Enerji

Afşin ve Elbistanlılardan Daha Fazla Kömüre “Hayır!”

Afşin-Elbistan A Termik Santralı’na ilave iki ünite daha açılmasına karşı çıkan Afşin ve Elbistanlılar, projenin iptal edilmesini istedi. Platform temsilcileri ise bölge halkının hem sağlıklarına hem de işçilerin hayatına mal olan santralları istemediklerini, kömürden adil bir çıkış talep ettiklerini vurguladı.

Kahramanmaraş’taki Afşin-Elbistan A Termik Santralı‘na ilave iki ünite daha açılması için hazırlanan projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın koordinasyonunda toplanan İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nda (İDK) 2 Nisan’da görüşüldü.

Komisyona; Afşin – Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu, Temiz Hava Hakkı Platformu, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) ve Çevre Hukuku Ağı temsilcileri de katıldı. Temsilciler, kömürlü termik santralların iklime, çevreye ve insan sağlığına olan olumsuz etkilerine dikkat çekerek projenin iptal edilmesini ve var olan santralların da adil bir dönüşüm planı çerçevesinde kapatılmasını talep etti.

İDK toplantısına 22 kurumun dahil olduğu komisyondan sadece tek bir komisyon üyesi kurum, Devlet Su İşler Genel Müdürlüğü katıldı. Komisyona Sağlık Bakanlığı’nın merkez teşkilatından hiçbir birimin davet edilmediği; Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü’nün ise yazılı olarak projeye dair olumlu görüş verdiği öğrenildi.

Kömürden Adil Çıkış Talebi

Toplantının başladığı saatlerde, Afşin Elbistan A Termik Santralı’nda yangın çıktığı, yangında üç işçinin ağır yaralandığı haberi ulaştı. Toplantıda Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu temsilcileri, bu yangının bölgedeki kömür işletmelerindeki ilk kaza olmadığını, daha önce de Çöllolar maden sahasında yaşanan kazada 11 maden emekçisinin toprak altında kalarak hayatlarını kaybettiklerini belirtti. Platform temsilcileri artık bölgelerinde hem halkın hem de işçilerin hayatına mal olan bu işletmeleri istemediklerini, kömürden adil bir çıkış talep ettiklerini vurguladı.

Santrala İki Ünite Daha Eklenmesi Planlanıyor

Kahramanmaraş’ta halihazırda Afşin-Elbistan A Termik Santralı’nın dört ünitesi, Afşin-Elbistan B Termik Santralı’nın ise dört ünitesi bulunuyor. Toplamda mevcut sekiz ünitenin kapasitesi 2795 MW. Bu santrallar 40 yıldır kömürün gölgesinde yaşayanların sağlığına ve çevreye büyük zararlar vermesine rağmen Afşin-Elbistan A Termik Santralı’na 688 MW kapasiteye sahip iki ünite daha eklenmesi planlanıyor.

“Santrallar Bölgede Sağlıklı İnsan Bırakmadı”

Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu’ndan Mehmet Dalkanat, santralların bölgede sağlıklı insan ve verimli tarım arazisi bırakmadığına dikkat çekti: “Yakın çevrede yaşayan insanların üzerine yağan küller ve gaz salımları maalesef bölgede sağlıklı insan bırakmadı. Yaşayan insanların tamamı üst solunum yolları rahatsızlıklarından muzdarip. Halkımız daha 70 yaşına gelmeden astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğer kanseri ve solunum yetmezliği gibi rahatsızlıklarından vefat ediyor. Doğanın bize armağan ettiği verimli, sulanabilir geniş tarım alanları olan güzelim ovanın yaklaşık 120 bin dekarını 40 yılda çöle çevirdik. Kaç bin yıl sonra doğa tekrar bize bu verimli alanları geri verir, onu da bilmiyoruz ve diyoruz ki burada duralım, giden gitti, kalanı kurtaralım. 5. ve 6. ek ünitelerden vazgeçeceğimiz gibi Afşin-Elbistan A Termik Santralını da kapatarak gelecek kuşaklara geçimlik bir alan bırakmış olalım.”

