Bodrum’da, dört mahallede faaliyet gösteren taş ocağının “ÇED gerekli değildir” kararının yürütmesinin durdurulması için açılan dava kapsamında Muğla 1’inci İdare Mahkemesi tarafından bilirkişi incelemesi yapıldı. Davacı Emine Poyraz, “Çocuklarımın hakkını kimseye yedirmeyeceğim. Tarlamızı vermeyeceğiz. Burası bizim yaşam alanımız” dedi.
Bodrum’da, dört mahallede faaliyet gösteren taş ocağının “ÇED gerekli değildir” kararının yürütmesinin durdurulması için açılan dava kapsamında Muğla 1’inci İdare Mahkemesi tarafından bilirkişi incelemesi yapıldı. Mahkeme heyeti, köylülerin ve avukatların beyanını dinledi. Bilirkişi incelemesinde konuşan davacı Emine Poyraz, “Tarlama dokunmasınlar, ben sonuna kadar savaşacağım. Çocuklarımın hakkını kimseye yedirmeyeceğim. Tarlamızı vermeyeceğiz. Burası bizim yaşam alanımız” dedi.
“Amacımız Zeytinlikleri, Yaşam Alanlarımızı Kurtarmak”
Köylülerin avukatı Remzi Kazmaz, “Burası Kızılağaç, Çamlık, Yalıçiftlik ve Kumköy Bodrum Yarımadası’nın akciğerleri dediğimiz yerler. 2001 yılında 5 hektarlık alanda ÇED olumlu raporu almak kaydıyla taş ocağı açıp, mıcır eleme tesisi yapan taş ocağı 20 yıl sonra burada bütün rezerv bittiği halde 5 hektardan 16 bin hektarın üzerinde ve beş kırma tesisi varken 396 bin ton kırma tesisi yapmak için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na müracaat etti. Bakanlık ÇED olumlu raporu verdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ÇED gerekli değildir kararıyla beraber kıyım yapılacak” dedi.
Avukat Kazmaz şunları ekledi: “Köylüler ile beraber mahkemeye başvuru yaptık. Burada tarlası olan ve geçimini zeytinle, hayvancılıkla sağlayan köylüler var. Şirketin yaptığı faaliyete karşı değiliz. Amacımız Bodrum Yarımadası’nı toza ve gürültüye boğan bu işleyişe son vermektir. Bir bakanlık turizm alanı diyor, diğer bakanlık ticaret alanı diyor. Halk kime inanacağını şaşırdı. Buralar turizm alanı olarak ilan edilmişken neden buralara RES ve taş ocakları kuruyorlar? Çevreciler olarak amacımız zeytinlikleri, yaşam alanlarımızı kurtarmak. Hukuka inanıyoruz. Alacağımız bilirkişi raporuyla beraber mahkemeye yürütmeyi durdurma kararı ve ÇED raporunun iptal edilmesi için bir aradayız. Umarım köylüler mağdur olmaz.”