Biyoçeşitlilik

Akdeniz’de Kıyıya Vuran Balinanın Karnından Tek Kullanımlık Plastik Çıktı

plastik

Akdeniz’de 12 gagalı balinanın ölümünün, Türkiye’de gerçekleşen büyük depremlerle bir ilişkisinin olmadığının değerlendirildiğini söyleyen bilim insanları, tek kullanımlık plastik atıkların canlılara verdiği zararlara işaret etti. Ayrıca bilim insanları, Doğu Akdeniz’deki tüm askeri tatbikatların durdurulması için de çağrı yaptı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından çok sayıda balina KKTC sahiline vurmuş, depremlerin neden olduğu tektonik sarsıntıların balinaların yön tespit yeteneklerini kaybetmelerine yol açabileceği dile getirilmişti. Öte yandan KKTC’de, 9-13 Şubat’ta 12 gagalı balinanın karaya vurarak ölmesi üzerine Kıbrıs Yaban Hayat Araştırma Enstitüsü, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), KKTC Veteriner, Çevre Koruma ile Hayvancılık Dairesi’nden uzmanlar çalışma başlattı.

AA’nın aktardığına göre Kıbrıs Yaban Hayat Araştırma Enstitüsü Direktörü Kemal Basat, güney kesiminde yedi, kuzey kesiminde ise beş olmak üzere 12 gagalı balinanın Kıbrıs kıyılarında karaya vurduğunu söyledi. Basat, “Ne yazık ki karaya vuran balinalar ya ölü halde bulundu ya da müdahaleye rağmen karaya vurduktan kısa süre sonra yaşamını yitirdi. Benzer şekilde güneydeki yedi balinanın da yaşamlarını yitirdiği öğrenildi” dedi.

Balinanın Karnında 20×16 cm Boyutunda Tek Kullanımlık Plastik

Yaban Hayat Hastanesi Başhekimi Vet. Dr. Tayfun Çanakcı ise gagalı balinaların kesin ölüm nedenin belirlenmesi için nekropsi çalışması yapıldığını belirtti. Yapılan incelemede boyları 3,9 ile 4,7 metre arasında değişen beş genç balinanın, Erenköy’deki hariç olmak üzere besi durumlarının iyi olduğuna dikkati çeken Çanakcı, şu bilgileri verdi: “Balinaların muhtelif organlarında damar içinde hava kabarcıkları net olarak görüldü. Sindirim sisteminde ve böbreklerde çeşitli parazitler belirlendi ve ileri tetkikler için hepsi toplandı. Beş balinada da benzer olarak organlarda genel kanamalı bir görünüm hakimdi. Damarlardaki hava kabarcıkları, organlardaki değişimler, organlarda görülen patolojiler değerlendirildiğinde ses kaynağından kaçma sırasında normal dalış davranışının değişmesi nedeni ile vurgun hastalığında olduğu gibi gaz embolisi oluştuğu düşünülmektedir. Bunun nedenin de kafa ve kulak kanalı etrafındaki kanamalar olarak değerlendirildiğinde akustik bir travmaya bağlı oluştuğu değerlendirilmektedir. Nekropsisi yapılan tüm bireylerin midelerinin dolu olduğu dolayısıyla yaşanan bu durumun akut olarak geliştiğini ve uzun süreli bir etkiye bağlı olmadığını göstermektedir.”

Bir balinanın karnında 20×16 santimetre boyutunda tek kullanımlık plastik ambalaj bulduklarını aktaran Çanakcı, bu tip plastik atıkların canlılara verebileceği zararlar açısından önemli örnek oluşturduğunu sözlerine ekledi.

“Akustik Travma Geçiren Balinalar Toplu Olarak Karaya Vuruyor”

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arda Mehmet Tonay ise Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından balinaların afetten dolayı öldüğünün bazı haberlere konu olduğunu belirtti. TÜDAV Başkan Yardımcılığı da yapan Doç. Dr. Tonay, şöyle konuştu: “Akdeniz’de ölen 12 gagalı balinanın Türkiye’de gerçekleşen büyük depremlerle herhangi bir ilişkisinin olmadığı düşünülmektedir. Her ne kadar depremlerin akustik etki yarattığı bilinse de oluşan depremlerin karada gerçekleşmesi ve depremlerden 3,5 gün sonra karaya vurma vakalarının görülmesi nedeniyle ölümlerle ilgili olmadığı değerlendirilmiştir. Ayrıca dünyada balinaların deprem sebebiyle öldüğü bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Gagalı balinaların tüm dünyada askeri tatbikatlarda kullanılan düşük ve orta frekanslı sonarlardan, petrol/doğalgaz aramak için yapılan ‘sismik sörveyler’de kullanılan ses kaynaklarından akustik travma geçirdikleri ve bu nedenle toplu olarak karaya vurdukları bilinmektedir.”

Kurumların ortak hazırladığı araştırmanın ön raporundan da söz eden Doç. Dr. Tonay, Akdeniz’de 1963 yılından bu yana yaklaşık 20 toplu ölüm vakası görüldüğü, en sonuncusunun ise geçen yıl Şubat ayında Yunanistan’nın Korfu Adası’nda yaşandığını anlattı.

“Doğu Akdeniz’de Tüm Askeri Tatbikatlar Durdurulsun” Çağrısı

Doç. Dr. Tonay, Karadeniz, Akdeniz ve Mücavir Atlantik Bölgesinde Yaşayan Deniz Memeli Türlerinin Korunması Anlaşması (ACCOBAMS) üyesi ülkelerin, 2013 yılında Akdeniz’de belirlenen gagalı balinalar özel alanlarında sonar veya su altı patlamalarının olduğu askeri tatbikatlarının yapılmasından mutlak kaçınılması gerektiğini kararlaştırdığına dikkati çekerek, şunları ifade etti: “Yapılan araştırmalar ve elde edilen NAVTEX verilerine göre, Şubat ayında adanın doğu, güney ve batı bölgelerinde geniş alanlarda Rusya Federasyonu’nun planlı askeri atış talimleri olduğu, ölümlerin artmasından endişe edildiğinden önlem amaçlı tüm ülkelerin Doğu Akdeniz’de ve özellikle kırılgan habitatları ve savunmasız fauna ve flora türlerini destekleyen benzersiz bir deniz ekosistemi olan Finike Denizaltı Dağları Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde planlı/plansız tüm askeri tatbikatların durdurması gerekiyor.”

About Post Author