#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Bilim İnsanlarının Yanıtı: Net Sıfır Şart!

COP28 Başkanı Sultan Al Jaber’ın açıklamalarına yönelik, fosil yakıt enerjisinin aşamalı olarak durdurulmasına ilişkin gerçekten bilimsel bir kanıt olup olmadığı konusundaki tartışmaya yanıt olarak, dünyaca ünlü iklim bilimciler ortak bir bildiri yayımladı.

COP28 Başkanı Sultan Al Jaber, 21 Kasım’da canlı bir çevrimiçi etkinlik sırasında küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlama hedefinin tutturulması için fosil yakıtlardan aşamalı çıkışı gerekli kılan bilimsel görüş birliğinin olmadığını iddia etmişti. Bu iddianın aksine, iklim bilimi ile fosil yakıtlardan aşamalı çıkış arasındaki bağlantı açık. Roma Kulübü, fosil yakıtların ortadan kaldırılmasına ilişkin dönen tartışmalara dair Future Earth ve World Climate Research Program ile ortak çalışarak bilim insanlarının oluşturduğu bir yanıt metni hazırladı.

Exeter Üniversitesi’nden Pierre Friedlingstein, Future Earth ve İsveç ve Avrupa Uzay Ajansı’ndan Sophie Hebden, Future Earth’ten Daniel Ospina, Ludwig – Maximilians Üniversitesi’nden Julia Pongratz, PIK’ten Johan Rockström ve Hamburg Üniversitesi’nden Detlef Stammer yanıt metnini yazdı ve yüzün üzerinde bilim insanı açıklamayı imzaladı.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Her şey göz önüne alındığında, Paris Anlaşması’nın 1,5 derece hedefini ulaşılabilir tutmak için fosil yakıt yakımının aşamalı olarak durdurulmasına doğru ilerlemek gerekiyor. Karbondioksit giderme (CDR) yöntemlerini büyük ölçekte uygulamak, bunun sınırlamalarını ve takaslarını dikkatlice değerlendirmek fosil yakıtların aşamalı olarak sonlandırılmasını tamamlamak için gerekli.

IPCC’nin değerlendirmesine göre, bu yüzyıl içinde küresel ısınmayı 1.5 derecede tutma şansına sahip olmak için 2050 yılına kadar net sıfır karbondioksit emisyonuna ulaşılması gerekiyor. Net sıfır, tüm insan kaynaklı karbondioksit emisyonlarının, insan kaynaklı karbondioksit giderimleri ile dengelenmesi anlamına geliyor. Bu hedefle tutarlı senaryolar, 2050 yılına kadar kömürün tamamen kullanımdan kaldırılmasını, petrol ve gazın ise her 10 yılda bir yarıya indirilerek hızla azaltılmasını gerektiriyor. 2050’den sonra dünyanın sanayi devrimi öncesindeki sıcaklıkların 1,5 derecenin üzerine çıkmasıyla hızla net negatif emisyonlara geçmesi gerekiyor.

Isınmayı en fazla 1,5 derecede sınırlamaya yönelik yollara ilişkin en son değerlendirmeler, 2050 yılına kadar tüm kömür kullanımının tamamen durdurulması gerektiğini, petrol ve gazın ise %60-90 oranında azaltılması gerektiğini gösteriyor. Küresel sıcaklık artışını 1.5 derecede tutma şansına sahip olabilmek için sadece 275 Gt karbondioksit daha salabiliriz. Mevcut emisyon oranlarıyla bu bütçeyi sadece 7 yılda tüketmiş olacağız. Fosil yakıtların çıkarılması ve kullanılmasına yönelik mevcut altyapı, kullanım ömrü boyunca dünyanın kalan karbon bütçesinden daha fazlasını salacak. Hal böyleyken yeni planlanan altyapı ve yeni fosil yakıt rezervlerinin araştırılması bu bütçeyi kat kat aşacak.

1.5 dereceye kadar sınırlı ısınmayı sağlayan tüm modelleme senaryoları, geçici bir sıcaklık aşımı olup olmamasına bakılmaksızın, 2050’ye kadar net sıfır emisyon ve 2050’den sonra net negatif emisyon elde etmek için CDR yöntemlerine dayanıyor. Mevcut CDR yöntemleri, fosil yakıt emisyonlarının yaklaşık %5’ini oluşturuyor ve neredeyse tamamen doğayı karbon depolama kapasitesini artırmak için kullanmayı hedefliyor. Ancak bu doğa tabanlı CDR yöntemlerinin sürekliliği ve ölçeklendirme potansiyeli belirsiz, çünkü bunlar iklim değişikliği dahil olmak üzere birçok tehdide karşı savunmasız durumda. Ayrıca, gıda ve su güvenliği ile biyoçeşitliliğin korunması arasında önemli çelişkiler de bulunuyor.

Yeni, teknoloji tabanlı CDR yöntemleri şu anda atmosferden uzaklaştırılan karbondioksitin yalnızca %0,1’ini sağlıyor. Bu yöntemler şu anda pilot uygulamalardan ölçeklendirme aşamasına geçme aşamasında ve teorik olarak umut verici olsa da, henüz bu yöntemlerin gerekli ölçekte uygulanabileceğine dair kanıt bulunmuyor. Ayrıca, bu CDR yöntemlerinin zorlu olarak kabul edilen emisyonları zamanında kaldırmak için yeterli olup olmadığını da bilmiyoruz.

Karbon bütçesinin daralmasıyla ilgili kesin bilgilere rağmen, CDR’nin ölçeklenebilirliği konusundaki büyük belirsizlik göz önüne alındığında, küresel ısınmayı kontrol altına almanın ve net sıfıra ulaşmanın tek kesin yolu, fosil yakıt emisyonlarını minimum seviyeye düşürmek ve aynı anda CDR’ye yatırım yaparak kalan artık fosil yakıt emisyonunu dengelemekten geçiyor. Ölçek belirsizlikleri, depolama zaman çizelgesi ve CDR ile ilgili takaslar göz önüne alındığında, bu artık fosil yakıt miktarını mümkün olduğu kadar düşük tutulması gerekiyor.

İnsan faaliyetinin ötesindeki doğal karbon yutakları net sıfır denklemine dahil edilmiyor. Kalan karbon bütçesi, doğal kara ve okyanus karbon depolama alanlarının katkılarını zaten insan kaynaklı emisyonların önemli bir kısmını uzaklaştırmak için faktör olarak denkleme katıyor.

Bilim açık: 2050’ye kadar net sıfır karbondioksit emisyonuna ulaşmak için gereken eylem konusunda belirsizliğe yer yok.”

EkoIQ Editör