Birleşmiş Milletler, kurulduğu yıldan itibaren nükleer silahların tamamen ortadan kaldırılması için çalışmalar yürütüyor. Bu bağlamda bir dizi çok taraflı anlaşma yapıldı. Uluslararası çağrılarda; nükleer silahlara sahip olan devletlere, nükleer bir savaşın kazanılamayacağını ve asla nükleer silahlarla savaşılmaması gerektiğini teyit etmeleri vurgulanıyor.
Çeviri: S. Sena AKKOÇ
Dünya üzerinde, “en tehlikeli silah” kategorisinde yer alan nükleer silahlar, milyonlarca insanın ölümüne yol açabilir ve doğal ortamları yok edebilir. Gelecek nesillerin yaşam haklarını elinden alan bu tür silahların “yalnızca var olmaları” bile gezegenimizi ve insanlığı tehdit etmek için yeterli.
Nükleer silahlar yalnızca İkinci Dünya Savaşı döneminde, Nagazaki ve Hiroşima’da iki kez kullanıldı (1945). Öte yandan dünya üzerinde 13 bin 400’e yakın nükleer silahın varlığı biliniyor. Bugüne dek 2 binin üzerinde nükleer silah testi yapıldı. Nükleer silahların yarattığı tehlikelere karşı en iyi koruma yöntemi silahsızlanma olarak karşımıza çıksa da bunun temini oldukça zor görünüyor.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde silahsızlandırma kurallarının yaygınlaştırılmasını ve mevcut nükleer silahların etkisizleştirilmesini sağlayarak dünya barışına ve güvenliğine katkı sağlamayı amaçlayan bölgesel Nükleerden Arındırılmış Bölgeler (NWFZ) kuruluyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 68/32 sayılı Karar’ı ile 26 Eylül, Uluslararası Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması Günü olarak anılıyor. 26 Eylül tarihinde, dünyanın nükleer silahlardan arındırılmasının önemi vurgulanmakla birlikte uluslararası kamuoyunda farkındalık oluşmasına da çalışılıyor.
“İnsanlığı Kurtarmak için Silahsızlanma”
Birleşmiş Milletler, kurulduğu yıldan itibaren nükleer silahların tamamen ortadan kaldırılması için çalışmalar yürütüyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ilk kez 1946 yılında kabul ettiği bir karar ile atom enerjisinin keşfi ile ortaya çıkan sorunlarla mücadele için çalışan bir Komisyon kurdu. Komisyon, atom enerjisinin kontrolünü ve yalnızca barışçıl amaçlarla kullanılmasını sağlamak için çaba harcıyor. Aynı karar, komisyonun “atom silahlarının ve diğer tüm kitlesel imha silahlarının ulusal silahlar arasından çıkarılması” için hedefler belirlenmesini de içeriyor.
Nükleer silahsızlanmayı teşvik eden Birleşmiş Milletler, nükleer silahların yayılmasını engellemek ve nükleer silah testlerini önlemek amacıyla bir dizi çok taraflı anlaşma yaptı. Bu anlaşmalar arasında Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT), Kısmi Test Yasağı Anlaşması (PTBT) olarak da bilinen Atmosferde, Uzayda ve Su Altında Nükleer Silah Testlerini Yasaklayan Anlaşma, 1996 yılında imzalanan ancak henüz yürürlüğe girmeyen Kapsamlı Nükleer Testlerin Yasaklanması Anlaşması (CTBT) ve 22 Ocak 2021’de yürürlüğe girdi. Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması (TPNW) yer alıyor. Ek olarak nükleer silahların ve dağıtım araçlarının yayılmasını önlemek için bazı nükleer silah kategorilerinin üretimini azaltmayı veya ortadan kaldırmayı amaçlayan anlaşmalar ve düzenlemeler de hayata geçti. Bunlar, Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya Federasyonu arasındaki çeşitli anlaşmaların yanı sıra Nükleer Tedarikçiler Grubu, Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi, Balistik Füze Yayılmasına Karşı Lahey Davranış Kuralları ve Wassenaar Düzenlemesi’ni kapsıyor.
Diyaloglar ve Müzakereler Yeniden Başlatılmalı
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve tamamen ortadan kaldırılmasını destekleme çabalarının bir parçası olarak “Ortak Geleceğimizi Güvence Altına Almak: Silahsızlanma Gündemi” ile nükleer silahları “insanlığı kurtarmak için silahsızlanma” çerçevesinde ele alıyor. Silahsızlanma Gündemi kapsamında Genel Sekreterlik, nükleer silahların kontrolü ile silahsızlanma konusunda diyalog ve müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulunuyor. Aynı zamanda nükleer silahlara karşı normların genişletilmesi de destekleniyor. Çağrıda; nükleer silahlara sahip olan devletlere, nükleer bir savaşın kazanılamayacağını ve asla nükleer silahlarla savaşılmaması gerektiğini teyit etmeleri vurgulanıyor.
Nükleer silah programlarında şeffaflığın sağlanması, her tür nükleer silahın azaltılması, yeni nükleer silah türlerinin üretiminin engellenmesi gibi taahhütler de dahil olmak üzere önlemler yoluyla nükleer silahlardan arınmış bir dünyaya hazırlık çalışmaları gündemdeki yerini koruyor.
Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.