#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Mevcut Politikalar Isınmayı 3 Dereceye Götürüyor

Mevcut politikaların devam etmesi durumunda küresel ısınmanın yüzyılın sonunda 3 dereceyi bulabileceğini belirten IPCC Başkanı Prof. Dr. Jim Skea, enerji sektörünün tüm seragazı emisyonlarının yaklaşık %80’inden sorumlu olduğunu hatırlatarak “Bu sektördeki sorunu halletmediğimiz sürece iklim değişikliği ile mücadele sorununu da gerektiği gibi ele alamayız” dedi.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Türkiye’de düzenlenen 60. oturumu kapsamında İstanbul’da bulunan IPCC Başkanı Prof. Dr. Jim Skea, IPCC raporlarında, dünyanın giderek ısındığı ve buna bağlı aşırı hava olaylarının artacağı yönündeki uyarılara sıklıkla yer verildiğini belirtti.

“Aşırı Hava Olaylarından Bazıları İnsan Kaynaklı Aktivitelerin Sonucuydu”

Geçen yılın herkesi çok şaşırttığını söyleyen Prof. Dr. Jim Skea, “2023 beklenenin çok ötesinde bir yıldı. Orman yangınlarını, aşırı hava olaylarını ve okyanuslarda alışılmamış sıcaklık artışını gördük” dedi. Geçen yıl tahminlerin çok dışında bir durumla karşılaşıldığını dile getiren Prof. Dr. Skea, “Aşırı hava olaylarından bazıları insan kaynaklı aktiviteler sonucu küresel sıcaklıklardaki artış nedeniyle bazıları El Nino kaynaklı bazıları ise yıldan yıla doğal olarak yaşanan değişimler sonucu görüldü. Tüm bunları hesaba kattığımızda bile yine çok olağan dışı bir yıldı” diye konuştu.

“Enerji Sektöründeki Dönüşüm Azami Derecede Gerekli”

İklim değişikliğiyle mücadelede ortaya konan net sıfır emisyon hedefi başta olmak üzere hükümetlerin geleceğe yönelik hedefler koymalarının önemini vurgulayan Prof. Dr, bununla birlikte tüm bu çabaların küresel ısınmayı durdurmada yeterli olmadığını vurguladı. “Var olan politikalara bağlı kalmamız halinde bu yüzyıl sonunda küresel ısınmanın muhtemelen 3 dereceyi bulacağı bir yolda ilerliyoruz” değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Skea, özellikle enerji sektöründeki dönüşümün küresel emisyonların azaltılması noktasında azami derecede gerekli olduğunun altını çizdi.

Prof. Dr. Skea, şunları söyledi: “Enerji sektörünün tüm seragazı emisyonlarının yaklaşık %80’inden sorumlu olduğunu göz önünde bulundurursak bu sektördeki sorunu halletmediğimiz sürece iklim değişikliği ile mücadele sorununu da gerektiği gibi ele alamayız.” Bu noktada birçok fırsat bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Skea, “Yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılması, her alanda enerji verimliliğinin hedeflenmesi, sanayi sektöründe yaşanan gaz sızıntıları sonucu artış gösteren metan emisyonlarının giderilmesi atılacak kritik adımlar arasında bulunuyor”  dedi.

“Hükümetlerin ve Diğer Paydaşların Desteğine İhtiyaç Var”

İklim krizine karşı bireysel olarak da harekete geçebileceğini belirten Skea, bu noktada gerekli teknolojilerin ve alt yapıların oluşturulması gerektiğini anlattı. Ulaşım sektörünün bireysel karbon emisyonlarının azaltılması konusunda örnek gösterilebileceğini dile getiren Prof. Dr. Skea, “Eğer otobüsler çalışmıyorsa insanlar toplu taşımaya yönelemezler. Yani insanların yapabileceği çok şey var ama doğru seçimleri yapabilmeleri için de hükümetlerin ve diğer paydaşların desteğine ihtiyaçları var” dedi.

Prof. Dr. Skea, Paris Anlaşması‘nda belirlenen 1,5 derecelik hedefe ulaşma konusunda hâlâ yapılması gereken çok şey olduğunu ifade etti.

EkoIQ Editör