SHURA Enerji Dönüşümü’nün yayınladığı bültende, Türkiye’de düşük karbonlu teknolojilere yönelimin dikkat çekici olduğu belirtiliyor.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin yayınladığı Shurastat Bülteni’nin 28. sayısında, düşük karbonlu enerji teknolojilerinin geliştirilmesinde ve uygulanmasında Ar-Ge faaliyetlerinin yanı sıra ülke bütçelerinden Ar-Ge’ye ayrılan payın önem taşıdığı belirtiliyor.
Bültende yazılana göre, OECD ülkelerinde enerji için yapılan Ar-Ge harcamalarının fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji ve kolaylaştırıcı teknolojilere kayması enerji dönüşümünü destekliyor. Ayrıca, Türkiye’de bütçeden Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan payın diğer OECD ülkelerine oranla düşük olduğu belirtilirken buna karşın Ar-Ge bütçesindeki artışın ve düşük karbonlu teknolojilere yönelimin dikkat çekici olduğu da vurgulanıyor.
Patentlerin Yarısından Fazlası Güneş Enerjisi Teknolojileriyle İlgili
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) verilerine göre dünyada yenilenebilir enerji alanındaki toplam yıllık patent başvurusu yaklaşık olarak 35-45 bin adet. Buluşlar ve yapılan patent başvuruları Ar-Ge etkinliğinin başlıca göstergesi olarak kabul ediliyor. Bültende aktarılana göre, yenilenebilir enerji alanındaki patentlerin yarısından fazlasının güneş enerjisi teknolojileriyle ilgili olduğunun altı çiziliyor. Yanı sıra 2011-2013 dönemindeki zirvenin ardından 2015 sonrasında patent sayılarında yavaşlama gözlendiği de hatırlatılıyor.
Davranış Değişikliği ve Yeni Teknolojiler
Yüzyıl ortasına dek net sıfır karbon hedeflerine ulaşabilmek için yeni buluşların ticarileşmesinin hızlandırılmasının ve teknoloji startup firmalarının desteklenmesinin önem taşıdığı belirtiliyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın çalışmalarına göre ise net sıfır için karbon azaltımının yarısı davranış değişikliği ve henüz piyasada olmayan yeni teknolojilerden kaynaklanacak.