Yerel seçimlere katılan adaylardan kent sakinlerini iklim krizinin etkilerine karşı korumalarını ve seçimden önce iklim kriziyle mücadele sözü vermelerini talep eden Genç İklim Hareketi, başlattığı imza kampanyasında, “Sizin yaşınıza geldiğimizde yaşanabilir bir gelecek kalacak mı?” diye sordu.
Genç İklim Hareketi üyeleri, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere katılan adaylardan kent sakinlerini iklim krizinin etkilerine karşı korumalarını ve seçimden önce iklim kriziyle mücadele sözü vermelerini istedi. Change.org’da “Yerel Seçimler için Adaylara Çağrı: İklim Politikanızı Açıklayın” başlığıyla bir imza kampanyası başlatan genç aktivistler, “Önümüzdeki yıl nasıl olacak, sizin yaşınıza geldiğimizde yaşanabilir bir gelecek kalacak mı?” diye sordu.
İmza kampanyasında 2023 yılının resmi olarak en sıcak yıl ilan edildiği hatırlatılarak, “Çin’de aynı yıl içerisinde hem en yüksek sıcaklık (53°C) hem en düşük sıcaklık (-52°C) rekoru kırıldı. Türkiye de insan faaliyetlerinden kaynaklı oluşan iklim krizinden nasibini aldı” denildi.
Seragazı Salımlarının %70’inden Şehirler Sorumlu
Her yılın bir öncekinden daha da sıcak geçtiğinin vurgulandığı açıklamada, “Her yaştan kentlerde yaşayan insanlar olarak geleceğimiz adına endişeleniyoruz: Yaşlı insanlar, engelliler, gençler, çocuklar… Bu yaz artık, iklim krizinin gelecekte olacak bir şey değil, bugün yaşanan bir felaket olduğunu hepimiz fark ettik. Bu krize neden olan seragazı salımlarının %70’inden fazlasının sorumlusu ise ne yazık ki şehirler. Ve aynı zamanda en çok etkilenen yerlerden biri de onlar: Sıcak dalgalarının neden olduğu sağlık sorunları, sellerde, dolu fırtınalarında yıkılan evler ve ortaya çıkan ölümler…” ifadelerine yer verildi.
İklim felaketlerinin belediyelerin, belediye başkanlarının adım atmasıyla önlenebileceğinin belirtildiği açıklamada, yurttaşlardan da imza kampanyasına destek vermeleri istendi. İmza kampanyasında belediyelerin, belediye başkanlarının iklim krizine karşı kentlerde enerji dönüşümü başlatmaktan karbonsuz ulaşım yöntemlerine yatırım yapmaya kadar bir dizi sorumluluğunun olduğu belirtildi. Yanı sıra şu görüşler de aktarıldı: “Birleşmiş Milletler, kentlerin iklim için eyleme geçmesindeki temel ve ilk sorumlulukları; binaları maksimum seviyede enerji verimli hale getirmek, ulaşım sektöründe yenilikler ile ulaşımı karbonsuzlaştırmak, yeşil alanları maksimum seviyede artırmak, yürümeyi ve bisiklete binmeyi teşvik etmek ve akıllı su yönetim sistemlerini benimsemek olarak sıralıyor.”
“Net Sıfır Sözü Verin!”
Açıklamada; 2050 yılından önce kentlerin saldığı emisyonların azaltılmaması ya da sıfırlanmaması durumunda, iklim felaketlerinin sıklığının artacağı ve daha da yaygınlaşacağı vurgulandı.
Genç İklim Hareketi, “Belediye başkanlarından 2050’den önce yönettikleri kentin net sıfır emisyon olması için taahhüt vermelerini ve buna uygun zaman planlaması yaparak, kentlerin geleceğini güvence altına almalarını talep ediyoruz! Bu yüzden belediyelere sesleniyoruz: 2030’da ara hedef, 2050’de net sıfır sözü verin, kentlerin iklim krizindeki mücadelesine katılın!” dedi.