#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Mısır’daki Hükümet Karşıtları COP27 İklim Zirvesi’nin Dışında Bırakılıyor

Mısır’daki sivil toplum grupları, COP27’ye başvuru sürecindeki inceleme faaliyetlerinden şikayetçi. Mısır Hükümeti’ni olumsuz yönde eleştirenleri adeta “filtreleyen” gizli bir kayıt sürecinin olduğu iddiası gündeme oturdu. Buna göre, Mısır Hükümeti’ne yönelik eleştirilerde bulunanların COP27 İklim Zirvesi’ne katılımları engelleniyor.

Haber: Ruth MICHAELSON

Çeviri: S. Sena AKKOÇ

Mısır Dışişleri, Çevre ve Sosyal Dayanışma Bakanlıkları, geçtiğimiz yıl başvuruları kapanan resmi gözlemci statüsü başvurularından farklı bir süreci devreye koydu. COP27 katılımı için kayıt başvurusuna izin verilecek sivil toplum grupları, özel incelemeye ve seçime tabi tutuldu. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) başvuru detayları yalnızca izin verilen bir kesime iletildi.

Başvuru süreci ve seçim kriterleri kamuya açıklanmamakla birlikte gruplara ve sivil toplum gruplarına ilgili bakanlıklar tarafından hiçbir açıklama yapılmadı. COP27’ye nasıl katılabilecekleri konusunda bilgiye erişemeyen bir kesim, dışarıda bırakıldı.

“Mısır’la İsviçre’yle Çalışırmış Gibi Çalışıyorlar”

Bakanlık incelemesi yüzünden konferansa katılamayan kuruluşlardan biri olan Mısır Haklar ve Özgürlükler Komisyonu’ndan (ECRF) Ahmed Abdallah, “Hükümetin Birleşmiş Milletler’e kimin STK olup olmadığını söylemesine izin veremezsiniz” görüşünü paylaştı. Abdallah, “BM’nin Mısır gibi bir ülkeyle çalışırken bağımsız kuruluşların eşit başvuru hakkına sahip olmasını sağlamak için özen göstermesini beklerdiniz. Ancak bu özen gösterilmiyor. Mısır’la İsviçre’yle çalışırmış gibi çalışıyorlar” dedi.

Mısırlı hükümet yetkililerinin, özellikle insan hakları konusunda kendilerini eleştiren kurumları eleme çabaları, Şarm el-Şeyh’deki COP27’de protestoların bastırılmasına ve sivil topluma yönelik baskıcı tutuma ilişkin endişeleri artırıyor. Gözlemciler, BM’nin ev sahibi ülkenin protestoları engellemesine ve sivil toplum katılımının kısıtlanmasına “üstü kapalı bir şekilde” izin vermesinden çekiniyor.

Davet Süreci için “Yazılı Bir Politika Belirlenmedi” Açıklaması

UNFCCC yetkilisi, ev sahibi ülkelerin kendi belirledikleri kuruluşları davet etme yetkilerinin olduğunu, “yazılı bir politikanın belirlenmediğini” söyledi. Örneğin, Birleşik Krallık, hiçbir kurumun COP26’ya davet edilmesini önermemişti.

UNFCCC yetkilisi, “Mısır Hükümeti’ne, COP27 bürosundan belirli kuruluşlar için kabul sağlaması talebinde bulunabileceklerini bildirdik. Mevcut zaman ve kaynak kısıtlarını göz önüne aldığımızda bu kuruluşları inceleyerek durum tespiti yapabilecek durumda değiliz. Şayet öneri listesinin işlenmesini kolaylaştırmasaydık Mısır’daki sivil toplum gruplarının COP27’ye erişimleri sınırlı olacaktı” şeklinde konuştu. Yetkili, “Sekretarya mevcut koşullarda sivil toplumdan daha az kapsayıcı bir katılım sağlanacağını düşünmekle birlikte kabul başvurusunda bulunan ev sahibi ülke kuruluşlarının tek taraflı olup olmadığını belirlemek konusunda söz sahibi olmadığını da düşünüyor” dedi.

“Eleştirel Sesler Dışarıda Bırakılıyor”

Abdallah, Mısır Hükümeti’nin iklim zirvesini “İnsanların kirlilikten, yoksulluktan ve baskıdan muzdarip kentlerden uzak tutulduğu bir Mısır imajı kurmak için kullanmak istediğini” belirtti. Abdallah, “Şarm el-Şeyh’te, hükümeti övenlerin duyulması için eleştirel sesler dışarıda bırakılıyor. Tepkisiz kalır ve buna izin verirsek bu uygulama yaygınlaşabilir. Bu durum yalnızca Mısır için değil, herkes için tehlikeli olur” dedi.

Sisi, 2013 yılında askeri darbe ile iktidara geldiğinden bu yana sivil toplum faaliyetlerini kısıtlamaya çalışıyor. Sivil toplum kuruluşlarından faaliyetlerini sürdürülebilmeleri için hükümetten onay almaları istendi. Yanı sıra hükümeti eleştiren kurumların faaliyetlerini kısıtlamak için yurt dışından alınan fonlar yasa dışı ilan edildi.

Güvenlik servislerinin gözaltılarına, devlet kurumlarının işkencelerine veya devletin medeni haklara yönelik baskılarına karşı faaliyet gösteren kurumlar, ofislerine baskın yapıldığını, mal varlıklarının dondurulduğunu, seyahat yasaklarına maruz kaldıklarını veya kurumlarının zorla kapatıldığını belirtti.

Mısır Kişisel Haklar Girişimi, Kahire İnsan Hakları Araştırmaları Enstitüsü, Mısırlı Kadınların Hukuki Yardım Merkezi ve Düşünce ve İfade Özgürlüğü Derneği ve COP27’ye alınmayan diğer tüm kuruluşlar, çalışmaları nedeniyle yıllarca devletin hedefi haline geldi.

Abdallah, ECRF’nin yalnızca Mısır vatandaşları için değil, Şarm el-Şeyh’te protesto yapması halinde gözaltına alınabilecek herkese hukuki yardım sağlayabilmek adına COP27’ye başvurmak istediğini söyledi. Abdallah, “ECRF’nin katılımına izin verilmemesi, katılımcıları korumamızı engelliyor” vurgusunu yaptı.

“Hükümetin Herhangi Bir Hata Yaptığını Düşünmüyorum”

Bakanlık onayı ile COP27’ye kabul edilen İklim Dünya Kalkınma Vakfı’ndan Saber Osman, kurumlarının devletin sivil toplum gruplarını inceleme kararını kabul ettiğini söyledi. Osman, “Hükümetin herhangi bir hata yaptığını düşünmüyorum” diye konuştu. Mısır Hükümeti’nin yönlendirmesinden sonra UNFCCC, 35 STK’ya katılım izni verdi. Osman, birkaç ay önce kurdukları örgütün COP27’ye gözlemci statüsünde katılmak için Mısır Çevre Bakanlığı’na başvurduğunu söyleyerek “Bizim için sorunsuz bir süreçti” yorumunu yaptı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili ise UNFCCC’ye 56 sivil toplum kuruluşunun yer aldığı bir liste sunulduğunu belirtti. Yetkili, “COP27 listesi, STK faaliyetlerinin iklim değişikliği ve çevre sorunları ile ilgisi, kuruluşun yasal statüsü, önceki deneyimleri ve ilgili yürütme kurumları ile işbirlikleri dahil olmak üzere birtakım kriterlere dayalı olarak belirlendi” şeklinde bir açıklamada bulundu.

Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.

EkoIQ Editör