İş dünyasında kadın çalışan oranlarının düşüklüğüne ve sektörel farklılıklara dikkat çeken “Ankara Kadın Dostu Markalar Endeksi” raporuna göre, Ankara genelinde kadın çalışanların toplam istihdama oranı %24,5 ile düşük seviyelerde kaldı. Firmaların %56’sında üst yönetimdeki kadın oranı %10’un altında yer alırken, beyaz yakalı kadın çalışan oranlarının %31 ve üzerinde olduğu firmalar %42’yi oluşturdu. Öte yandan mavi yakalı kadın çalışan oranı firmaların çoğunda %10’un altında seyretti.
Kadın dostu uygulamaları teşvik etmek, kadınların iş dünyasında güçlenmelerini desteklemek ve bu alandaki farkındalık çalışmalarını artırmak amacıyla faaliyet gösteren Kadın Dostu Markalar Platformu (KDMP), beşinci yılına girerken “Kadın Dostu Markalar Endeksi” projesini gerçekleştirdi. Projenin ilk raporu Çankaya Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KADUM) Direktörü Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu tarafından hazırlandı. Kadın Dostu Marka Endeksi-Ankara raporu, Ankara Kent Konseyi, Ankara Ticaret Odası ve Ankara Sanayi Odası’nın da paydaşlığında düzenlenen Sürdürülebilir Değer Zirvesi programı kapsamında kamuoyuna sunuldu.
Ankara Kent Konseyi’nde düzenlenen zirvede, kadın dostu politikalar geliştiren firmaların başarı hikayeleri paylaşıldı. Prof. Dr. Karahan Uslu’nun sunduğu rapor, kadın istihdamı ve cinsiyet eşitliği konularında farkındalık yaratmanın önemini bir kez daha ortaya koydu.
Rapora göre, kadın çalışanların toplam istihdama oranı %24,5 ile düşük seviyelerde kaldı. Firmaların %56’sında üst yönetimdeki kadın oranı %10’un altında yer alırken, beyaz yakalı kadın çalışan oranlarının %31 ve üzerinde olduğu firmalar %42’yi oluşturdu. Öte yandan, mavi yakalı kadın çalışan oranı firmaların çoğunda %10’un altında seyretti. Kadın dostu politikaların değerlendirildiği 20 kriterde ise ortalama skor 72,72 olarak hesaplandı ve bu skoru aşan firmalar kapsayıcı politikalarıyla ön plana çıktı.
Sektörel bazda incelendiğinde; tekstil, hazır giyim, sağlık ve gıda sektörleri kadın istihdamında ortalamanın üzerinde bir tablo çizerken; inşaat, enerji ve bilişim teknolojileri gibi sektörler bu oranların oldukça gerisinde kaldı. Özellikle cam, çimento ve maden sektörleri de kadın istihdamının düşük olduğu alanlar arasında yer aldı.
“Çeşitlilik, Eşitlik ve Adalet İnşası, Sürdürülebilir Bir Toplumun Temel Taşlarıdır”
Prof. Dr. Karahan Uslu, “Çeşitlilik, eşitlik ve adalet inşası, sürdürülebilir bir toplumun temel taşlarıdır. Büyüme odaklı geleneksel bakış açısı, bu ihtiyacı karşılamak için yetersizdir. Sürdürülebilir değer yaklaşımıysa yeni ve etkin bir seçenektir. Kuruluşların ekonomik çıkarlarını, başkalarına zarar vermeden sürdürebilmesi ortak geleceğimizi şekillendirecektir” dedi.
Sürdürülebilir değer bakışıyla hareket etmenin, sadece yarınlarımızın teminatı ya da ahlaki bir sorumluluk olmadığını belirten Prof. Dr. Karahan Uslu, bunun aynı zamanda şirketlerin yenilikçi stratejiler geliştirmesi için bir fırsat kapısı olduğunu da sözlerine ekledi.
