İklim değişikliğinin deniz kaplumbağaları üzerindeki etkilerinin kısa vadede gözlemlenemediğini, çok uzun süre veri toplanması gerektiğini belirten WWF-Türkiye Denizler ve Yaban Hayatı Program Müdürü Ayşe Oruç, küresel ısınma nedeniyle artan deniz suyu sıcaklığının deniz kaplumbağası yuvalama alanlarının genişlemesine neden olduğunu ifade etti.
WWF-Türkiye Denizler ve Yaban Hayatı Program Müdürü Ayşe Oruç, iklim değişikliğinin deniz kaplumbağaları üzerindeki etkilerinin kısa vadede gözlemlenemediğini, bu nedenle çok uzun süre veri toplanması gerektiğini belirtti.
AA’nın haberine göre,Deniz kaplumbağalarının yaşam alanı olarak ılıman denizleri tercih ettiğini söyleyen Oruç, “Isınmayla birlikte su seviyelerinin yükselmesi ve kum sıcaklığının artması başlı başına deniz kaplumbağalarını etkileyen ana faktörler. Deniz suyu seviyesinin artmasıyla da yuvaların su altında kalma riski ortaya çıkıyor” dedi. Oruç, küresel ısınmaya bağlı deniz suyu sıcaklığındaki artışın, kaplumbağaların yaşam alanlarının Akdeniz’de batıya doğru genişlemesine neden olduğunu söyledi.
İtalya’da Yuva Sayısında Artış Tespit Edildi
Oruç şu bilgileri paylaştı: “”Deniz suyu sıcaklığı arttıkça yuvalama alanı genişleyebiliyor. Mesela iri başlı deniz kaplumbağası Caretta carettalar için en öncelikli yuvalama alanları Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs iken deniz suyu sıcaklığının artışıyla birlikte İtalya’da yuva sayısında artış tespit edildi. Yuvalarda daha batıya doğru bir kayma görülüyor. Bizim Akdeniz kıyılarımızda tanımladığımız yuvalama alanlarımız var. Mesela Ege’de yuvalama kayıtları çıkıyor, beslenme alanları genişliyor. Çanakkale kıyılarından, Kuzey Ege’den beslenme ile ilgili veri artışı var.”
Adana Akyatan’daki Yeşil Deniz Kaplumbağaları Araştırıldı
Adana Akyatan’daki yuvalama kumsalında Yeşil deniz kaplumbağaları üzerine çalışmalar yürüttüklerini bildiren Oruç, deniz kaplumbağalarında yavruların cinsiyetinin kum sıcaklığıyla birebir ilişkili olduğunu ifade ederek, “Deniz kaplumbağaları yuvaya yumurta bıraktıkları zaman yuvalara belli bir süre içinde sıcaklık ölçer denilen küçük cihazlar yerleştiriyoruz. Yavrular çıktıktan sonra da bunları toplayıp bir bilgisayar programıyla yuvanın içindeki sıcaklık değişimini izliyoruz. Biz Adana’da, Akyatan deniz kaplumbağası yuvalama kumsalında çalışıyoruz. Bizim son 10 yılda yaptığımız çalışmalar, kum sıcaklığının artmasıyla Akyatan kumsalından daha çok dişi birey ağırlıklı yavruların çıktığını gösteriyor” şeklinde konuştu.
“Koruma Çalışmalarının Pozitif Etkisi Oldu”
Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından deniz kaplumbağaları konusunda çalışan uzmanlarla birlikte ortalama 20 yıllık bir süreçte yapılan değerlendirmelerin sonuçlarını paylaşan Oruç, “Caretta caretta türü için 2015 sonunda bir değerlendirme yapıldı. Son 20 yıl popülasyonu değerlendirildi ve yuvalama esas alınarak yapılan ortalama birey çalışmasında bu türle ilgili koruma çalışmalarının pozitif bir etkisi olduğu ve bu nedenle de kırmızı listedeki durumunun tehlike altındaki tür statüsünden, hassas tür statüsüne değiştirildiği yazılı olarak paylaşıldı. Bu, dünyada 10 kilit coğrafi bölgede yapılan bir çalışmanın sonucu. Bunlardan biri de Akdeniz” dedi.
Akdeniz’den de uzun dönem yapılan çalışmaların verisinin paylaşıldığını, bütün sonuçların çok iyi olduğunu dile getiren Oruç, “Bu, Koruma çalışmalarını bırakalım anlamına gelmiyor. Koruma çalışmalarına devam etmemiz gerekiyor çünkü bunlar yaşam döngüsünde uzun ömürlü canlılar ve uzun dönemde hayatlarıyla ilgili etkileri izleyebiliyoruz. Yeşil deniz kaplumbağası için tehlike altındaki tür statüsü hâlâ devam ediyor. Hatta Akdeniz’deki popülasyonu kritik” değerlendirmesinde bulundu.
“İyi Planlanmamış Yapılaşma Deniz Kaplumbağalarının Yaşamını Tehdit Ediyor”
Ses ve ışık kirliliği ile denizel ve karasal kirlilik gibi etkilerin de kaplumbağaların popülasyonlarını olumsuz etkilediğini vurgulayan Oruç, şunları söyledi: “Deniz kaplumbağalarının yaşamını tehdit eden ana faktörlerin başında iyi planlanmamış yapılaşma geliyor. Kıyı alanlarında yaşam alanlarının kaybı, yine bu kıyı alanlarında yoğunlaşan sanayi bölgeleri var. Aynı zamanda plastik kirliliği ve onunla birlikte balıkçılık faaliyetleri sırasında hedef dışı, tesadüfi olarak ağlara veya diğer av araç gereçlerine takılmalar da var.”
“Caretta Carettaların Yaklaşık %35’i Plastikten Etkileniyor”
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) kapsamında hazırlanan ve kaplumbağaların plastik kirliliğinden nasıl etkilendiğini gösteren rapora atıfta bulunan Oruç, özellikle Caretta carettaların yaklaşık %35 oranında plastikten etkilendiğini gösteren bir veriye sahip olduklarını aktardı. Besin piramidindeki tüm canlılar gibi deniz kaplumbağalarının da deniz ekosistemine önemli katkıları olduğunu söyleyen Oruç, “Yeşil deniz kaplumbağası deniz bitkileriyle besleniyor. Onu bir çeşit çim biçme makinesi gibi düşünebiliriz. Deniz bitkilerinin daha sağlıklı büyümesini sağlayabiliyor. Tabii bunu dengeli bir beslenme ve dağılımda söyleyebiliyoruz. Ayrıca mesela bizim kıyılarımızda yuva yapmayan ama Akdeniz’den geçiş yapan deri sırtlı deniz kaplumbağası, deniz analarıyla besleniyor. Özellikle yakıcı dediğimiz ve insan sağlığı için zararlı gördüğümüz bazı deniz anası türlerini yiyor. Caretta caretta türü, deniz kabuklularıyla besleniyor ve oradaki dengeyi sağlıyor” dedi.
Akdeniz’de Tatil Yapan Yurttaşlara Uyarı!
Deniz kaplumbağalarının korunması konusunda herkesin yapabileceği şeyler olduğunu vurgulayan Oruç, özellikle Akdeniz kıyılarında tatil yapanların kumsalda şezlong ve şemsiyelerini yerleştirirken yuvalama alanlarının içinde olmadıklarına dikkat etmeleri ve kumsalda evcil hayvanlarını başıboş bırakmamaları uyarısını yaptı.