14 Ekim tarihi, biyoçeşitlilik için hayati bir öneme sahip olan göçmen kuşların günü, yani “Dünya Göçmen Kuşlar Günü” olarak kabul ediliyor. Günümüzde insan kaynaklı etkenler nedeniyle yaşamları tehdit altında olan göçmen kuşlar, yine insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle son yıllarda göç takvimlerini değiştiriyor, hatta göç etmeme eğilimi gösteriyor.
Göçmen kuşlar; beslenme, üreme ve yavrularını büyütmek için en iyi ekolojik koşulları ve habitatları bulmak amacıyla yüzlerce ve binlerce kilometre uçuyor. Ancak bu kuş türlerinin nesli, hem göç ettikleri habitatların bozulması hem de göç yollarındaki engeller nedeniyle tehdit altında.
İklim değişikliği, yangın rejimlerindeki değişikliklerle birlikte bitki örtüsünün değişimi, arazi kullanım değişiklikleri, bazı tarımsal uygulamalar, sanayi ve kentleşme kaynaklı habitat değişiklikleri, ışık kirliliği; yüksek binalara, rüzgar türbinlerine ve enerji hatlarına çarpma, yasa dışı avcılık ve zehirlenme gibi durumlar ise göçmen kuşları en çok tehdit eden başlıklar olarak öne çıkıyor. Bu nedenle her yılın 14 Ekim tarihi BM’nin de desteğiyle “Dünya Göçmen Kuşlar Günü” olarak kabul ediliyor. Göçmen kuşların korunması için uluslararası işbirliğini vurgulayan günle, göçmen kuşların karşılaştığı tehditler, ekolojik önemi ve korunmalarına yönelik bir farkındalık yaratılmaya çalışılıyor.
Çoğu kuş, kuzeydeki üreme alanlarından güneye, kışlama alanlarına göç ederken bazı kuşlar, Afrika’nın güney kısımlarında üreyip kuzeye kışlama alanlarına ya da daha ılıman kıyı iklimlerinde kış geçirmek için yatay olarak göç ediyor. Hızlı ve uzun mesafeler uçmak için mükemmel bir morfoloji ve fizyolojiye sahip göçmen kuşlar, yorucu seyahatleri boyunca kendi sınırlarını da zorluyor. Örneğin herhangi bir kuşun en uzun toplam göç rotalarından birine sahip olan Kırmızı Çöl Kuşu, yılda iki kez 16 bin kilometreye kadar yol alabiliyor.
Böcekleri Korursan, Kuşları da Korursun
Dünya Göçmen Kuşlar Günü’nün 2024 teması “Böcekleri Koru, Kuşları Koru” olarak belirlendi. Temayla bu gün ilk kez göçmen kuşlar için böceklerin önemine odaklanarak azalan böcek popülasyonlarıyla ilgili endişeler vurgulanıyor.
Böcekler, birçok göçmen kuş türü için enerji kaynağı olma özelliğine sahip olduğundan yalnızca üreme sezonlarında değil, aynı zamanda geniş göç yolculukları sırasında da kuş göçlerinin zamanlamasını, süresini ve genel başarısını büyük ölçüde etkileyebiliyor. Göç yolları boyunca kuşlar, duraklama noktalarında tarlalarda, ormanlarda, sulak alanlarda ve çeşitli habitatlarda böcek arıyor. Kuş göçlerinin zamanlaması genellikle duraklama yerlerinde böceklerin yoğunluk zirvesiyle örtüşürken, bu da kuşların enerjilerini yenilemek için beslenmelerini sağlama vazifesi görüyor.
Ancak yoğun tarım ve kentsel gelişim gibi etkiler nedeniyle dönüştürülen veya tehdit altında olan doğal alanlar, böcek popülasyonlarının azalmasına yol açıyor. Tarım ürünlerini korumak amacıyla kullanılan pestisitler ve herbisitler, kuşların besin kaynağı olan böceklere zarar veriyor. Kuşlar, ayrıca polinasyon ve zararlı kontrolü gibi ekosistem işlevlerinde önemli roller üstlendiğinden, böcek eksikliği bu işlevleri bozabiliyor. Bazı böceklerin aşırı popülasyonu, kuşların doğal avcılarının olmaması durumunda patlamalara neden olarak bitki sağlığını ve tarımı olumsuz etkileyebiliyor.
Bu nedenle 2024 teması, Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi ile 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ile uyumlu bir şekilde, pestisit ve gübre kullanımının azaltılmasını ve mümkünse organik tarıma geçişi de içeren proaktif koruma önlemlerinin gerekliliğinin altını çiziyor.
Türkiye’ye 225 Göçmen Kuş Türü Geliyor
Bulunduğu konum nedeniyle Türkiye de göçmen kuşlar için önemli bir göç yolu ve alanı. Uzmanlar, sadece kışlama, üreme ve göçleri sırasında konaklama amacıyla ülkemize gelen kuş türü sayısının ise 225 olduğunu belirtiyor. Ancak 2100 yılına kadar hava sıcaklıklarındaki 1,4-5,8 derecek arasında olası değişiklikler ile atmosferdeki karbondioksit miktarının iki katına çıkmasının, kuşların dağılımlarında büyük kaymalar, büyük nüfus azalmaları ve yüksek düzeyde yok olma gibi ciddi etkileri olacağını tahmin ediyor.
İklim değişikliğine bağlı olarak göçmen kuşların göç takvimlerindeki değişimler şimdiden izlenebiliyor. İlkbaharda erken geliş ve üreme alanlarından geç ayrılma, göç mesafesinde değişiklik ya da göç etmeme ve alan değişimi gibi durumlar gözleniyor. Bilim insanları halihazırda bazı göçmen kuş türlerinin Afrika’daki dağılım alanlarının genişlediğine ve Türkiye gibi yeni bölgelerde üremeye başlayarak sayılarının her geçen yıl arttığına da ayrıca dikkat çekiyorlar.