Araştırmanın başkentte özel sektör katkısıyla kadın temsilini ve toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen iş dünyası performansını analiz ettiğini aktaran Prof. Dr. Karahan Uslu, “Sürdürülebilir değer üreten kuruluşlar; maliyet ve risk azaltma, yenilik ve farklılaşma yeteneği, itibar ve meşruiyet geliştirme, büyüme ve pazar potansiyeli elde etmede öne geçiyor. Bugün yalnızca iş dünyasında değil, toplumsal yapının her alanında daha adil, eşit ve sürdürülebilir bir hayat kurmaya ihtiyaç var” dedi
Raporla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Prof. Dr. Karahan Uslu, şunları söyledi: “Ankara Kadın Dostu Markalar Endeksi’nin sonuçları, kadın istihdamındaki dengesizlikleri ve politika uygulamalarındaki farklılıkları açıkça ortaya koyuyor. Büyük ölçekli 124 işletmenin katıldığı araştırmaya göre, firmaların yalnızca %11’inde kadın istihdam oranı %50’nin üzerinde ve %16’sında %70’e ulaşmış durumda. Ancak, toplam istihdamın içinde kadınların payının %90’ı geçtiği firmalar sadece %15 ile sınırlı. Kadın dostu politikalar açısından değerlendirilen 20 kriterde, firmaların bir kısmı yüksek performans sergilerken, standart sapma hesaplamaları sonucunda politikaların %31’inin düşük uygulandığı, %38’inin vasat bir seviyede kaldığı ve yalnızca %31’inin yüksek ölçüde uygulandığı tespit edildi. Bu bulgular, toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerine ulaşmak için daha kapsamlı stratejilere ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor.”
“Katılımcı Firmaların Yalnızca %25’i Yüksek Performans Sergiledi”
Etkinlik genelinde paylaşılan başarı hikayelerinin, raporların ve oturumların, toplumda daha adil ve eşitlikçi bir geleceği inşa etme yolunda, tüm katılımcılara ilham verdiğini belirten Kadın Dostu Markalar Platformu Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Bozdağ Demirel ise “Ankara Kadın Dostu Markalar Endeksi, kadın istihdamının sektörel dağılımını ve kadın dostu politikaların etkisini derinlemesine analiz etmemizi sağladı. Bu yılki araştırmamız, katılımcı firmaların yalnızca %25’inin kadın dostu uygulamalar konusunda yüksek performans sergilediğini, %33’ünün ise bu uygulamaları geliştirme potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, kadın çalışan oranının %90’ı aştığı firmaların, iş gücü çeşitliliği sayesinde daha yenilikçi ve rekabetçi politikalar geliştirdiğini gözlemledik. Bu sonuçlar, iş dünyasında kadın istihdamını artırmak için daha hedefli ve kapsayıcı stratejilere duyulan ihtiyacı açıkça gösteriyor” dedi.
Endeksin, şirketlerin ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) normlarına uyum sağlamalarına katkı sunmasını hedeflediklerini anlatan Demirel, “2025 yılında Türkiye’nin 81 iline genişletilecek Kadın Dostu Markalar Endeksi ile iş dünyasında önemli bir konuya el atıyoruz. Endeks kapsamında elde edilen veriler, akademisyenler ve uzmanlardan oluşan çok özel bir danışma ve değerlendirme kurulu tarafından incelenerek, kurumsal gelişimi destekleyecek ve kurumların sürdürülebilirlik adımlarına rehberlik edecek öneri setleri oluşturulmasını hedefliyor. Bu süreçte, kurumların eşitlikçi politikalarını geliştirmelerine katkı sağlanması ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarının hızlandırılması amaçlanıyor. Endeksin, şirketlerin ESG normlarına uyum sağlamalarına da büyük katkı sunması hedefleniyor, kurumların sürdürülebilirlik stratejilerini güçlendirecek ve eşitlikçi bir iş dünyası oluşturulmasına yönelik daha hızlı adımlar atılmasını teşvik edecek çalışmaları beraberinde getiriyor” dedi.