#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
net sıfıra

Enerji CEO’larının Çoğunluğu 2030’a Kadar Net Sıfıra Ulaşmayı Hedefliyor

Enerji sektörü CEO’larının sektörün geleceği hakkında beklentilerini ortaya koyan yeni bir araştırmaya göre, jeopolitik karışıklıklar ve yapay zeka nedeniyle ortaya çıkan riskler en çok önem verilen konuların başında geliyor. Yanı sıra %58’lik bir oranı kapsayan, enerji CEO’larının çoğunluğu, 2030’a kadar net sıfıra ulaşmayı hedeflemekle birlikte karbonsuzlaştırmayı başarmak için karşılarındaki engellerin de farkında.

KPMG’nin enerji, doğal kaynaklar ve kimya (ENRC) sektörüne liderlik eden CEO’ların karşı karşıya oldukları zorlukları ve fırsatları incelediği 2024 Global Enerji CEO Görünümü raporuna göre jeopolitik belirsizlikler, ekonomik dalgalanmalar ve teknolojik dönüşüm gibi küresel dinamikler sektör liderlerinin gündemini şekillendiriyor. Sektörde çalkantılı bir ortam olmasına karşın CEO’lar büyüme beklentileri konusunda iyimser olmaya devam ediyor. Bu güven ise değişimi yönlendirme konusundaki derin deneyimlerinden kaynaklanıyor. Yine de jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalardan, üretken yapay zekanın (Gen AI) getirdiği yeni zorluklara kadar birçok sorunun da farkındalar.

Geçen yıla benze şekilde CEO’ların %78’i ekonominin önümüzdeki üç yıl içinde büyüyeceğinden emin. Ayrıca CEO’ların %82’si kuruluşlarının büyüme beklentileri konusunda kendilerine güveniyor ve bu oran tüm sektör ortalaması olan %78’den daha yüksek. Ancak sektörün geleceğine ilişkin güven sağlam olmakla birlikte %72 ile biraz daha düşük kalıyor. Genel olarak, ENRC CEO’larının %43’ü önümüzdeki üç yıl içinde %0,01 ila 2,49 arasında büyüme beklerken yaklaşık üçte biri (%30) %2,50 ila 4,99 arasında bir büyüme tahmin ediyor.

Jeopolitik Karışıklıklar, Ekonomik Belirsizlik ve Gen AI Riskleri

Jeopolitik karışıklıklar ENRC CEO’larının en çok önem verdiği konuların başında geliyor ve %55’i bunu önümüzdeki yıllarda karşılaşacakları en büyük zorluk olarak görüyor. Bu oran tüm sektör ortalamasının (%47) oldukça üzerinde. Talep ve fiyatlar üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle ekonomik belirsizlik ikinci en önemli zorluk (%43) olarak görülüyor. Gen AI nedeniyle ortaya çıkan riskler de eşit derecede endişe kaynağı (%43) olarak değerlendiriliyor.

Tüm bu potansiyel zorluklara rağmen ENRC CEO’ları büyüme stratejilerine sıkı sıkıya bağlı kalıyor ve bu hedefe ulaşmak için çevik adımlar atıyor. Liderlerin üçte ikisi, çevrelerindeki birbiriyle ilişkili zorluklara yanıt olarak stratejilerini uyarladıklarını, kalan %33’ü ise bunu yapmayı planladıklarını söylüyor. Operasyonel açıdan ENRC CEO’ları sermaye ve girdi maliyetlerini enflasyona karşı korumayı büyüme hedeflerine ulaşmada birincil kaldıraç olarak görüyor (%22), bunu %17 ile inorganik büyüme takip ediyor.

Ekonomik belirsizlik iş dünyasını etkilemeye devam ediyor ancak ENRC CEO’ları GEN AI ve teknolojik gelişmelere daha fazla yatırım yaparak iş gücü becerilerinden ziyade dijital yenilik ve büyümeye odaklanıyor. Her 10 CEO’dan yaklaşık altısı (%59) teknolojiye daha fazla yatırım yaptıklarını söylerken %41’i iş gücü becerileri ve yeteneklerine daha fazla yatırım yaptıklarını belirtiyor. Bu oran, geçen yıl teknolojiye %52 ve iş gücüne %48 şeklinde neredeyse eşit bir dağılım gösteriyordu.

Madalyonun diğer yüzünde ise teknoloji riskleri, özellikle siber güvenlik yer alıyor. Bu alanda 2023’e kıyasla bu yıl önemli bir değişim var. Siber saldırılara karşı iyi hazırlandığını söyleyen ENRC CEO’larının oranı %46’dan %58’e yükseldi. Bu 12 puanlık artış, dikkat çekici bir gelişme. Bunun, CEO’ların %72’sinin operasyonlarını ve fikri mülkiyetlerini yapay zeka kaynaklı tehditlerden korumak için siber güvenlik yatırımlarını artırmış olmalarıyla bağlantılı olduğu düşünülüyor.

2030 Net Sıfır Hedefi

Anketin ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) başlığındaki sonuçlara göre ise ENRC CEO’larının çoğunluğu (%58) 2030 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyor ancak hepsi karbonsuzlaştırmayı başarmak için karşılaştıkları engellerin farkında. Bunların başında tedarik zincirini karbonsuzlaştırmanın karmaşıklığı (%35), ardından da beceri ve uzmanlık eksikliği (%22) geliyor. Bu nedenle, yetenek geliştirme, yapay zeka ve yeni teknolojilere yönelik beceri kazandırma çalışmaları ile etkin bilgi paylaşım süreçlerine yapılan yatırımlar her zamankinden daha kritik bir önem taşıyor.