#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Avrupa

Avrupa Genelinde SKA’lara Yönelik İlerleme Yavaşladı

Avrupa Birliği üyelerinin yanı sıra aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 41 Avrupa ülkesini kapsayan Avrupa Sürdürülebilir Kalkınma Raporu 2025’e göre, kıta genelinde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA’lar) yönelik ilerleme yavaşlama eğilimine girdi. Raporda SKA endeksinde 34. sırada yer alan Türkiye’nin de özellikle çevresel sürdürülebilirlik, sosyal eşitsizlikler ve ekonomik dönüşüm konularında büyük zorluklarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (UNSDSN) tarafından hazırlanan ve Avrupa Birliği’nin (AB) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda (SKA’lar) ilerleme kaydettiği alanları ve karşılaştığı sorunları ortaya koyan Avrupa Sürdürülebilir Kalkınma Raporu 2025 (The Europe Sustainable Development Report 2025 – ESDR) yayımlandı.

Rapor AB genelinde SKA’lara yönelik ilerlemenin düşüşe geçtiğini, sosyal, çevresel ve biyolojik çeşitlilikle ilgili zorlukların devam ettiğini ortaya koyarak, yeni AB liderliğinin SKA’lar üzerine taahhütlerini yeniden teyit etmesi gerektiğini vurguluyor.

2020-2023 Arasında İlerleme Yavaşladı

SKA endeksi ve panolarını içeren rapor, 27 AB üye ülkesinin yanı sıra aralarında Türkiye’nin de yer aldığı dokuz AB aday ülkesi ile dört Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması ülkesi ve Birleşik Krallık’ı kapsıyor. Rapora göre, AB genelinde SKA ilerleme hızı, 2020-2023 döneminde, 2016-2019 dönemine kıyasla iki kat daha düşük seviyede kaldı. Özellikle sürdürülebilir gıda ve arazi sistemleriyle ilgili olarak Avrupa’nın devam eden çevresel ve biyolojik çeşitlilik sorunlarına dikkat çekilen raporda, AB’nin tarım-gıda sisteminin dönüşümüne dair bilgiler sunuluyor. Yanı sıra beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklerin, sürdürülebilir tarım-gıda sistemleri ve AB’deki sağlık sonuçlarının iyileştirilmesi için öncelikli olması gerektiğinin altı çiziliyor.

Rapora göre Batı Avrupa ve Kuzey Avrupa gibi en gelişmiş bölgelerde, 2020’den bu yana, SKA performansı hafifçe düşme eğilimine girmiş durumda. AB çapında ise SKA performansındaki düşüşte, özellikle tüketim ve uluslararası tedarik zincirlerindeki sürdürülebilir olmayan uygulamalar büyük dışsal etkiler yarattı. Nitekim ESDR 2025’te yer alan Avrupa için 2025 Dışsallık Endeksi, ticaretle bağlantılı çevresel ve sosyal dışsallıklar, ekonomik ve finansal akışlarla ilgili dışsallıklar ve barış koruma ve güvenlik dışsallıklarını kapsayan 15 göstergeden oluşuyor.

AB Yönetimine Sürdürülebilirlik Öncelikleri Sunuldu

Sonuçlar, AB’deki ticaret temelli olumsuz dışsallık etkilerinin, birçok üye devlette toplam ayakizinin en az %20 ile %30’unu oluşturduğunu gösterirken, raporda 2024-2029 dönemi boyunca bölgede SKA uygulamasını hızlandırmak için, yeni AB Liderliği’ne de şu dört temel öncelik sunuldu:

  • AB’de temiz enerji ve dijital teknolojilere yönelik yatırımları topluca artırmak,
  • Enflasyonun sosyal sonuçları ve artan jeopolitik gerilimlerin doğrudan ve dolaylı sonuçlarını ele almak için pro-sosyal önlemleri güçlendirmek.
  • Sürdürülemez tüketimin olumsuz sağlık ve çevresel etkilerini ele almanın yanı sıra buna daha sağlıklı ve sürdürülebilir diyetlere adil bir geçiş yoluyla katkı sağlamak.
  • Tüm bölgelerle SKA/Yeşil Mutabakat Diplomasisi’ni kullanmak, BM Şartı’nda belirlenen ilkelere bağlı kalmak ve BM sistemindeki ve Küresel Finansal Mimari’deki (Global Financial Architecture – GFA) reformu desteklemek.
Türkiye SKA’lar Konusunda Büyük Zorluklara Sahip

ESDR 2025’te AB’ye aday ülke kategorisinde Türkiye hakkında da önemli tespitlere yer verildi. SKA endeksinde Türkiye, 41 Avrupa ülkesi arasında 34. sırada konumlandı. Türkiye’nin özellikle çevresel sürdürülebilirlik, sosyal eşitsizlikler ve ekonomik dönüşüm konularında büyük zorluklarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi.

Türkiye’nin en büyük sürdürülebilirlik sorunlarından biri, yenilenebilir enerjiye yeterli yatırım yapamaması ve karbon emisyonlarının yüksek seviyelerde seyretmesi olarak değerlendirildi. Ayrıca Türkiye’nin, enerji ihtiyacını büyük ölçüde fosil yakıtlar üzerinden karşılamaya devam ettiği, yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji üretimindeki payının sınırlı kaldığı da vurgulandı.

Raporda su kaynaklarının verimsiz kullanımına da işaret edildi. Bununla birlikte tarımsal üretimdeki kimyasal gübre ve pestisit tüketiminin yüksek olması gibi faktörler nedeniyle Türkiye’nin sürdürülebilir gıda sistemleri geliştirmesi gerektiği aktarıldı.  Öneriler kısmında da Türkiye’nin eğitimde, iş gücü piyasasında ve gelir dağılımında adaleti sağlamaya yönelik kapsamlı reformlara gitmesi gerektiğinin altı çizildi. Yanı sıra Türkiye’nin yenilenebilir enerji, yeşil sanayi, dijitalleşme ve inovasyona yönelik yatırımlarını artırması da önerildi.