Yıllardır direnen İkizköylülerin direnişi geçen akşam Jandarmanın oturma eylemi yaptıkları alandan kaldırmasıyla alevlendi. Daha geçen hafta Ören’deki orman yangınının Yeniköy-Kemerköy Termik Santralına ulaştığında yaşadığımız korkuya istinaden, yalnızca 10km ötedeki Akbelen Ormanı maden sahası olarak kullanılmak üzere kesilmek istiyor.
28 Temmuz’da Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan yangınlar, iklim krizinin en çok etkilediği Akdeniz Havzasında yer alan Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’ni teslim almış, yaklaşık olarak 83 bin 800 hektar alan yanmıştı. Yangınlar devam ederken Yeniköy-Kemerköy Termik Santralının işletmecisi Limak Holding, yangın alanının yaklaşık 10km. Kuzeyinde kalan Akbelen Ormanını kesmek için harekete geçti.
Sadece santralın yandığı haberi bile birçok insanı uykusuz bırakmışken, santralın yanması olasılığında ortaya çıkacak zehirli gazlar için bölge sakinlerine uyarılar yapılmış, acil tahliyeleri gerçekleşmişti.
"Kömürün gelişi güzel yanması sonucu PM10, SO2, CO, NO2 kirleticileri salınacak. Bu kirleticiler sağlık için çok tehlikeli."
— #ekoIQ (@Ekoiq) August 4, 2021
Yangınlara müdahale eden gönüllülerin ormanlık alana gönderilerek yangın tehlikesi sebebiyle kestirilen ağaçlar, Akbelen Ormanı’nda nöbet tutan köylüler ve yaşam savunucuları tarafından durduruldu. Ardından jandarmanın gece yarısı alana müdahalesiyle alandan yaşam alanlarını savunanlar çıkarıldı.
Neden Kömürlü Termik Santral?
Kömür Masalları raporunda da belirttiği gibi elde kalınan kömürler yakılmak isteniyor, yatırımcı bu sebeple termik santralları işletmeye devam ediyor. Yatırımcı kârını maksimum düzeyde tutmak adına çevre yatırımlarını gerçekleştirmiyor. Kısacası Türkiye’nin şirketleri, bölgedeki halkı ve geleceğini zehirlemek adına kendi kârlarını üstün tutarak hareket ediyor.
Yangınlar sırasında fide bağışı yapmak için sıraya giren holdingler, hukuksuzca birçok alanda ekolojik katliam (ecocide) yapıyor. İlginç olan şu ki, bu holdingler kârını artırırken kendi çocuklarına yaşanacak bir gezegen bırakmıyor olduklarının ya gerçekten farkında değil, ya da biliyor ama umursamıyor.
Peki Nedir Bu İnat?
IPCC’nin Pazartesi günü yayımladığı rapor, 1,2 derecelik sıcaklık artışında olduğumuzu teyitledi. Bunu Türkiye’deki IPCC’nin bir parçası olduğu için kabul etmiş durumda. Bu ne demek? Akdeniz’de orman yangınları artacak (tanık olduk), Karadeniz’de yağışlar artacak (tanık olduk), İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu kuraklıktan kavrulacak (tanık olduk).
Bu olaylar eskiden 10 yılda bir oluyorsa, artık her yıl yaşanacak. Onunla kalmayacak, bir de süreleri de uzayacak. Yani bu sene 16. gününde olduğumuz yangın sezonu, 2022’de belki de 25 gün sürecek.
Yani o termik santralların kömür sahaları bu sene yanmasa bile seneye veya ondan sonraki sene orman yangınları bölgesinin içinde kalacak demek oluyor bu. Bunu bilim söylüyor.
Köylünün Talepleri Neler?
Cuma günü Akbelen direniş alanındaydık. Çevre Mühendisi Deniz Hanım bölgenin nasıl bir tehdit altında olduğunu anlattı.
Dün oradaki ağaçlar kesildi.
Bugün jandarma köylülerden direniş çadırını boşaltmalarını istedi. #AkbelenOrmanınıTerketmiyoruz@ikizkoydireniyo @ilhancihaner pic.twitter.com/3StttYN3hN— Ali ŞEKER (@draliseker) August 9, 2021
Limak Holding, geçmişte maden sahasını genişletmek için kamulaştırma yoluyla alanını genişletmiş, köylüde komşularının başına gelen bu sürece tanık olmuş. Twitter’de bir yayında, ailelerin dağıldığını, üç kuruşa atalarından kalan yerlerin ellerinden alındığını