#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
havalar

TTB, Havalar Isınırken Salgın Riskine Dikkat Çekti

TTB’nin “Havalar Isınırken Salgın Riski” temasıyla gerçekleştirdiği Deprem Bültenlerinin 19’uncusu ile birlikte bülten teması çerçevesinde bir de sunum yapıldı. Dr. Muzaffer Eskiocak’ın yaptığı sunumda; deprem sonrası kalabalık, yıpratıcı yaşam koşulları sonucu sık görülebilecek hastalıklara ilişkin bilgiler aktarıldı.  

Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri (ODSH) Kolu ve sağlık emek-meslek örgütlerinin oluşturduğu Deprem Kriz Masası, Deprem Bültenlerinin 19’uncusunu 27 Mart’ta “Havalar Isınırken Salgın Riski” temasıyla gerçekleştirdi.

Toplantıda bültenin teması çerçevesinde TTB Pandemi Çalışma Grubu üyesi Dr. Muzaffer Eskiocak deprem sonrası kalabalık, yıpratıcı yaşam koşulları sonucu sık görülebilecek hastalıklara ilişkin bir sunum yaptı. İshal, kolera, kızamık ve sıtma hastalıklarının ortaya çıkma koşulları, türleri ve yaygınlığı hakkında bilgiler veren Eskiocak, “Yeterli miktarda güvenli içme ve kullanma suyu ile atıkların uzaklaştırılması şarttır” diyerek sunumunu noktaladı.

Saha aktarımları bölümünde Dr. Onur Erden ve Dr. Selçuk Atalay Malatya’dan, Dr. Mihriban Yıldırım Hatay’dan, Dr. Gamze Varol ise Adıyaman’dan bilgi aktardı. Aktarımlarda altı çizilen konular şöyle:

  • Kamuoyu ilgisinin azalması ve dezenformasyon ile birlikte sağlık hizmetlerinin organizasyonundaki eksiklikler artıyor.
  • Adıyaman’da koruyucu sağlık hizmetlerinde eksiklik dikkat çekiyor.
  • Sel sonrası içme ve kullanma suyuna erişimde büyük sorunlar gözlenmiyor. Su ve tuvalet ihtiyaçlarının karşılanamaması, salgın riskinin artmasına neden oluyor.
  • Sinek ve böcek yoğunluğuna bağlı hastalıkların önlenmesi için ilaçlama yapılmıyor.
  • Uyuz vakalarının arttığı gözlemleniyor.
  • Geçici yerleşim alanlarında yangın tüplerinin dağıtılmaması olası bir yangına hızlı müdahale olanaklarını güçleştiriyor.
  • İdari yetkililer normalleşme ve tüm poliklinikleri açma yöneliminde olsa da, fiziki koşullar buna elverişli değil.
  • Acil servislere olan başvuru sayısında, nüfus azalmasına paralel bir azalma söz konusu değil.
  • Sağlık emekçilerinin barınma sorunu 50 gün geçmesine karşın halen çözülemedi.
  • Sağlık emekçilerinin ücret ve özlük haklarında sorunlar yaşanıyor. Aile hekimleri teşviklerini, hastanelerde çalışan hekimler teşviklerini alamadıkları gibi nöbet ücretlerini de alamıyor.
  • Hekimlerin çok büyük çoğunluğu temel haklarının gasp edilmesine bağlı olarak tükeniyor ve atama istiyor.

EkoIQ Editör