Her şey akıllanıyor da atık toplama sistemleri neden akıllanmasın? İşte bu sorunun yanıtını arayan, dört ODTÜ mezunu mühendisin ODTÜ Teknokent’te kurduğu Evreka’dan bahsedeceğiz sizlere… Akıllı atık toplama sistemlerinin Ar-Ge’sinden uygulamasına tüm süreçlerini gerçekleştiren bu genç girişim, bu şekilde hem doğal hem de maddi kaynakların israfının önüne geçilebileceğini iddia ediyor. Şimdiye kadar yaptığı çalışmalarda atık toplama maliyetlerinde ve CO2 emisyonu verilerinde %55’e varan iyileştirmeler sağlayan şirketin kurucularından Umutcan Duman, atıkların daha verimli şekilde toplanmasının, bu süreçlerin yönetilmesinin neden önemli olduğunu ve Evreka’nın geliştirdiği sistemi EKOIQ için kaleme aldı.
Umutcan DUMAN
Geçen ay Paris’te gerçekleşen COP21 Zirvesi’nin son günü uluslararası geçerliliği olan, kapsamlı bir anlaşma çıktı ortaya. Bu anlaşmayla, küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak hedefleniyor. Bir şekilde dünya liderlerinin karşı karşıya olduğumuz bu büyük tehlikenin farkında olması ve adım atmaya başlaması ümit verici bir gelişme. Biz de elbette, tüm maddelerin sözde ve yazıda kalmamasını, hayata geçmesini ümit ediyoruz.
Karbon Emisyonu/Şehirler
İklim değişikliğini günlük yaşantımızda hissetmeyişimiz onu göz ardı etmemize sebep oluyor. Ancak aslında hiç de uzakta değil, her geçen gün çok daha hızlanarak devam ediyor bu geri dönüşü zor süreç. İklim değişikliğinin en büyük sebebi ise karbon emisyonu. Karbon emisyon oranlarını ve dolayısıyla küresel ısınma seviyelerini etkileyen en büyük faktörlerin başında ise şehirler çıkıyor karşımıza. Dünyadaki enerji tüketiminin %78’i, karbon emisyonunun ise %60’ı şehirlerde ortaya çıkıyor. Aslında dünya nüfusunun %54’ünün şehirlerde yaşadığını ve şehirlerdeki araç sayılarını düşündüğümüzde bu sayıların çok doğal olduğunu görebiliyoruz. Dolayısıyla şehirler özelinde hayata geçirilecek çözümlerin etkileri çok büyük olacak. Öte yandan gelişen teknolojiler şehirlerin “akıllı şehir”e dönüşmesini sağlayacak olanaklar sunuyor. Örnek vermek gerekirse, sokak aydınlatmalarından ev ısıtmaya, otoparklardan atık toplama sistemlerine şehirlerdeki birçok yapı akıllı hale gelmeye başlıyor. Bu sayede enerji tüketimlerini ve karbon emisyon değerlerini çok büyük oranlarda azaltmak mümkün oluyor.
Akıllı Şehirler Atık Sorununu Nasıl Çözer?
Akıllı şehir çözümleri tahmin edilebileceği gibi çok geniş bir konu, bu sebeple uzun zamandır içerisinde olduğumuz akıllı atık toplama ve yönetimi sistemlerinden biraz bahsetmek istiyorum. Atık toplama ve yönetimi sistemleri günlük hayatımızda çok da fazla sorgulamadığımız sistemler. Nasıl yapılıyor, bu sistemler verimli çalışıyor mu, bu süreçlerin çevreye zararı var mıdır, ne kadar maliyetli gibi soruları kendimize pek sormuyoruz. Ancak genel olarak baktığımızda, sadece Türkiye’de 30 milyon ton civarında evsel atık çıkardığımızı ve bu atıkların şehirlerden toplanması için yıllık 4,2 milyar lira harcandığını görebiliyoruz. Dünyadaki duruma baktığımızda ise atık yönetimi için toplamda 1 trilyon dolar harcandığını görüyoruz; bunun %50’si ise lojistik kalemine ayrılıyor. Peki bu süreçleri çok daha verimli ve çevreci şekilde yönetmek mümkün mü? Evet, tüm sistemlerde olduğu gibi, atık yönetimi süreçlerini de çok daha çevreci bir şekilde yönetmek mümkün.