“Termik Santralın Genişletilmesi Hayati Sorunlara Yol Açıyor”

TEMA Vakfı da termik santraldan etkilenen su varlıkları ve tarım arazileri hakkında, “Afşin-Elbistan A Termik Santralı, Çoğulhan Mahallesi’nin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan yer üstü ve yer altı sularının beslenme alanında yer alıyor. Santralın genişletilmesi, yalnızca bir kilometre mesafede bulunan üç akarsuyun kirlilik yükünü artıracaktır. Hayati öneme sahip su varlıklarının kirlenmesi, hem bölge halkını susuz bırakacak hem de içme, kullanma ve sulama sularını tehlikeye atacaktır” bilgisini verdi.

TEMA’nın açıklaması şu şekilde devam etti: “Bölgede yapılmış çeşitli çalışmalar; santrala yakın topraklarda arsenik, kadmiyum, kurşun, çinko, bakır, mangan, molibden ve demir gibi ağır metallerin ve iz elementlerin oranlarında önemli artışlar olduğunu göstermektedir. Bu durum, toprakların kimyasal maddelerle zehirlenmesine neden olmakla birlikte bölge halkının sağlığını tehdit etmektedir. Aynı zamanda, tarımsal verimin düşmesine bağlı olarak bölge halkının geçim kaynaklarının azalmasına yol açmaktadır.”

Açıklama, “Santral bacasından yayılan kimyasal ve radyoaktif gazların toprak yüzeyinde oluşturduğu tabakanın, toprak canlılarının olumsuz etkilenmesi ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi ekolojik dengeyi bozarak hayati sorunlara yol açması nedeniyle Afşin-Elbistan A Termik Santralı’na ek ünite projeleri iptal edilmelidir” ifadeleriyle son buldu.

“Enerji Talebi Rapordaki Kadar Artış Göstermiyor”

TMMOB adına katılan Enerji Çalışma Grubu üyesi Orhan Aytaç, Türkiye’de elektrik talebinin ÇED raporunda belirtildiği oranda ve hızda artmadığını, halihazırda kullanılmayan yaklaşık %40’lık bir kapasite olduğunu belirterek, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Ulusal Enerji Planı 2022’de öngörülen Türkiye’nin elektrikte kurulu gücü, 2025’te 116.200 MW, 2030’da 149.100 MW’tır. Şu anda devam edilen yatırımlarla bu hedeflerin üstüne çıkılmış durumdadır. Bunlara ilave fosil yakıtlı santral yatırımına ve dolayısıyla Afşin-Elbistan A Termik Santralı’na ilave ünite yapmaya gerek olmadığı aşikardır” dedi.

“İlave Üniteler, 1.900 Kişinin Erken Ölümüne Neden Olacak”

Temiz Hava Hakkı Platformu adına ÇED toplantısına katılan Prof. Dr. Ali Osman Karababa ise bölgedeki kirliliği görmek için kışın simsiyah olan kara bakmanın yeterli olduğunu belirterek kirliliğin halk sağlığı açısından etkilerini “Bu iki santral, kuruldukları tarihten 2020 yılına kadar geçen sürede 17.500 erken ölüme neden oldu. Afşin-Elbistan A Termik Santralı’na eklenecek iki yeni ünite 1.900 erken ölüme daha neden olacak. Kalp ve damar hastalıkları, kronik solunum hastalıkları ile kanserler ilk akla gelen ve bu ölümlere yol açacak hastalıklar. Ayrıca termik santrallardan kaynaklanan hava kirliliği diyabet, kronik böbrek hastalıkları ve solunum yolu enfeksiyonları gibi hastalıklar nedeniyle de ölüme yol açabiliyor” sözleriyle ifade etti.

About Post Author