IEA’nın yeni çalışması, COP28’de verilen taahhütlerin küresel sıcaklık artışını “1,5 dereceyle sınırlandırma hedefi” için yeterli olmadığını gösterdi. Yüksek iklim hedeflerinin daha fazla iş, güçlü ekonomi ve daha sağlıklı bir gezegen vadettiğini belirten BM iklim şefi Simon Stiell ise “Kapımızdaki iklim felaketlerini önlemek ve milyonlarca insanı korumak için buna ihtiyacımız var” dedi.
Dubai’de devam eden ve 12 Aralık’ta sona ermesi planlanan COP28’deki iklim değişikliği müzakerelerinde yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliği ve metan azaltımı olmak üzere üç temel alanda taahhütlerde bulunuldu. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ise taahhütleri imzalayan tüm tarafların, taahhütlerini tam olarak yerine getirmeleri halinde küresel enerjiyle ilgili seragazı emisyonlarının geleceğini analiz etti.
Adımlar Olumlu Fakat İklim Hedefleri için Yeterli Değil
Çalışmaya göre, taahhütler enerji sektörünün seragazı emisyonlarıyla mücadelesinde olumlu adımlar olsa da dünyayı uluslararası iklim hedeflerine, özellikle de küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırma hedefine ulaştırmak için yeterli olamıyor.
8 Aralık Cuma itibarıyla yaklaşık 130 ülke, 2030’a kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına, yıllık enerji verimliliği iyileştirme oranını ise iki katına çıkarma taahhüdünü imzaladı. İmzacı ülkeler hep birlikte fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan küresel karbondioksit emisyonlarının %40’ını, toplam küresel enerji talebinin %37’sini ve küresel GSYİH’nın %56’sını oluşturuyor.
Taahhütlerin potansiyel etkisine ek olarak IEA, fosil yakıt sektörünün metan emisyonlarını ele alan 2030’a kadar rutin ateşlemeyi durdurmayı hedefleyen Petrol ve Gaz Karbonsuzlaştırma Sözleşmesi’ni de değerlendirdi. Sözleşmeye taraf olan 50 şirket, küresel petrol üretiminin yaklaşık %40’ını, toplam petrol ve gaz üretiminin ise %35’ini oluşturuyor.
Analiz; yenilenebilir enerji, verimlilik ve metanı kapsayan taahhütlerin mevcut imzacılar tarafından tam olarak yerine getirilmesinin, IEA’nın Dünya Enerji Görünümü 2023’teki Belirtilen Politikalar Senaryosu göz önüne alındığında, 2030 yılında küresel enerji bağlantılı seragazı emisyonlarının 4 gigaton CO2 eşdeğeri azaltılabileceğini söylüyor. 2030 emisyonlarındaki bu azaltım, dünyayı küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılmasıyla uyumlu bir yola sokmak için kapatılması gereken emisyon açığının yalnızca %30’unu temsil ediyor.
“Her Geri Adım Milyonlarca Hayata Mâl Olacak”
Pazartesi sabahı bir basın toplantısı düzenleyen BM iklim şefi Simon Stiell, “Yüksek iklim hedefleri daha fazla iş, güçlü ekonomi ve daha sağlıklı bir gezegen vadediyor. Kapımızdaki iklim felaketlerini önlemek ve milyonlarca insanı korumak için buna ihtiyacımız var” dedi.
Stiell, ülkelerin müzakere ekiplerine de bir mesaj gönderdi ve COP28 zirvesinde iklim değişikliğiyle mücadele konusunda anlaşmaya varmak için taktiksel engelleri ortadan kaldırmaya çağırdı. Dünyanın müzakereleri takip ettiğini belirten BM iklim şefi, “Saklanacak bir yer yok. Müzakereciler hedefe ulaşırken ufak adımlar atmamalı. Güçlü hedeflere giden yoldaki her geri adım milyonlarca hayata mâl olacak” diye ekledi.
Yenilenebilir enerji devrimini gerçekleştirmek için fosil yakıtlara olan bağımlılığın geride bırakılması gerektiğini vurgulayan Stiell, şunları dile getirdi: “Finans, iklim eylemini her cephede büyütmenin temel taşı olmalı. Şu anda iki konuyu görüşmek üzere buradayız: Birincisi, azaltım konusundaki hedefimiz ne kadar yüksek? Ve ikincisi, bu geçişi uygun destek araçlarıyla güçlendirmeye istekli miyiz?” Stiell, BM açısından her iki tarafta da en yüksek düzeyde hedefin mümkün olduğunu söyledi ve “Ancak hedeflerimizden birinde aksama olursa, bu her ikisinde de başarıya ulaşma becerimizi olumsuz yönde etkiler” şeklinde konuştu.