Uluslararası yardım ve kalkınma kuruluşu Christian Aid’in “2022’nin Maliyeti: İklimin Çöktüğü Yıl” başlıklı raporuna göre yıl boyunca yaşanan felaketler, iklim krizinin ciddiyetini gözler önüne seriyor. Bu yıl yaşanan en büyük 10 iklim felaketinin ekonomik hasarı en az 200 milyar doları buldu. Christian Aid Üst Yöneticisi Patrick Watt ise “Dolar figürlerinin arkasında milyonlarca insanın kaybı ve acısının hikayesi var” açıklamasında bulundu.
AA, uluslararası yardım ve kalkınma kuruluşu Christian Aid’in 2022’nin Maliyeti: İklimin Çöktüğü Yıl başlıklı raporunu kaynak alarak bu yılın en maliyetli iklim felaketlerini derledi. Elde edilen bilgilere göre, 2022 yılının en maliyetli 10 iklim felaketinin her biri 3 milyar doların üzerinde ekonomik hasara neden oldu. Maliyetler yalnızca sigorta kapsamında karşılanan kayıplara göre hesaplandığından iklim felaketlerinin gerçek maliyetlerinin daha yüksek olacağı tahmin ediliyor. Ekonomik maliyeti en yüksek iklim felaketlerinin, sigortayı karşılama oranı yüksek gelişmiş ülkelerde daha fazla olduğu görülüyor. Gelişmiş ülkelere kıyasla iklim değişikliğine etkisi çok daha az olan gelişmekte olan ülkelerde ise sigortanın karşıladığı maliyetler düşük seyrediyor.
2022’nin ağır yıkıma neden olan iklim felaketlerinden bazıları şöyle sıralandı:
- Eylülde ABD’nin güney kıyılarını ve Küba’yı etkisi altına alan Ian Kasırgası’nın ekonomik maliyeti en az 100 milyar doları buldu. Kasırga nedeniyle 40 binin üzerinde kişinin ise göçe zorlandığı hesaplanıyor.
- Haziran-Eylül arasında Pakistan’da yaşanan sellerin ekonomik maliyeti Dünya Bankası tahminlerine göre 30 milyar dolar seviyesinde olmasına karşın sigortanın karşıladığı maliyet en az 5,6 milyar dolar seviyesinde. Pakistan’daki seller nedeniyle en az 7 milyon kişi yaşadığı yeri terk etti ve 1,700’ün üzerinde insan yaşamını yitirdi.
- Yaz aylarında Birleşik Krallık’ta ve Avrupa’da etkisini gösteren sıcak hava dalgası ve kuraklığın neden olduğu maliyetler en az 20 milyar dolara ulaştı. Yazın Çin’de yaşanan sellerin maliyeti ise en 12,3 milyar dolar olarak hesaplandı. Çin’deki seller nedeniyle 239 kişi yer değiştirdi.
- Şubat-Mart aylarında Avustralya’da meydana gelen sellerin maliyetinin en az 7,5 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. 60 binin üzerinde insanın yaşadığı yeri terk etmeye zorladığı da tahminler arasında… Aynı şekilde Şubat’ta Avrupa’da ve Birleşik Krallık’ta etkisini gösteren Eunice Fırtınası’nın ekonomik hasarı 4,3 milyar doları aştı. Fırtına nedeniyle 16 kişi yaşamını yitirdi.
- Eylül’de Karayipler’i ve Kanada’yı etkileyen Fiona Kasırgası iki hafta içinde en az 3 milyar dolar ekonomik kayıp oluşturdu. Kasırga, 13 bin kişiyi yerinden etmenin yanı sıra 25 kişinin de yaşamını yitirmesine neden oldu.
- Güney Afrika’da Nisan’da yaşanan sel felaketi 40 bin insanı yerinden etti. Afet nedeniyle 459 kişi yaşamını yitirdi ve en az 3 milyar doları aşan ekonomik maliyet oluştu.
- Çin ve Brezilya’da tüm yıl boyunca süren kuraklığın ekonomik hasarı sırasıyla en az 8,4 milyar ve 4 milyar dolar olarak hesaplandı.
Raporda hesaplanabilen ekonomik kayıpları ilk 10’a girmeyen ancak insani etkileri yüksek ve iklim krizi açısından endişe verici boyutlara ulaşan birçok iklim felaketi de yer alıyor.
- Nijerya, Kamerun, Mali ve Nijer’de etkisini gösteren Batı Afrika selleri nedeniyle 600 kişi yaşamını yitirdi ve 1,3 milyon kişi yerinden oldu. Bangladeş’teki Sitrang Siklonu nedeniyle 1 milyon insan evini terk etti.
- Afrika Boynuzu’ndaki kuraklığın 36 milyon kişiyi etkilediği tahmin ediliyor. Filipinler’deki tropikal fırtına nedeniyle 850 bin kişi, Malezya’daki seller nedeniyle 70 bin kişi yer değiştirmek zorunda kaldı. Brezilya’daki seller ise 1,400 kişiyi yerinden etti.
- Hindistan ve Pakistan’daki aşırı sıcak hava dalgaları, Afrika’nın güneydoğusundaki fırtınalar, Şili, Arktik ve Antarktik’teki aşırı sıcak hava dalgaları da iklim krizinin etkilerini gözler önüne seren felaketler olarak öne çıktı.
“İklim Krizine Karşı Aksiyon Almamanın Faturası”
Christian Aid Üst Yöneticisi (CEO) Patrick Watt, her biri en az 3 milyar dolara mal olan felaketlerin, iklim krizine karşı aksiyon almamanın faturasını gösterdiğini belirtti. Watt şunları söyledi: “Dolar figürlerinin arkasında milyonlarca insanın kaybı ve acısının hikayesi var. Seragazı emisyonlarında büyük düşüşler olmadan, bu insani ve finansal maliyet sadece daha da çok artacak. Özellikle iklim krizinin etkilerine karşı ön cephede yaşayan insanlar arasındaysanız bu yıl bu açıdan oldukça yıkıcı oldu.”
“2023 Herkes için Bir Uyanış Yılı Olmalı”
Merkezi Kenya’da bulunan iklim ve enerji düşünce kuruluşu Power Shift’in Afrika Direktörü Mohamed Adow, iklim krizinin sel, kuraklık, aşırı sıcak hava veya siklon fark etmeksizin etkisini gösterdiğine dikkati çekti ve “Bu felaketler, 2023’te neden acilen ve daha iddialı şekilde aksiyon alınması gerektiğinin kanıtı. Fosil yakıtların devreden çıkarılmasına, yenilenebilir enerji kurulumlarının hızlanmasına ve iklim krizine karşı kırılgan durumda olanların daha fazla desteklenmesine ihtiyaç var. Örneğin, Afrika’da iklim krizinde en az sorumluluğu bulunan insanlar iklim krizinden en fazla zarar görenler. Bu nedenle 2023 herkes için bir uyanış yılı olmalı ve dünya yönünü doğru tarafa çevirmeli” dedi.