#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

İkinci Kez Gerçekleşen Yeşil İş Ödülü Sahibini Buldu

Bu yıl ikincisi düzenlenen Yeşil İş Ödülü’nün sahibi Searover kurucusu girişimci Zeynep Balca Yılmaz oldu. Peddon kurucusu girişimci Reyhan Miray ise Yeşil İş Mansiyon Ödülü kazandı. Perili Köşk’te gerçekleşen ödül töreninde; KAGİDER Başkanı Emine Erdem, Yuvam Dünya Dernek Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık, genç iklim aktivistleri Selin Gören ve Atlas Sarrafoğlu söz alarak önemli paylaşımlarda bulundular.

KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) ve Yuvam Dünya işbirliğiyle bu yıl ikinci kez düzenlenen Yeşil İş Ödülü töreni, 14 Haziran günü, Borusan Holding’in mekan sponsorluğunda, Perili Köşk’te gerçekleşti. Başvuruları değerlendiren Seçim Komitesi Emine Erdem, Uygar Özesmi, Canan Ercan Çelik, Elif Ergu, Feride Doğan, Özgül Öztürk ve Prof. Dr. Güler Aras’tan oluştu. Törende Searover şirketinin kurucusu girişimci Zeynep Balca Yılmaz Yeşil İş Ödülü sahibi olurken Yeşil İş Mansiyon Ödülü ise Peddon şirketi kurucusu girişimci Reyhan Miray’a verildi.

Ödül töreninde konuşan KAGİDER Başkanı Emine Erdem, dünyamızın çok zor bir süreçten geçtiğini söyleyerek “Doğanın tahrip edilmesi, iklim krizi, su sorunu, ekonomik ve jeopolitik dengesizliklere baktığımız zaman insanların karşı karşıya kaldıkları sorunların çözümünde, gündelik pratiklerimize geçmeye başlamış olan ‘sürdürülebilir bir kalkınma’ ve ‘yeşil ekonomi’ kavramlarıyla karşılaşıyoruz” dedi.

“Sürdürülebilir Sistemin Anahtarı: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”

Yeşil ekonominin sürdürülebilir bir yaşamın ve büyüme-kalkınma süreçlerinin ekonomik, toplumsal ve ekolojik anlamda tamamlayıcısı konumunda olduğunu belirten Erdem şunları söyledi:  “İnsanlığın geleceği için yeşil ve döngüsel ekonominin yarattığı, daha adil, fırsat eşitliğinin daha yüksek olduğu, dezavantajların azaldığı sürdürülebilir bir sistem gerekiyor. Bu sürdürülebilir sistemin anahtarı ise toplumsal cinsiyet eşitliğiyle, yani kadınların sürece katılımıyla mümkün.”

Kadınların toplum içindeki konumunun ülkelerin gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Erdem, “İstihdamdan sosyal hayata, girişimcilikten siyasi temsile kadar kadınların katılım oranı günümüzde yalnızca istatistiki bir bilgi olmaktan öteye geçmek ve hayatımızın bir parçası olmak durumunda” dedi. Erdem, kadınların ekonomiye katılımının sürdürülebilir kalkınmayı hızlandıracağını, yoksulluğun üstesinden gelinmesine yardımcı olacağını ve eşitsizlikleri azaltacağını ifade etti.

“Daha Yolumuz Çok Ama Hep Birlikte Güçlüyüz”

KAGİDER’in kuruluşundan bu yana sürdürdüğü çalışmalara da değinen Erdem, “Dünya Ekonomik Forumu’na baktığımızda -ki aslında raporlar da bunu vurguluyor; kadınlar geri dönüşümü, sürdürülebilir modelleri işlerine daha çok entegre edebiliyor ve yaptıklarını iş dünyasına da yansıtabiliyorlar” diye konuştu. KAGİDER’in iş dünyasındaki konumunu anlatan Erdem, “Cinsiyet eşitliğine dayalı kültürü geliştirmek, kadın girişimciliğini yaygınlaştırmak, kadın girişimcilerin bilgi ve pazara erişimlerini güçlendirmek ve kolaylaştırmak, ilham alacakları rol modelleri sunmak ve özellikle de cesaret vermek için pek çok çalışmalar yapıyoruz. Kadın girişimcilere fırsat eşitliği yaratırken bir yandan da yeşil ekonomiyi büyütmek ve kadınları güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Sürdürülebilir bir sistemin anahtarının kadınlar olduğunun altını çizen Emine Erdem; Yuvam Dünya Derneği’ne, ön değerlendirme ve seçim komitesindeki tüm gönüllü destekçilere, KAGİDER üyelerine, ödül törenine ev sahipliği yapan Borusan’a ve yöneticilerine teşekkür ettikten sonra “Daha yolumuz çok ama hep birlikte güçlüyüz” diyerek sözlerini noktaladı.

“Bu Krizden En Çok Kadınlar ve Çocuklar Etkileniyor”

Törende söz alan Yuvam Dünya Dernek Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık ise, insanlığın şimdiye kadar en ciddi krizle karşı karşıya olduğunu, bu krizin ise iklim krizi olduğunu söyledi. Kocabıyık, “İklim kriziyle mücadelede, dünyada en ön safhalarda hep kadınları görüyoruz. Aynı zamanda bu krizden en olumsuz etkilenen grupların başında da kadınlar ve çocuklar geliyor” dedi.

