İETT’nin Büyükada’da hizmete aldığı ve Adalıların “azmanbüs” olarak adlandırdıkları elektrikli minibüslere ilişkin Adalılar, Fatih-Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yaptı. Yapılan basın açıklamasında ise doğaya ve tüm canlılara saygılı, kültürel varlıklarını koruyan, ekosistemi gözeten, geleceğe sahip çıkan yayalaştırılmış bir ulaşım planı talep edildi.
Adalılar, Fatih-Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) önünde bir basın açıklaması yaparak İETT’nin Büyükada’da hizmete aldığı ve adalıların “azmanbüs” olarak adlandırdıkları elektrikli minibüslere tepki gösterdi. Adalar Dayanışma Ağı üyeleri, “Yürünebilir Adalar için Adalar’da azmanbüs istemiyoruz” yazılı pankart açtı. Yanı sıra elektrikli minibüslerin geri çekilmesine yönelik yeni imzalar dilekçe ile teslim edildi. Toplam imza sayısının 10.973’e ulaştığı açıklandı.
Yapılan basın açıklamasında, adaların uzun süredir saldırı altında olduğu, kıyıların özel işletmelere dağıtıldığı belirtilerek, “Ormanımız; Orman Parkı, Tabiat Parkı adı altında özelleştiriliyor, çitlerle çevriliyor. İBB eliyle hazırlanan imar planlarıyla İstanbul’un tek yağmalanmamış alanı imara açılmak isteniyor. Doğal yapısı bozulup asfaltlanan yollarımızdaki yeni tehlike ise azmanbüsler. Bu devasa şehir minibüsleri sadece bizim ve sokak canlarımızın can güvenliğini tehlikeye atmakla kalmıyor, Adalar’ın imara açılmasının da zeminini hazırlıyor” denildi.
Açıklamada, Adalar’ı fiilen motorlu araç trafiğine açmanın mevcut olan imar baskısını daha da artıracağına dikkat çekilerek, “Doğanın ve kültürel mirasın korunması için söz verenler, bugün bunları yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar” denildi. Bununla birlikte Adalıların yaşam alanlarını, kendilerini ve sokak canlarını korumak isterken olumsuz durumlarla karşılaştıkları dile getirildi.
“Asfalta ve Otomotiv Endüstrisine Milyarlar Dökülüyor”
İklim krizine de dikkat çekilen açıklamada, “Mega şehirler çok radikal önlemler alıyor. İstanbul’da ise asfalta ve otomotiv endüstrisine milyarlar dökülmeye devam ediliyor. Tüm İstanbul’u Adalar’a benzetmesi gereken yerel yönetimimiz ne yazık ki Adalar’ı İstanbul’un geri kalanına benzetmek için var gücüyle çalışıyor” denildi.
Adaların motorlu araçlara kapalı olduğunun vurgulandığı açıklamada, şu cümlelere yer verildi: “İstanbul’un 38 ilçesinde yürürlükte olan Karayolu Mevzuatı, SİT alanı olması nedeniyle, 39. ilçe olan Adalar’da geçerli değildir. Yüzyıllardır devam eden bir yaşam kültürünü korumak amacıyla, 5 No’lu Koruma Bölge Kurulu ada yollarının yaya yolu statüsünde olduğunu karara bağlamıştır. Çünkü 1984 yılında Adalarımız tarihi, kültürel, arkeolojik, doğal sit alanı ilan edilmiş ve yasalarımızla koruma altına alınmıştır.”
Adalar’da İBB ve İETT’nin ileri sürdüğü gibi, bir toplu ulaşım sorunu olmadığının aktarıldığı açıklamada, koruma alanı olan Adalar’da tüm ulaşım planlama kararlarının UKOME tarafından alınması da eleştirildi. Adalar’da bütüncül bakış açısıyla hazırlanmış bir plan olmadan yapılan her şeyin Adalar’a zarar vereceğinin altı çizilerek doğaya ve tüm canlılara saygılı, kültürel varlıklarını koruyan, ekosistemi gözeten, geleceğe sahip çıkan yayalaştırılmış ulaşım planı yapılması talep edildi.