Lüfer de tükendiğinde, Boğaziçi’nden ne kalacak geriye? “İstanbulluyum” diyen farkında değilse lüferin ve tasalanmıyorsa tükendiğine, İstanbul peki, nerede? Defne Koryürek’in önderliğinde Fikir Sahibi Damaklar / Slow Food Türkiye tarafından 2011’de “İstanbul Lüfer’e Hasret Kalmasın” mottosu ile başlatılan kampanya, bir adım daha ileriye taşınarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğiyle “İstanbul’un Lüfer Bayramı”na dönüşmüş durumda. Bu yıl da, 18-19 Ekim tarihlerinde Kuzguncuk’ta İstanbul’un deniz yaşamı ve diğer tüm alanlarına dokunan bir bayram gerçekleştirildi. Program; yaratıcı drama, heykel ve resim gibi atölyeleri, aynı zamanda da sofra keyfi, balıkçı muhabbeti gibi denizadamı ve deniz yaşamı alanlarına da dokunuyordu. Benim favorim, kartpostal atma etkinliğiydi. Küçüklüğümden beri kartpostal gönderen biriyim. Bana göre kartpostal göndermenin heyecanlı tarafı, karşıdaki kişiye mesaj ulaştırmak değil. Beni heyecanlandıran, mesaj karşıya ulaşacak mı ulaşmayacak mı piyangosunu oynamak. Her seferinde içimden bir tahmin yapar, sonucunu beklerim. Bu sefer de yavru balıklara ulaşacağına niyet ettim, bekliyoruz.
Siz ne yapabilirsiniz?
- Çinekop ve sarıkanatı, yani 24 santimin altındaki lüferleri beslenmenizden çıkarabilir, etrafınızı da bu yönde uyarabilirsiniz.
- İlgili etkinlik materyallerini, kampanya sitesinden çoğaltarak çeşitli mekanlara dağıtabilirsiniz.
- Avlayan ve satan kişi/kurumları Fikir Sahibi Damaklar veya ilgili makamlara bildirebilirsiniz.
- Slow Food etkinliklerini takip ederek, insanın doğa üzerindeki baskısının sonuçları konusunda bilgi edinebilirsiniz.