#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Belem

Sağlık Sektörü Gözlüğüyle COP29 Okuması ve Belem Ödevleri

İklim ve sağlık uzmanları olarak gelecek yıl Brezilya’nın Belem kentinde düzenlenecek COP30’a kadar çok çalışmamız gerekiyor. Özetlemeye çalıştığım COP29 çıktılarına ulaşmak için çeşitli disiplin ve sektörlerin aynı masada gerekli akışlar, süreç planlaması ve detaylar üzerinde mesai harcaması gerekiyor.

Prof. Dr. E. Didem EVCİ KİRAZ, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD. Öğretim Üyesi, Disiplinlerarası Çevre Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı

Bir Halk Sağlığı Uzmanı Dünya İklim Zirvesine Neden Katılır?

Ben tıp doktoru ve halk sağlığı doktoruyum. 1996’dan bu yana ulusal ve uluslararası düzeyde iklim ve sağlık platformlarında bulundum ve çalıştım. Özellikle 2018 yılından itibaren Türkiye’de Climate Promise (İklim Sözü) Projesi, İklimin Projesi, İklimi Duy Projesi ve İklimce Sohbetler’de iklim ve sağlık araştırma, izleme, analiz ve raporlama, eğitim, farkındalık artırma konularında çalıştım. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Ülke Ofisi (UNDP Türkiye) işbirliğinde yürütülen Türkiye’de İklim Değişikliğine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi’nde (İklime Uyum) Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) “Sağlık Sektörü Uzmanı” olarak görev yapmaktayım. Ulusal İklim Uyum Stratejisi ve Eylem Planı ile dört pilot il için Yerel İklim Uyum Stratejisi ve Eylem Planı’nın halk sağlığı bölümlerinin hazırlanmasına katkıda bulunmaktan çok mutluyum. Türkiye’nin ilk iklim ve sağlık ilişkisinde tehlike, etki, etkilenebilirlik ve risk değerlendirme uzmanıyım. 3 Kasım 2021 tarihinde 26. Taraflar Konferansı’nda (COP26) Türkiye’yi temsil ettim. COP 29 benim ikinci COP’um. Bir halk sağlığı uzmanı olarak, kendimi sağlığın iklim değişikliğinin etkilerinden korunması ve toplum sağlığının direncinin artırılması konularında sorumlu hissediyorum. Dünyanın tüm iklim uzmanlarının bir araya geldiği Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen 29. Taraflar Konferansı’nda (COP29) yer almak benim görevim, kendimi geliştirme yolum, tüm bilgi ve deneyimlerimi paylaşabilmem için önemli bir platform.

Sağlık COP29’da Neredeydi?

Sağlık iklim zirvelerinde başrolde olmalı. COP29’da başrolü finansman kaptı. Sağlık ve para bir arada konuşulması zor konular. Sağlıkta etik ile sınırları belirlenen, hastalık yükü kavramıyla sağlık ekonomisi çatısı altına alınan, bir insanın sağlıklı yaşam yıllarının kaybının bir toplum için maliyetini ölçmenin ağırlığı altında ezilen, sağlık hizmetlerinin dirençliliğini artırmak için gerekli olan finansman ilişkisi. İklim değişikliği özelinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarında yer alan şu cümle çok önemli: “Sağlık pazarlık konusu değildir”.

İklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerinin ele alınmasında kilometre taşlarından ikisi Dünya Sağlık Örgütü COP24 İklim ve Sağlık Özel Raporu ve COP28 İklim ve Sağlık Deklarasyonu’dur. COP29, bu iki raporda vurgulanan önceliklerin finansmanı açısından önemliydi. DSÖ tarafından oluşturulan “COP 29 Sağlık Pavilyonu” COP29’da ele alınan sağlığın ev sahipliğini yaptı. Bunun yanı sıra sağlık, Mavi ve Yeşil Zonlar’da, farklı ülke ve sivil toplum kuruluşu (STK) platformlarında da ele alındı.

COP29’da Sağlık Ana Gündem Maddeleri

Öncelikle DSÖ, COP29 için sağlık özel raporu hazırladı ve bu raporda; “İnsanlar, Mekan ve Gezegen” için sağlıklı, güvenli ve dirençli plan, program, proje ve girişimlerin hızlandırılmasını vurguladı. Rapor, Bakü’de tüm katılımcıların dikkatine sunuldu.

Bilimsel komite üyesi olmaktan onur duyduğum ve 1996 yılından bu yana kavramın yaygınlaştırılması ve Türkiye’de geliştirilmesi için çalıştığım, 2023 yılında 35. yılını kutladığımız DSÖ Sağlıklı Şehirler vizyonu nihayet COP29 iklim zirvesinde ana gündem maddesi oldu. Geleceğin sağlıklı ve dirençli şehirlerini inşa etmek için COP29 Dirençli ve Sağlıklı Şehirlere Çok Sektörlü Eylem Yolları (MAP) Deklarasyonu yayımlandı.

COP29 sonucunda, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmelerine yardımcı olmak üzere 2035 yılına kadar “yılda 300 milyar dolarlık bir finansman hedefi” sağlanması konusunda anlaşmaya varıldı. Ek fonlar, sağlığa özel iklim adaptasyon ve azaltma stratejilerinin uygulanması için çok önemli olacaktır.

İklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerini daha iyi takip edebilmek için COP29, “Herkes için Erken Uyarı” adı verilen küresel sağlık izleme sistemlerinin kurulmasına hız kazandırılmasını önerdi. Bu sistemler, iklimle ilgili sağlık sonuçlarına ilişkin verileri toplayıp analiz ederek politika yapıcılar ve sağlık uzmanları için önemli bilgiler sağlayacaktır. Yanı sıra eğilimleri izleyerek ve ortaya çıkan sağlık tehditlerini belirleyerek, hedeflenen müdahalelere rehberlik etmeye ve halk sağlığı müdahalelerini iyileştirmeye yardımcı olacaktır.

Bu sistem afetlere özgü erken uyarıdan ziyade daha çok farkındalık yaratan, hızlı müdahale geliştiren bir sistem olmalı ve “iklim değişikliğinde halk sağlığı erken uyarı sistemine” dönüşmelidir. Erken uyarının nihai alıcısı halk olmalıdır.

COP29, sağlık-iklim taahhütlerini ilerletmeye adanmış yeni bir koalisyonun kurulmasına sahne oldu. Bu koalisyon, sağlıkla ilgili hususları iklim politikalarına entegre etmek ve iklim eylem planlarında sağlığa öncelik verilmesini sağlamak için çalışacaktır. Koalisyon, sektörler arası çabaları koordine ederek, sağlığın çevresel belirleyicilerini ele almayı ve iklim değişikliğinin yüklediği sağlık eşitsizliklerini azaltmayı amaçlamaktadır. Bu noktada, literatüre Türkiye tarafından kazandırılan “sağlığın iklim belirleyicileri” kavramını vurgulamakta yarar vardır.

İklim sinyalleri, kırılganlık ve risk modelleri ile hastalık sürveyansının birlikte izlendiği ve değerlendirildiği yeni yapıların kurulması gerekiyor. Bu önemli gelişmelere ek olarak

COP29, iklim sağlığı eylemlerine toplum katılımı ve katılımının gerekliliğinin altını çizdi. Yerel toplulukların karar alma süreçlerine dahil edilmesi, seslerinin ve ihtiyaçlarının politikalara ve müdahalelere yansıtılmasının sağlanması esastır. Eğitim ve kapasite geliştirme girişimleri yoluyla toplulukların güçlendirilmesi, dayanıklılığı artırabilir ve taban düzeyinde sürdürülebilir sağlık uygulamalarını teşvik edebilir.

Ayrıca COP29, iklim ve sağlık sorunlarının ele alınmasında yenilikçi teknolojilerin ve dijital çözümlerin rolünü kabul etti. Gelişmiş veri analitiği, uzaktan algılama ve teletıp entegrasyonu, iklimle ilgili sağlık sorunlarını izleme ve bunlara müdahale etme yöntemlerimizde devrim yaratabilir. Bu teknolojilerden yararlanmak, daha hassas ve verimli sağlık müdahalelerine olanak tanıyacak, nihayetinde sağlık sonuçlarını iyileştirecek ve etkilenebilirliklerini azaltacaktır.

Türkiye Pavilyonunda İklim ve Sağlık İlişkisi Ele Alındı

Türkiye iklim ve sağlık stratejisi çalışmaları 2010 yılında başladı. Türkiye, 2010 yılında başlayan ve Sağlık Bakanlığı tarafından DSÖ ile işbirliği içinde yürütülen çalışmaların ana ürünü olan İklim Değişikliğinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Olumsuz Etkilerine İlişkin Strateji ve Eylem Planı’nı 2015 yılında yayımladı. 2022 yılında DSÖ web sitesinde yayımlanan Türkiye’nin Sağlık ve İklim Değişikliği Profili, iklim değişikliğinin etkileri karşısında Türkiye’nin güçlü ve zayıf yönlerini, fırsatlarını ve gelecekte karşılaşması beklenen tehditleri ortaya koyuyor. Sağlık Bakanlığı ulusal iklim ve sağlık çalışmalarını yürütmeye devam ediyor.

Türkiye’nin ulusal ve yerel iklim değişikliği azaltım ve uyum stratejisi, eylem planları ve risk değerlendirmeleri, halk sağlığı risk haritası hazır. Türkiye’de sağlıklı, güvenli ve dirençli mahalle ve şehir yol haritası çalışmaları da başladı.

Tüm bu gelişmelerin dile getirildiği bir oturum Türkiye Pavilyonu’nda gerçekleşti. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) 18 Kasım 2024 tarihinde, “İklim Değişikliğinden Etkilenen Demografi ve Sağlık, Kadınlar ve Gençler için Etkileriyan etkinliği, Çevre, Şehircilik ve İklim

Değişikliği Bakanlığı moderatörlüğünde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, UNFPA, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ve iklim elçileri gibi farklı aktörler tarafından gerçekleştirildi. Panel şeklinde gerçekleşen yan etkinlikte, uyum ve azaltım için güçlendirilmiş aktörler olarak gençlerin ve kadınların rollerine özel bir odaklanma ile aralarındaki bağlantıları ve olası eylemleri tartışıldı.

