıların geliştirildiğini görebiliriz. Halk sağlığı yetkilileri, diğer teknolojileri kullanan aşıların rolünün artmasını umuyor. Protein bazlı aşılar daha geleneksel bir bağışıklama türü ve bazıları on yıllardır hepatit ve zona dahil hastalıklara karşı kullanılıyor; bu aşılar 2021’de faz III COVID-19 klinik denemelerinde umut vaat etti. DNA’ya dayalı aşıların üretimi mRNA aşılarından daha ucuz ve soğuk depolama gerektirmediği için düşük gelirli ülkeler adına iyi bir alternatif olabilir.

Öte yandan HIV, sıtma ve Lyme hastalığı da dahil olmak üzere diğer büyük virüsler ve hastalıklar için de aşılarda ilerleme kat edilmesi bekleniyor.

Büyük Bonanza Fiziği

Bir kapanma ve kapsamlı bakım çalışmasının ardından, Büyük Hadron Çarpıştırıcısının Haziran ayında İsviçre’nin Cenevre dışındaki Avrupa parçacık fiziği laboratuvarı CERN’deki operasyonlarını yeniden başlatması planlanıyor. LHC’nin ana deneyleri ATLAS ve CMS, ek dedektör bileşenleri katmanlarıyla yükseltildi ve genişletildi. Bu, her birinin her saniyede ürettiği 40 milyon proton çarpışmasından daha fazla veri toplamasını sağlayacak.

Güncellemelerden sonra, biri Japonya’da, biri İtalya’da ve ikisi Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere dünyanın dört yerçekimi dalgası dedektörü, Aralık ayında yeni bir gözlem çalışmasına başlayacak.

East Lansing’deki Michigan Eyalet Üniversitesi’nde, Nadir İzotop Kirişler Tesisinin 2022’nin başlarında faaliyete geçmesi bekleniyor. 730 milyon ABD Doları tutarındaki çok aşamalı hızlandırıcı, bilinen elementlerin binlerce yeni izotopunu sentezlemeyi hedefliyor ve nükleer yapıları ve nötron yıldızlarının fiziği ve süpernova patlamalarını araştıracak.

Ay Görevleri

Uzay ajanslarından ve özel şirketlerden gerçek bir yörünge ve iniş donanmasının 2022’de Ay’a gitmesi planlanıyor. NASA, sonunda astronotları geri götürmesi amaçlanan uzun süredir gecikmiş fırlatma sisteminin ilk testinde Artemis I yörünge aracını fırlatacak. Ajansın CAPSTONE orbiter’ı, Ay’ın yörüngesindeki ilk uzay istasyonu olan Gateway’e hazırlık için deneyler yapacak.

Hindistan’ın üçüncü ay görevi olan Chandrayaan-3, yumuşak bir iniş (araca zarar vermeyen) yapan ilk görev olmayı hedefliyor ve kendi gezicisini taşıyacak. Japonya da SLIM göreviyle Ay’a ilk yumuşak inişini yapacak ve Rusya, Luna 25 iniş aracıyla Sovyet ay programının ihtişamını yeniden canlandırmayı hedefliyor. Kore Pathfinder Lunar Orbiter, Güney Kore’nin kendi Ay keşfini başlatacak.

Özel sektörde, Tokyo merkezli şirket ispace, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Rashid Moon gezicisini taşıyacak olan Hakuto-R iniş aracını piyasaya sürüyor. İki ABD şirketi, Pittsburgh, Pennsylvania’daki Astrobotic Technology ve Houston, Texas’taki Intuitive Machines, NASA araçlarını ay yüzeyine taşıyacak sondaları hazırlıyor. [su_pullquote align=”right”]Ülkelerin COP27’ye 2015 Paris anlaşmasının küresel ısınmayı sanayi öncesi sıcaklıkların 2 ˚C’nin çok altında sınırlandırma hedefine uygun iklim taahhütleri ile gelmeleri bekleniyor.  Bu sırada araştırmacılar, kömür kullanımını azaltma ve metan emisyonlarını azaltma vaatlerini içeren COP26’da verilen taahhütlerin ardından seragazı emisyonlarını izleyecek.[/su_pullquote]

Mars’a ve Yıldızlara Doğru

İzlenecek başka bir epik uzay yolculuğu, Eylül ayında patlaması planlanan ve Avrupa Uzay Ajansı’nın Rosalind Franklin gezicisini Mars’a taşıyarak geçmiş yaşam belirtilerini arayacak olan ortak Rus-Avrupa ExoMars misyonu olacak. Fırlatma başlangıçta 2020 için planlanmıştı, ancak güvenli bir şekilde inmek için gereken paraşütlerle ilgili karşılaşılan sorunlar nedeniyle kısmen ertelenmişti.

Ayrıca Çin de uzay istasyonu Tiangong’u tamamlamayı planlıyor ve bunun için astronomik ve dünya gözlemlerinden mikro yerçekimi ve kozmik radyasyonun bakteri büyümesi üzerindeki etkilerine kadar 1000’den fazla deney düzenledi.

İklim Eylemi

Glasgow’da düzenlenen COP26 zirvesinden güç alan dünyanın dört bir yanından delege, Birleşmiş Milletler iklim müzakerelerinin bir başka turu olan COP27 için Kasım 2022’de Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde bir araya gelecek. 2020’de pandemi kaynaklı bir düşüşün ardından, karbon emisyonları 2021’de artışa geçmişti. Ülkelerin COP27’ye 2015 Paris anlaşmasının küresel ısınmayı sanayi öncesi sıcaklıkların 2 ˚C’nin çok altında sınırlandırma hedefine uygun iklim taahhütleri ile gelmeleri bekleniyor.  Bu sırada araştırmacılar, kömür kullanımını azaltma ve metan emisyonlarını azaltma vaatlerini içeren COP26’da verilen taahhütlerin ardından seragazı emisyonlarını izleyecek.

Biyoçeşitliliği Koruma Çalışmaları

Ülkeler, biyolojik çeşitlilik kaybını yavaşlatmak için yeni bir dizi hedef üzerinde çalışıyorlar. 2010 yılında oluşturulan Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri, 2020 tarihine kadar sağlanamadı. Başlangıçta 2020 için planlanan BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne taraf olanların bir sonraki toplantısının 25 Nisan – 8 Mayıs tarihleri ​​arasında Çin’in Kunming kentinde yapılması planlanıyor, ancak SARS-CoV-2’nin Omicron varyantına ilişkin endişeler, bu planı yine engelleyebilir. Habitat kaybı ve insan faaliyetleriyle bağlantılı diğer faktörler, tahminen bir milyon bitki ve hayvan türünü yok olma riskiyle karşı karşıya bırakıyor ve konu 2022’de de bilimin gündeminde olacak.

Haberin aslına buradan erişebilirsiniz.

EkoIQ Editör