Marmara Adaları Yapay Resif Projesi’nin ilk izleme raporuna göre, Marmara Denizi tabanına yerleştirilen 160 adedi 3D olmak üzere toplam 280 yapay resifler etrafında deniz yaşamı hareketlenmeye başladı. Geçen bir yıllık sürenin sonunda 10’u balık olmak üzere 33 farklı tür tespit edildi.
Akçansa’nın Marmara Adası Gündoğdu Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği işbirliğinde hayata geçirdiği Marmara Adaları Yapay Resif Projesi’nde bir yıllık sürenin ardından ilk takip dalışı gerçekleştirilerek izleme raporu hazırlandı. Balıkesir Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi danışmanlığında, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü onayı ile gerçekleştirilen proje kapsamında deniz tabanına yerleştirilen 280 yapay resif, projenin ilk bulgularına göre deniz altındaki yaşamın canlılığına katkı sağlıyor.
Kırmız Liste’deki Pina Midyesi Tespit Edildi
Deniz canlılarının barınmasına, beslenmesine ve çeşitliliğin artırılmasına katkı sağlamak amacıyla deniz altına yerleştirilen ve 160 adedi 3D olarak üretilen 280 yapay resif, geçen bir yıllık sürede 10’u balık olmak üzere 33 farklı deniz canlısına yaşam alanı sunmaya başladı. Bu türler arasında Karagöz (Diplodus vulgaris) ve Eşkina (Sciaena umbra) gibi ekonomik değeri yüksek balıklar bulunurken, resiflerin etrafında avlanması yasak, koruma altındaki Maya yengecine (Maja squinado) de rastlanıldı.
Resif kümelerinde ayrıca, Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından tehdit altındaki türler arasında belirtilerek kırmızı listeye eklenen Pina midyesi (Pinna nobilis) de tespit edildi. Deniz ekosisteminin devamı için büyük önem taşıyan Pina midyeleri, saatte 6 litre deniz suyunu temizleyebilmeleri ile müsilaja karşı önemli bir rol oynuyor.
Raporda, yapay resiflerin bulunduğu alanlarda deniz ekosisteminin iyileştiği ve biyolojik çeşitliliğin arttığı belirtilirken, resiflerin balıkların üreme ve beslenme alanları haline gelerek balık popülasyonunda artış sağladığına değinildi.
Akçansa Genel Müdürü Vecih Yılmaz, “Yapılan ilk incelemelere göre 33 farklı canlının resif kümeleri etrafında tespit edilmesi, resiflerin Marmara Denizi’ne sağladığı ekolojik katkıyı göstermesi bakımından çok değerli. Çalışmanın resiflere yerleşen balık sayısında artış olacağını ortaya koyması, projenin sürdürülebilir geleceğimize sağlayacağı katkı açısından hepimizi umutlandırıyor” dedi.
“Marmara Adası, Marmara’da Biyoçeşitliliğin Korunması için Bir Atlama Taşı Görevi Yapar”
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Bayram Öztürk ise şunları söyledi: “Marmara Adası, Marmara’da biyoçeşitliliğin korunması için bir atlama taşı görevi yapar. Dolayısıyla, Marmara Adaları Yapay Resif Projesi, Marmara’nın korunması için hem önemli hem de örnek bir girişim olarak öne çıkıyor. Resifler içinde bu kadar büyük Eşkina popülasyonunu Marmara’da başka hiçbir yerde görmedim. Ülkemizin böyle iyi örneklere ihtiyacı var. Resif alanının kirlenmeden korunması, herkesin projeye sahip çıkması gerekiyor.”
Proje Girişim Grubu Lideri Hüseyin Semerci ise “Marmara Adaları Yapay Resifler Projesi’ne, biyolojik çeşitlilik ve deniz altındaki canlı popülasyonuna katkı sağlamak üzere başladık. Projemiz içinde altı tarla, her bir tarlada ise altı resif kümesi bulunuyor. Resiflerde gelişen yaşam formlarını gözlemlemek için aradan geçen bir yılın sonunda TÜDAV desteği ile bir izleme çalışması yaptık. Erken dönemde gözlemlenen çeşitlilik ve resiflere tutunma gelecek için bizi çok umutlandırdı ve heyecanlandırdı” şeklinde konuştu.