İklim ve sağlık uzmanı olarak akademisyen kimliğim ile yer aldığım bu yan etkinlikte kadın ve genç bağlamında aşağıdaki başlıklar altında konuştum:

  • İklim krizinin demografi ve sağlık üzerindeki etkisine ilişkin araştırma ve veriler,
  • Türkiye’de yapılanlar ve eksiklikler,
  • Dünyadaki en iyi uygulamalar doğrultusunda önerilen eylemler (hem politika hem de bireysel düzeyde).
COP30 Belem’e Kadar Yapılacaklar

COP29 kararları doğrultusunda yeni gelişmeler olacaktır. Ancak para, zaman, insan gücü, siyasi kararlılık ve yerel düzeyde uygulama hedefi gerekiyor. COP29’da özellikle yerel iklim eylem planlarında sağlığı merkeze alarak planlamalar yapılması gerektiği belirtildi.

Sonuç olarak iklim ve sağlık uzmanları olarak gelecek yıl Brezilya’nın Belem kentinde düzenlenecek COP30’a kadar çok çalışmamız gerekiyor. Özetlemeye çalıştığım COP29 çıktılarına ulaşmak için çeşitli disiplin ve sektörlerin aynı masada gerekli akışlar, süreç planlaması ve detaylar üzerinde mesai harcaması gerekiyor.

Akademik çalışmalar, uluslararası ve ulusal politika bulguları, iklim ve sağlık konusunda dünyada ve Türkiye’de çok sınırlı çalışma olduğunu gösteriyor. Bu konudaki temel saptamaları şöyle sıralayabiliriz:

  • Veri yok.
  • Bazı konular için veri var ancak kanıt havuzu boş.
  • İklim sinyalleri ve sağlık araştırmaları birlikte izlenmiyor ve değerlendirilmiyor.
Peki İhtiyaçlarımız Neler?
  • Etkilenebilirlik ve risk analizleri: Hanehalkı, mahalle, şehir, bölge ve ülke düzeyinde iklim sinyalleri, etki büyüklüğü, hangi nüfusların etkilendiği (Özellikle kadınlar ve gençler de dahil olmak üzere ele alınmayan gruplar dikkate alınarak), kırılganlık ve risk analizleri.
  • İklime duyarlı hastalıkların listesi: Her şehir için iklime duyarlı hastalıklar listesi oluşturulmalı ve coğrafi bilgi sistemleri yardımıyla iklim analizlerine entegre edilmelidir. Gerçek risk ancak bu şekilde belirlenebilir.
  • İklim değişikliği ve halk sağlığı erken uyarı sistemleri: Her bir vatandaşımızın iklim duyarlılığına ve iklime uyum kapasitesine göre düzenlenen, nihai alıcısı halk olan, iklim sinyallerinin ortaya çıkma ihtimali olduğunda veya mevcut iklim senaryolarına göre kesintili bildirim sağlayan sistemlerdir.
  • İklim değişikliği ve sağlık profesyonelleri/araştırmacıları: İklim değişikliği ve sağlık, iklim ve sağlık araştırmaları etik kuralları, eğiticiler ve eğitim müfredatları, eğitim modülleri, eğitim metodolojisinin hazırlanması ve geliştirilmesi gerekiyor.
  • Sağlığın toplumsal belirleyicilerinin izlenmesi: İklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerini sadece mevcut sağlık izleme modelleri ile izleyemezsiniz. Sağlık gözetim sistemleri, iklim sinyallerini ele alarak ve kırılganlık ve risk analizini dahil ederek oluşturulmalıdır.
  • İklim ve sağlık finansmanı: İklim finansmanının sağlığa ayrılan payının hızla artırılması.
  • İklim ve sağlık konusunda hassas gruplarla çalışma ve tartışma kültürü: Tüm bu sayılanları kaliteli ve güçlü bir şekilde yapabilmek için gençler ve kadınlarla birlikte bir çalışma kültürü oluşturmak.
  • İklim değişikliği ve sağlık sosyal kanıt havuzu (Vatandaşların şehirler hakkındaki görüşlerini duymalıyız).
  • Sağlığın iklim belirleyicilerinin izlenmesi.
  • Her şehir için yerel iklim ve sağlık uyum eylem planları.
  • İklim ve sağlık açısından dirençli şehirler oluşturmak için metodoloji.
Sonuç

COP29, sağlık sektörünün iklim değişikliği bağlamında öncelikli bir konu olarak ele alınmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Ancak, bu kararların hayata geçirilmesi için yüksek düzeyde taahhüt, kapsamlı bir finansman planı ve etkili bir işbirliği gereklidir. Sağlık, yerel ve ulusal iklim eylem planlarının ana başlığı haline gelmelidir. Aksi takdirde, bir halk sağlığı uzmanı olarak yalnızca ölenleri ve hayatta kalanları saymakla yetinebiliriz.

Bu yazı ekoIQ’nun 115. sayısında yayımlanmıştır. Dergiye buradan ulaşabilirsiniz.