#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Dünyamızın Ortak İklimi, Dünya Hava Durumu Ağı Aracılığıyla İzleniyor 

Dünya Hava Durumu Ağı dahilindeki sanat kurumları, “küresel iklim acil durumuna cevaben” sembolik hava durumu istasyonlarından hava durumu raporları paylaşıyor. 17. İstanbul Bienali etkinlikleri çerçevesinde 24 Eylül’de, SAHA Studio’da bir araya gelen sanatçılar ve konuklar; çağdaş sanat, ekolojik kriz ve Dünya Hava Durumu Ağı üzerine fikir alışverişinde bulundu. 

Farklı kıtalardan bir araya gelen sanat kurumları oluşturdukları Dünya Hava Durumu Ağı (World Weather Network) ile 2019’dan bu yana çalışmalarını sürdürüyor. Ağa katılan sanat kurumları, küresel iklim acil durumuna cevaben dünyanın farklı köşelerinde; okyanuslarda, çöllerde, dağlarda, tarım arazilerinde, yağmur ormanlarında, gözlemevlerinde, deniz fenerlerinde veya şehirlerde sembolik birer hava durumu istasyonu kurdu. Türkiye’deki sembolik hava durumu istasyonu olarak ise İstanbul’daki Galata Kulesi belirlendi.

Ortak İklimimiz Hava Durumu Raporları Olarak Paylaşılıyor

Kuzey yarımkürede en uzun gün olan 21 Haziran 2022’den başlayarak bir yıl boyunca sanatçı ve yazarlar, yerel hava durumu ve ortak iklimimiz hakkında gözlem, hikaye, görüntü ve hayallerini hava durumu raporları olarak paylaşıyor. Böylelikle yeni bir küresel platformda farklı seslerden ve bakış açılarından oluşan bir takımada yaratılıyor.

Dünya Hava Durumu Ağı konuşmaları, 24 Eylül Cumartesi günü, SAHA Studio’da yapıldı. Sanatçı Sibel Horada ve Aslıhan Demirtaş, SAHA Derneği Direktörü ve Küratör Çelenk Bafra ve Açık Radyo’dan İlksen Mavituna etkinliğin konuşmacıları olarak yer aldı. Çağdaş sanatın ekolojik krizlere yaklaşımının konuşulduğu etkinlikte sanat, son zamanlarda yoğun şekilde gözlemlenen aktivizm bağlamında da değerlendirildi.

Çağdaş sanatın ekolojik krizi kendine konu aldığını söyleyen İlksen Mavituna, “İklim krizinin sanatın konusu olması global ölçekte bir ivme kazandı. 17. İstanbul Bienali de buna bir zemin oluşturdu” dedi. Pandeminin doğa ile olan ilişkimizi ve insanın diğer canlılarla olan ilişkisini yeniden düşünmesine yol açtığını belirten Mavituna, yeni soruların post-pandemide ortaya çıktığını ve dünyanın yeni bir dönüşümün içinde olduğunu dile getirdi.

Çelenk Bafra ise Dünya Hava Durumu Ağı ile dünyanın farklı yerlerinden sanatçıların ve toplulukların bir araya geldiğinin altını çizdi. Bafra, “Dünya Hava Durumu Ağı dahilindeki 28 ortaktan biri olarak şunu söylemeyi isterim, bakışımız itibarıyla öncelikle yaklaşım olarak katılımcı bir metodoloji içindeyiz ve bunu bir duruşa dönüştürdük” dedi.

Bir sanat platformu olarak Dünya Hava Durumu Ağı’nın kolektif yapısını anlatan Bafra, “Hava durumu ve iklim dediğimiz şey o kadar kompleks ki bunu ancak dünyanın farklı yerlerinde ve yerelliklerinde meteorolojik ölçümler yaparak; dünya çapında bir sistem kurulması fikriyle ve bu fikri sanatçılar ve yazarlar aracılığıyla denemek için yola çıktık” dedi.

Hava durumuna bakmanın, dinlemenin ve onunla yaşamanın farklı yollarını sunan yazar ve sanatçıların hava raporları, platformdaki farklı yerlerden paylaşılıyor.

Sembolik istasyonlardan bazıları şöyle:

  • Himalayalar,
  • Irak’taki Mezopotamya Bataklıkları ve Arap yarımadasının çölü,
  • Utah’daki Büyük Tuz Gölü,
  • Güney Pasifik’teki Büyük Kiwa Okyanusu,
  • Newfoundland kıyılarında, Baltık Denizi,
  • Kuzey Kutup Dairesi sularındaki buzdağı sokağı,
  • Nijerya’da Ijebu’da tarım arazisi.

Sanatçılar ve yazarlar Japonya’daki Kanagawa ve Filipinler’deki Manila’daki gözlemevlerinde çalışırken Çin’deki bulut verilerine ve Fransa’daki likenlere bakabiliyor.

EkoIQ Editör