İkizköy’de zeytin hasadı devam ederken Akbelen’de dinamit patlatmaları ve maden çalışmaları sürüyor. Can güvenliklerinden endişe ettiklerini belirten İkizköy Çevre Komitesi üyesi Nejla Işık, “İlla birimizin ölmesini mi bekliyorsunuz?” diye sordu.
Zeytin hasadının yapıldığı İkizköy’de patlama sesleri altında zeytinlerini toplamaya çalışan köylüler evlerinin 100 metre dibindeki dinamitli kömür ocağı çalışmaları yüzünden tedirgin. Akbelen Ormanı’nda yok edilen ağaçların yerinde artık şirketlerin iş makineleri dinamitle patlatılan alanlarda kömür ocağı açmak için gece gündüz çalışıyor.
İkizköyülüler, son günlerde artan patlamalardan dolayı evlerinde çatlaklar olduğunu ve can güvenliği endişesi yaşadıklarını belirttiler.
Patlamalara yakından şahitlik eden İkizköy Çevre Komitesi üyesi Nejla Işık, Zeytin Kanunu uygulansın diye ellerinden geleni yaptıklarını belirtti: “Bırakın Zeytin Kanunu’nu görmeyi burada yaptıkları zulüm dünyaya köprü oldu. Bizim derdimiz insanca yaşamak. Tepemizde öyle şiddetli dinamitler patlatıldı ki, jandarmayı aradım. Ben oradaydım diyor jandarma. ‘Bütün insani duygularınla söyle bu dinamitlerin içerisinde biz nasıl yaşayalım’ dedim kendisine. Bu köylüler nasıl yaşasın, nasıl hayata tutunsun?” diye soran Işık, herrkesin paranın esiri olduğuna vurgu yaptı.
“Yerin dibine batsın bu enerji, yerin dibine batsın bu kömür!”
Çektikleri eziyetten ve çevreye verilen zarardan duyduğu rahatsızlığı dile getiren Işık; “Yerin dibine batsın bu enerji, yerin dibine batsın bu kömür!” diyerek isyan etti. Evlerinde patlatmalar sonrası meydana gelen çatlakları gösteren Işık, savcılığın çatlamalarla ilgili kovuşturmaya gerek yok kararı verdiğini söyledi.
Bölgenin maden sahası ilan edildiğini ama köylülerin burada yaşamaya devam ettiğini sözlerine ekleyen Işık, patlatmaların köylülerin bölgeyi terk etmeleri için kasıtlı olarak yapıldığını belirtti ve ekledi: “Gitmeyeceğiz buradan, bırakmayacağız burayı. Bu evin altında can da versek, bu dinamitlerden kalp krizi de geçirsek terk etmeyeceğiz evlerimizi”.