Atık toplama süreçleri ülkeden ülkeye, hatta şehirden şehre farklılık gösteriyor. Örneğin İsviçre’de atıklar ayrı ayrı poşetlerde ve ay içerisindeki belirli günlerde toplanıyor; tüm vatandaşlar bu poşetleri kullanmak ve bu tarihlere uymak zorunda. Portekiz’de örnek bir şehirde ise atıklar kapıdan toplanıyor ve geliştirilen sistem sayesinde hangi dairenin ne kadar atığı toplanmışsa o kadar vergi ödüyor (attığın kadar öde). Tüm bu farklılıklar aslında bir amaca hizmet ediyor: Atıkların daha verimli şekilde toplanması ve bu süreçlerin yönetilmesi. Artık teknolojinin de nimetlerini kullanarak bu sistemleri çok daha iyiye taşımak mümkün.. Dünyanın farklı yerlerinde olduğu gibi artık Türkiye’de de hayata geçirilmeye başladı bu sistemler.
Evreka ya da Atık Konteynerlerine Sensörler
Akıllı atık toplama sistemi dediğimizde temelde sensörler ve çeşitli yazılımların birlikte işlediği çözümlerden bahsediyoruz. Makineler arası kablosuz iletişim teknolojisi sayesinde her konteyner akıllı hale getiriliyor diyebiliriz. Konteynerlere takılan sensörler, konteynerin doluluk oranlarını, sıcaklık, konum gibi verilerini kablosuz iletişim teknolojileri sayesinde bulut sistemine gönderiyor. Geliştirilen yazılımlar sayesinde hangi konteynerin ne zaman toplanması gerektiği, bu konteynerleri toplamak için kaç kamyonun çalışması gerektiği ve en önemlisi bu kamyonların hangi rotaları izlemesi gerektiği günlük olarak belirlenebiliyor. Her gün oluşturulan en kısa rotalar, araçlara yerleştirilen tabletler sayesinde şoförlere iletiliyor. Şoförlerin yapması gereken tek şey bu rotayı takip etmek ve belirtilen konteynerleri ziyaret etmek. Bu sayede hem atık toplama maliyetlerinde hem de daha önemlisi CO2 emisyonu verilerinde çok büyük iyileştirmeler yapılabiliyor.
Biz Evreka (www.evreka.co) olarak dört ODTÜ mezunu mühendisin ODTÜ Teknokent’te kurduğu bir şirketiz. Akıllı atık toplama sistemlerinin Ar-Ge’sinden uygulamasına tüm süreçlerini gerçekleştiriyoruz. Kendi geliştirdiğimiz sensör modüllerimizi her çeşit atık konteynerine monte edebiliyoruz. Dolayısıyla yeraltı, yerüstü, metal, plastik ayrımı olmaksızın tüm atık toplama sistemlerine uygun çözümler sunabiliyoruz. Uzmanlık ve uzun süre Ar-Ge çalışması gerektiren algoritmalarımız sayesinde ise bu sensörlerden gelen verileri işleyerek hangi konteynerin ne zaman dolacağını tahmin edebiliyoruz. Bunun üzerine de atık toplama araçları için günlük en iyi rotaları çıkarıyoruz. Dolayısıyla hem doğal hem maddi kaynakların israfının önüne geçiyoruz. Şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarda atık toplama maliyetlerinde ve CO2 emisyonu verilerinde %55’e varan iyileştirmeler gördük. Etimesgut, Beypazarı, Aksaray ve Ödemiş gibi ilçelerde hem belediyeler hem de Trenkwalder, Ebru Temizlik ve Hexagon Katı Atık gibi atık yönetimi şirketleriyle çalışmalar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Sahadaki sensörlerimizin sayısı da her geçen gün artıyor. Bununla birlikte Kırşehir, Bornova, Kuşadası ve Şişli’de de pilot çalışmalarımıza bu aydan itibaren başlıyoruz. Bundan sonraki çalışmalarımızda ise bir yandan ürünlerimizi ve servisimizi sürekli iyileştirirken bu sistemi önce Türkiye’de, sonra da tüm dünyada yaygın bir çözüm haline getirmeyi hedefliyoruz. Bu sayede daha temiz ve daha yeşil bir dünya için önemli bir adım atmış olacağımıza inanıyoruz…