#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Büyük Yangınlar

Büyük Yangınların Frekans ve Şiddeti Önümüzdeki On Yıllarda Artacak!

Avrupa’da ve Akdeniz coğrafyasında genel sorunun katastrofik yangınlar olduğunu ve kontrolden çıkan yangınların afetlere dönüşebildiğini belirten Prof. Dr. Serengil, iklim değişikliğinin etkisiyle Akdeniz ülkelerinde büyük yangınların ilerleyen yıllarda artacağını söyledi. Orman yangınını önleyen temel mekanizmanın “orman köylüleri” olduğunu vurgulayan Serengil, “20 yıl içinde Türkiye’de onlarca orman köyü ortadan kalkacak gibi gözüküyor. Bunların ortadan kalkması, oradaki gözetleyici, müdahale eden mekanizmanızın yavaş yavaş oradan kalkması, yanıcı madde birikmesi demek” diye konuştu.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Serengil, iklim değişikliğinin orman yangını tehlikesini artırdığını bununla birlikte zaman içinde ülkelerin orman teşkilatlarının da teknik anlamda güçlendiğini belirtti.

AA’nın haberine göre, Prof. Dr. Serengil, “EFFIS’e (Avrupa Birliği Copernicus Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi) göre, Türkiye’de 2024’te ortalamanın çok üzerinde, Avrupa’da Portekiz hariç diğer ülkelerde ortalamanın altında yanan alan miktarı kaydedilmiş. 2023 yılında bunun tam tersi söz konusuydu, Türkiye ortalamanın altındaydı; Yunanistan, İtalya ve İspanya ortalamanın üzerindeydi. Kuzey Afrika’da düşüş gerçekleşmiş, Kuzey ve Orta Avrupa’da yanan alan miktarı yükselmemiş” dedi.

“İnsanların Ormanla Etkileşimi Artıyor”

Yanan alanların ve orman yangını sayısının iklim değişikliği nedeniyle arttığını ya da azaldığını net biçimde söylemenin tek başına mümkün olmadığını belirten Prof. Dr. Serengil, “Genele baktığınız zaman iklim değişikliğinin etkisiyle Akdeniz genelinde yangın çıkma olasılığı ve yangın sayısı artıyor çünkü insanların ormanla etkileşimi artıyor” değerlendirmesini yaptı.

“Kırsal Nüfus Azaldıkça Orman Bölgelerinde Yanıcı Madde Birikimi Artıyor”

Prof. Dr. Serengil, kentlerin genişleyip yerleşimlerin ormana yaklaştığını, kentsel nüfus artışıyla çevredeki ormanlara baskının arttığını vurgulayarak bütün bunların yangın oluşum ve yayılma riskini yükselttiğini, kırsal nüfus azaldıkça orman bölgelerinde yanıcı madde birikiminin de arttığını ifade etti.

“Yangınlar Kontrolden Çıkarak Afetlere Dönüşebiliyor”

Akdeniz bölgesindeki ülkelerin başta Türkiye olmak üzere, yangınlar konusunda teknolojik imkanlara sahip olduğunu belirten Serengil, bu sayede yangın sayısı artsa bile yanan alan miktarının buna paralel yükselmediğini söyledi. Serengil, “Avrupa’da ve Akdeniz coğrafyasında genel sorun, katastrofik yangınlar. Orman teşkilatı standart bir yangına hızlıca müdahale edebiliyor ve ekstrem bir durum yoksa yangın söndürülüyor ama rüzgarın çok şiddetli olduğu, birden fazla noktada yangın çıktığı, yanıcı maddenin çok biriktiği durumlarda yangınlar kontrolden çıkarak afetlere dönüşebiliyor. Geçen sene Yunanistan’da, 2020’de Portekiz’de ve 2021’de Türkiye’de olan katastrofik yangınlarda teşkilatlar zorlandılar. Esas problem, bu tip büyük yangınların frekans ve şiddetinin önümüzdeki on yıllarda artacak olması” şeklinde konuştu.

“İklim Değişikliği Türkiye’de Yangın Risk Periyodunu Genişletti”

İklim değişikliğinin, Türkiye’de mayıs-eylül aylarındaki yangın risk periyodunu nisan-ekim olarak genişlettiğine dikkati çeken Serengil, temmuz-ağustos aylarında havanın çok sıcak olduğu, rüzgarın zaman zaman sert estiği, yanıcı maddenin çok kuru olduğu riskli dönemin de ayrıca genişlediğini, yangın görülmemiş veya çok az görülen bölgelerde bu tehlikenin ortaya çıktığını anlattı.

Kuzey Atlantik Salınımı’nın bazı yıllar negatif, bazı yıllarda ise pozitif yönlü olduğu bilgisini veren Serengil, “Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika’da yağışlı yıllar olduğu zaman, Türkiye ve Orta Doğu bölgesinde yağış azalıyor. Dolayısıyla Kuzey Avrupa’da veya Kuzey Amerika’da yağışın artacağı bir durumda orman yangını riski orada düşüyor, bizim coğrafyamızda ise artıyor” dedi.

“Köylerde Yaşamın Devamı için Destekler Artırılmalı”

Prof. Dr. Serengil, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Türkiye’de ve Avrupa’da iklim değişikliğinin yanı sıra yangın konusunda önemli diğer sorun, kente göç. Orman yangınını önleyen temel mekanizma aslında orman köylüleridir. Çok bilinçlidirler, bir yerde bir duman gördükleri anda hemen ihbar ederler, müdahale ederler. Artık köylümüzün yaş ortalaması 60’ın üzerinde, gençler köyde yaşamak yerine kente göçmeyi tercih ediyor. 20 yıl içinde Türkiye’de onlarca orman köyü ortadan kalkacak gibi gözüküyor. Bunların ortadan kalkması, oradaki gözetleyici, müdahale eden mekanizmanızın yavaş yavaş oradan kalkması, yanıcı madde birikmesi demek. Bu köylerde yaşamın devamı için destekler artırılmalı.”