EKOIQ
Erzincan ilinin Deliktaş-Çilhoroz sahasında faaliyet gösteren maden ocağının yol açabileceği çevre ve güvenlik risklerine dikkat çeken DEVA Partili Evrim Rızvanoğlu, verdiği soru önergesinde, “Baraj ile maden ocağı arasındaki mesafenin 300-400 metre, doğalgaz hattına olan mesafenin 250 metre ve köy ile iş makinelerinin çalıştığı alan arasındaki mesafenin ise yalnızca 100 metre olduğu tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a yanıtlamasıyla talebiyle Erzincan ilinin Deliktaş-Çilhoroz sahasında faaliyet gösteren maden ocağının yol açabileceği çevre sorunlarına ilişkin soru önergesi verdi.
“Maden Ocağı Ciddi Çevresel Riskler Taşıyor”
Önergenin gerekçesinde madenin konumuna dikkat çeken Rızvanoğlu, “Erzincan ilinin Deliktaş-Çilhoroz sahasında faaliyet gösteren maden ocağı, baraj, doğalgaz hattı ve içme suyu hattına olan yakınlığı nedeniyle ciddi çevresel ve güvenlik riskleri taşıyor. Baraj ile maden ocağı arasındaki mesafenin 300-400 metre, doğalgaz hattına olan mesafenin 250 metre ve köy ile iş makinelerinin çalıştığı alan arasındaki mesafenin ise yalnızca 100 metre olduğu tahmin ediliyor. Bu durum, hem çevresel etkiler hem de yerel halkın sağlığı ve güvenliği açısından önemli tehditler oluşturuyor” dedi.
“Su Kaynakları Kirlenebilir”
Madenin su kaynaklarına yakınlığına dikkat çeken Rızvanoğlu, “Maden ocağının baraja olan yakınlığı, baraj yapılarının maden faaliyetlerinden kaynaklanan titreşimler ve toprak hareketleri nedeniyle zarar görebilme ihtimalini artırıyor. Doğalgaz hattına olan yakınlık ise olası patlama ve yangın risklerini yükseltiyor. Ayrıca, içme suyu hattına olan yakınlık, su kaynaklarının kirlenme riskini beraberinde getiriyor. Yanı sıra köye giden tek yolun maden ocağına yakın olması acil durumlarda erişim zorluklarına neden olabilecektir” dedi.
Milletvekili ayrıca, maden ocağının tarım alanlarına yakınlığına vurgu yaparak bu alanların verimliliğini ve tarım ürünlerinin kalitesini olumsuz etkileyerek durumun, bölgedeki tarımsal üretimi ve dolayısıyla yerel ekonomiyi de risk altına soktuğunu dile getirdi.
“ÇED Raporu Hazırlandı mı?”
Milletvekili önergesinde “Bahse konu maden sahasında faaliyet gösteren tesisin ruhsatı bulunmakta mıdır? Daha önce kapalı maden ocağı şeklinde işletilmekteyken günümüzde açık ocak sistemiyle işletilen maden ocağının ömrü kaç yıldır? Maden ocağı faaliyete başlarken veya sonrasında kapalı ocak sisteminden açık ocak sistemine geçilirken Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu hazırlanmış mıdır? Hazırlandıysa sonucu nedir? Bakanlığınız rapora ilişkin ne tür bir görüş bildirmiştir?” sorularını sordu.
Maden ocağının baraj, doğalgaz hattı ve içme suyu hattına olan yakınlığı göz önünde bulundurularak, bu ocağın faaliyetlerinin çevresel ve güvenlik riskleri değerlendirilip değerlendirilmediği sorusunu yönelten Rızvanoğlu, değerlendirildiyse sonuçların neler olduğunu öğrenmek istedi.
“Maden Ocağının Ekonomik ve Sosyal Etkileri Nelerdir?”
Maden ocağının ekonomik ve sosyal etkilerine dikkat çeken milletvekili, “Söz konusu faaliyetlerin çevre ve tarım alanlarına olan etkilerini gidermek için alınacak tedbirler nelerdir? Yine söz konusu faaliyetlerin bölge halkı ve tarım ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili herhangi bir telafi mekanizması düşünülmekte midir? İşletme bugüne kadar tahrip ettiği alanlarla ilgili rehabilitasyon yükümlülüğünü yerine getirmiş midir?” sözlerini ifade etti.
Rızvanoğlu’nun soru önergesinde, bu ifadeler de yer aldı: “Maden ocağının faaliyetlerinin köy halkının sağlığı ve güvenliği üzerindeki olası etkileri hakkında herhangi bir araştırma veya inceleme yapılmış mıdır? Yapıldıysa detayları nelerdir? Bakanlığınıza ilgili maden ocağının faaliyetlerine ilişkin herhangi bir şikayet ulaşmış mıdır? Eğer varsa, vatandaşların maden ocağı ile ilgili endişeleri ve şikayetleri dikkate alınarak, bu ocağın faaliyetleri konusunda herhangi bir önlem alınmış mıdır? Bakanlığınızca herhangi bir inceleme veya denetleme yapılmış mıdır?”
