Twitter, pandemi koşulları ile değişen davranışlarını gösteren ilk BirdsEye raporunu yayınladı. Rapora göre gıda sürdürülebilirliği konusu giderek daha çok konuşuluyor, konuşmaların ardında ise Z Kuşağı yer alıyor.
Son birkaç yıldır işletmeler, pandemi koşullarına ve sürekli gelişen tüketici davranışlarına uyum sağlamak için çalışma şekillerini değiştiriyorlar. Bu değişikliğin bir kısmı ise Twitter’da gerçekleşiyor. Bu nedenle Twitter, pandemi koşulları ile değişen davranışları daha iyi anlamak için teknoloji, finans, spor, gıda gibi çeşitli sektörlerde veriler ve uzman analizleri içeren ilk BirdsEye raporunu yayınladı.
Twitter’ın resmi ortakları tarafından hazırlanan ve Twitter sohbetlerindeki verilere dayanan rapor; tüketici trendlerinin yanı sıra gıda endüstrisine dair de önemli bulgular paylaştı.
Sürdürülebilirlik gıda endüstrisinde bir süredir konuşuluyor olsa da Twitter’da gıda üzerine konuşmalar pandemi ile birlikte sektör genelinde olukça değişti; markalar karantinaların yol açtığı etkiler ve hızlı değişimlerle mücadeleye devam ediyor.
BirdsEye raporuna göre Twtitter’da son yıllarda gıda sürdürülebilirliği konuşmalar sürekli artıyor. Sürdürülebilir gıda ile ilgili tüm konuşmaların %46,5’i ise Z Kuşağı tarafından yürütülürken gıda tedariki, gıda kullanımı ve geri dönüştürme yöntemleri öne çıkan başlıklar arasında.
Raporda öne çıkan diğer önemli bulgular ise şu şekilde:
- Ekolojik gıda üretimi üzerine paylaşımlar %3 oranında azaldı
- Çevreci gıda pratikleri üzerine atılan Tweet’lerin %54.4’ü “plastik” kelimesini içeriyor
- Protein üzerine konuşmaların %87.8’i bitki bazlı proteinler hakkında
- Twitter’daki 2021 Dünya Günü tartışmalarının %6.5’i, yeni dikey tarım gelişmeleri ve tarladan sofraya çözümler üzerine gerçekleşti
Gıdanın Geleceği
Twitter’da gıda atığı üzerine sohbetlerin %75’inden fazlası olumsuz yorumlar içeriyordu. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yanı sıra tek kullanımlık plastik alternatiflere yönelik tüketici ilgisi sürdükçe tartışmalar da devam edecek.
Gıdanın geleceğine hazırlanmak, plastik ve ete olan bağımlılığımızı azaltmak anlamına geliyor. Bu nedenle endüstri trendleri, atıklarını azaltmak için kompostlanabilir ambalajlar ve yenilebilir pipetler gibi plastik alternatiflere yönelmeye başladı.
Diğer yandan birçok tüketici bitki veya biyo-bazlı alternatif protein seçenekleriyle giderek daha fazla ilgileniyor. Bu alternatifler, daha fazla gıda dönüştürme verimliliğine sahip, daha düşük sera gazı emisyonları üretiyor ve çevreye, gıda ve beslenme güvenliğine ve daha sağlıklı bir yaşam tarzına olumlu katkı sağlıyor.
Gıda sürdürülebilirliğini etkilemek için markaların önemli bir rolü var: Tüketicilerin %35’i pandemi öncesine göre sürdürülebilirlik referanslarına dayalı markaları daha çok tercih ettiğini belirtiyor. Tüketiciler, uzun vadeli sürdürülebilirlik taahhütleri görmek istiyor.