Yapılan araştırmaların kadın liderliğinin çok daha iyi sonuçlara vesile olma potansiyeli taşıdığını belirten Kocabıyık şu şekilde konuştu: “Kadınlar lider pozisyonlarında olaylara, farklı görüşlere daha açık bir şekilde ve daha duyarlı bakarak olaylara yönelik daha uzun vadeli yaklaşım gösteriyorlar. Ekonomimizi ve enerji sektörümüzü yeniden geliştirme, herkes için daha yeşil, daha temiz ve daha adil bir gezegen yaratma fırsatımız var. ‘Yeryüzü tükenmez bir kaynaktır, istediğinizi alın’ diyen doğrusal ekonomiden çıkıp ‘Yeryüzünün sınırları vardır ve sınırlarına saygı duyun’ diyen döngüsel ekonomi modeline geçme zamanı.”

Karbonsuz bir geleceğin mümkün olduğunu vurgulayan Kocabıyık, sürdürülebilir dünya inşa etme görevinde hepimize roller düştüğünü hatırlattı. Kocabıyık, “Çevresel ve toplumsal konuları kendine dert edinen işlere her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olan bu dönemde; KAGİDER ve Yuvam Dünya tarafından düzenlenen Yeşil İş Ödülü törenine aldığımız yoğun ilgi, ilham veren başvurular, birbirinden değerli girişimler ve hikayeler hepimize umut verdi” dedi.

“Türkiye’de de Çok Güzel İşler Yapılıyor”

Ödül töreninde söz alan genç iklim aktivistleri Selin Gören ve Atlas Sarrafoğlu da kısa birer konuşma yaptılar. İklim krizinin yalnızca küresel sıcaklık artışı ile sınırlı bir tehdit olmadığını belirten Selin Gören, “Kadınlar hem iklim krizine karşı daha savunmasız hem de karar alıcı mekanizmalarda hâlâ ne yazık ki yeterince yer almayan bir grup. Bu nedenle kadın liderliğinin öne çıkarılması ve bu tarz işlerin desteklenmesi çok önemli. Türkiye’de de çok güzel işler yapılıyor. Bazen güzel yapılan işlerin kutlanması ve mutlu olunması lazım, bugün de o günlerden biri” dedi.

“Biz Değilsek Kim, Şimdi Değilse Ne Zaman?”

Daha iyi bir gelecek hakkında konuşmak istediğini söyleyen Atlas Sarrafoğlu ise “Sadece gelecek nesiller için değil, geçmekte olan nesiller için de konu aynı. Hatta bütün canlılar ve cansız diye önemsiz saydığımız varlıklar için de aynısı geçerli. Örneğin, dinamitle patlatılan kayalar ya da kirletilen denizler, yok edilen topraklar… Bunları düzelttiğimiz zaman daha iyi bir geleceğe kapıları açmış olacağız. Ateşi, suyu, toprağı ve havayı kontrol etmeyi öğrenen atalarımızın girişimciliği ile bu hikaye başlamış oldu. Bunları aşırı kullanan dedelerimiz ve babalarımız ile birlikte kontrolden çıkmış bir krize dönüştü. Bizim kuşağımız tarafından da çözülmesi istenen bir kriz olduğu hatırlatıldı. Çözümü her yerde arıyoruz. Yaş aldıkça neye ihtiyacımız olduğunu anlamaya başlıyorum, ihtiyacımız olan şey başlamak” dedi.

Tüketimin dünyayı da tükettiğini hatırlatan Sarrafoğlu, “Umutsuzluğa kapılmayın, bilim şu anda harekete geçmemiz gerektiğini ve şu an harekete geçersek hâlâ zamanımızın olduğunu söylüyor. Ve iklim aktivisti olun, çünkü sizi aramızda görmekten büyük mutluluk duyarız” diye konuştu. Sarrafoğlu son olarak “Biz değilsek kim, şimdi değilse ne zaman?” sözleriyle seslenerek konuşmasını noktaladı.

Son olarak ödül töreni hakkında EKOIQ’ya konuşan KAGİDER Başkanı Emine Erdem şunları söyledi: “KAGİDER 10 yıl önce Yeşil KAGİDER’i kurmuştu. Özellikle pandemi sürecinde dünyada eşitsizlikler yükseldi ve herkesi etkileyen iklim değişikliği kadınları daha fazla etkiler oldu. Biz de bu noktada kadınların bir adım daha öne geçmelerini arzu ediyoruz. Dört senedir pusula.org eğitim altyapımız ile eğitimler veriyoruz ve farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Kadınların daha bilinçli olarak bu ekosistemde varlık göstermeleri çok kıymetli. Düzenlediğimiz yarışmanın sürdürülebilir olmasını istiyoruz ki kadınları cesaretlendirebilelim, ‘Ben de yapabilirim’ diyebilsinler. Bu yönüyle yarışmalar ilham veren rol modelleri daha görünür kılmak için önemli. Daha gidecek yolumuz var ama kadınların toplumsal duyarlılıkları çok daha güçlü. Katılan, cesaret gösteren, görünür olmak için mücadele eden kadın girişimcileri yalnız bırakmayacağız. Sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal eşitlik için kadınları entegre etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz.”

Görüşlerini EKOIQ’ya aktaran Yuvam Dünya Dernek Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık ise iklim krizinin çok fazla ekonomik fırsat da barındırdığını ve bu fırsatları kadınlara gösterebilmeyi istediklerini söyledi. Yeşil İş Ödülü hakkında konuşan Kocabıyık, “Ödül töreni ile kadınların, başka kadınlara ilham olmalarını istedik. Sürdürülebilirlik liderlerine baktığınızda çoğunlukla kadınlardan oluştuklarını görüyorsunuz ama bazen sesleri duyulmuyor. Seslerinin daha gür çıkmasını sağlamak, kadınları bu mücadelenin içine katarak girişimcilikle güçlendirmek açısından ödül törenini son derece önemli buluyorum” dedi.

EkoIQ Editör