“Zor Zamanlarda Adil Dönüşümün Bugünü ve Geleceği” temasıyla düzenlenecek olan 12. Yeşil Ekonomi Konferansı’nda, Krizler Çağı olarak adlandırılan dönemin zorlukları içerisinde, adil dönüşüm çalışmalarının tutarlı bir şekilde ilerlemesinin mümkün olup olmadığı tartışmaya açılacak.
Yeşil Düşünce Derneği’nin Heinrich Böll Stiftung Derneği ile ortak gerçekleştireceği “12. Yeşil Ekonomi Konferansı,” 10 Haziran günü, 13.00-17.00 saatleri arasında, hibrit olarak (yüz yüze&canlı yayın) düzenlenecek. “Zor Zamanlarda Adil Dönüşümün Bugünü ve Geleceği” temasıyla yapılacak konferansta, son zamanlarda yaşanan zorluklar içerisinde adil dönüşüm çalışmalarının tutarlı bir şekilde ilerlemesinin mümkün olup olmadığı ele alınacak.
Yeşil Düşünce Derneği’nin 12. Yeşil Ekonomi Konferansı’na yönelik bilgi aktarımı şu şekilde:
“Dünyada toplumsal, ekolojik, politik ve ekonomik olarak yaşanan pek çok felaket, savaş, salgın süreçleri küresel ölçekte hepimizi etkiliyor. Bu nedenle içinde bulunduğumuz çağı; “Krizler Çağı” olarak adlandırıyoruz. Devletlerin sürece ilişkin güncel politikaları, planları ve stratejileri ise durumun aciliyeti karşısında yavaşlığı ve tıkanıklığı ile küresel iyileşmeyi geciktirmekle kalmayıp riske atıyor.
Küresel iyileşme bağlamında gündemimizde olan Paris Anlaşması ile yeşil yeni düzen, sıfır karbon politikası, adil dönüşüm, enerji dönüşümü gibi tematik anlaşmalar ve hedefler doğrultusunda yeni bir düzen inşa etmeye çalışılıyor. Devletler tüketim alışkanlıklarını, enerji kaynaklarını ve kullanımını, ekonomik ve sosyal politikalarını iklim krizini önlemeye ve krize karşı adapte olmaya yönelik değiştirmeyi taahhüt ediyor.
İlk kez 2009 yılında gerçekleştirdiğimiz Yeşil Ekonomi Konferansı’nda küresel olarak o dönemde yeni yeni filizlenen yeşil yeni düzen temasına odaklanıldı. O tarihten itibaren bu alanda güncel tartışmalar izlenmeye devam edildi. Bu bağlamda geçtiğimiz yıllarda adil dönüşümün tanımı, içeriği ve kapsamı doğrultusunda birtakım webinarlar düzenlendi; 11. Yeşil Ekonomi Konferansı’nın ana temasını oluşturdu.
Yaşadığımız Covid-19 salgın süreci, Rusya-Ukrayna arasındaki savaş gibi ani krizler karşısında ise bu uzun vadeli dönüşüm planının ne kadar sağlıklı bir şekilde yürütülebileceğini sorgulamak gerekiyor. Enerji dönüşümünün sistemli ve yeşil bir şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği takip edilemiyor. Ve bu noktada karar alıcıların günü kurtarma planları ile iklim krizini halen göz ardı ettiği gözlemleniyor.”