#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Yaban

Bir milyonun Üzerinde Tür Yok Olma Tehdidi Altında: Yaban Hayatına Finansal Destek Şart!

Dünyada, bir milyonun üzerinde tür yok olma tehdidiyle karşı karşıya ve artan üçlü gezegen kriziyle mücadele ettiği göz önüne alındığında, yaban hayatının korunması için yenilikçi finansman daha önce hiç olmadığı kadar önemli. Her yıl biyoçeşitliliği korumaya yönelik küresel anlamda 143 milyar dolar yatırım yapılmasına karşın bu miktar, her yıl gereken tahmini 824 milyar doların çok gerisinde kalmaya devam ediyor.

Birleşmiş Milletler (BM), 2013 yılında, 3 Mart tarihini, insanları doğayla bağ kurmaya teşvik etmek ve bu günü aşan bir şekilde, hayvanlarla bitkilere yönelik sürekli bir öğrenmeyi sağlamanın yanı sıra harekete geçmeye ilham vermek amacıyla “Dünya Yaban Hayatı Günü” olarak ilan etti.

3 Mart aynı zamanda 1973 yılında imzalanan, Nesli Tükenmekte Olan Yaban Hayvanları ve Bitkileri Uluslararası Ticaretine Dair Sözleşme’nin (Convention on International Trade in Endangered Species of Wild Fauna and Flora – CITES) de kabul edildiği gün. Sözleşme, uluslararası ticaretin türlerin hayatta kalmalarını tehdit etmemesini sağlamakta önemli bir rol oynuyor.

Korumaya Ayrılan Finansman Gerekenin Çok Altında

Dünya Yaban Hayatı Günü’nün 2025 teması “Yaban Hayatı Koruma Finansmanı: İnsanlar ve Gezegen için Yatırım Yapmak” olarak belirlendi. Yaban hayatını korumayı daha etkili ve sürdürülebilir bir şekilde finanse etmeye odaklanan tema, hem insanlar hem de gezegen için dayanıklı bir gelecek inşa etmek adına nasıl bir işbirliği içinde olunabileceğinin de farklı yollarını arıyor.

Mevcut finansal akışlara bakıldığında, uygulanan hükümet politikalarının ulusal biyoçeşitlilik hedeflerine ulaşabilmekte yeterli olmadığı açıkça görülebiliyor. Her yıl biyoçeşitliliği korumaya yönelik küresel anlamda 143 milyar dolar yatırım yapılmasına karşın bu miktar her yıl gereken tahmini 824 milyar doların çok gerisinde. Dolayısıyla bir milyonun üzerinde türün yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğu ve artan üçlü gezegen kriziyle mücadele ettiği göz önüne alındığında, yaban hayatını korumak için yenilikçi finansman daha önce hiç olmadığı kadar önem teşkil ediyor. Yalnızca dünyanın toplam GSYİH’sinin yarısından fazlasının doğaya bağlı olduğu düşünüldüğünde dahi biyoçeşitlilik kaybının finansal istikrar için de önemli bir tehdit oluşturduğu aşikar.

Bununla birlikte 2022 yılında BM Biyoçeşitlilik Konferansı’ndan kabul edilen Kunming-Montreal Küresel Biyolojik Çeşitlilik Çerçevesi, biyoçeşitliliğin kaybını durdurmak ve gidişatı tersine çevirmek için gereken çabaları yeniden canlandırdı. Çerçeve kapsamında, koruma amacıyla her yıl en az 200 milyar doların mobilize edilmesi ve biyoçeşitliliğe zarar verecek sübvansiyonların 2030 yılına kadar ortadan kaldırılması hedefi belirlendi.

Yaban Hayatı 1,6 milyar İnsana Destek Sağlıyor

Yüksek dağ bozkırlarından mercan resiflerine kadar yaban hayvanları ve bitkiler, dünyadaki yaşam ağının ayrılmaz bir parçası. Tüm bu yaban hayatı, ekosistemlerin sürdürülmesini sağlıyor, doğal süreçleri düzenliyor ve biyoçeşitliliği destekliyor. İnsanların geçim kaynaklarını temel alan hizmetler oluşturmanın yanı sıra Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA’lar) gerçekleştirilmesine de katkıda bulunuyor. Sadece ormanlar, 60 bin ağaç türüne, amfibyenlerin %80’ine ve kuşların %75’ine ev sahipliği yaparken gıda, ilaç ve gelir biçiminde doğal sermaye temin ederek 1,6 milyardan fazla insana da destek sağlıyor.

Ancak insan faaliyetlerinin yol açtığı habitat tahribatı, genel anlamda biyoçeşitlilik ve nesli tükenmekte olan yaban hayatı türleri üzerinde korkunç bir etki bırakıyor. Doğal Hayatı Koruma Derneği (WWF) ile Londra Zooloji Derneği tarafından iki yılda bir hazırlanan ve bu alandaki en kapsamlı çalışmalardan biri olan Yaşayan Gezegen Raporu 2024 de durumun vahametini ortaya koyuyor. 5 bin 495 türün gidişatını ortaya koyan rapora göre, 1970-2020 yılları arasında yaban hayatı popülasyonlarının ortalama büyüklüğünde %73’lük bir azalma yaşandı.