#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Enerji Sektörünün Cam Tavanları Kırılıyor

Enerji sektöründe çalışan ve çalışmak isteyen, farklı disiplinlerden kadınları bir araya getiren Turkish Women in Renewables and Energy (Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları-TWRE) Platformu, ilk toplantısını 18 Ocak’ta gerçekleştirdi. Sektördeki kadın profesyonellerin iletişimini güçlendirme amacıyla yola çıkan platformun kurucusu Sedef Budak ile, oluşturdukları yapıyı ve hedeflerini konuştuk.

YAZI: Nevra YARAÇ

Enerji sektöründe çalışan kadınları bir araya getirme fikri nasıl ortaya çıktı? Neden böyle bir oluşuma ihti­yaç duyuldu?

2007 yılında, rüzgar türbini satmak için enerji sektörüne adım attım. O dö­nemde bildiğim kadarıyla en genç ve ilk kadın girişimci bendim ve hâlâ çok az kadınız sektörde. Bunun nedeni de enerji ve altyapı işleri hem fikir hem iş yoğunluğu olarak erkeklerin daha çok tercih ettiği işler olması. Üniversitele­rin veya teknik okulların makine, tek­nisyenlik, elektrik elektronik bölümleri hep erkek öğrenci ağırlıklı oldu. Ama son dönemde enerji sistemleri mühen­disliği, elektrik elektronik, elektronik haberleşme, makine mühendisliği gibi bölümlerde daha çok kız öğrenci oldu­ğunu görüyorum. Mesele, o kadınların sektör seçerken motive olmaları. Bu­nun için de kadın rol modellere ihti­yaçları var.

Profesyonel iş hayatında 19, enerji sek­töründe de 12. yılım. İlk günden beri sektördeki kadınların arasında bir ileti­şim kopukluğu olduğunu gözlemledim. Bu duruma çözüm üretmek amacıyla Mayıs 2018’de LinkedIn üzerinde Tur­kish Women in Wind Energy (Rüzgar Enerjisinde Türk Kadınları) ismiyle kurduğum grup bugün artık Turkish Women in Renewables and Energy (Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektö­rü Türk Kadınları-TWRE) ismi ile tüm disiplin ve alanlardaki kadınları bir ara­ya topladı. 18 Ocak 2019’da gerçekleş­tirdiğimiz ilk toplantımıza 65 kişi geldi. Bu kadar büyük bir katılım beni çok mutlu etti. Üç buçuk saat süren toplan­tıda; yeni işten ayrılmış, yeni mezun, doğum yapmış, iş arayan katılımcıla­rımız da vardı. Avukat, mimar, peyzaj mimarı, jeotermal, biyogaz, meteoro­loji, enerji sistemleri mühendislerine kadar her disiplinden kadın üyemiz var. Birlikte sıfırdan enerji santralı ta­sarlayacağız desem, onu inşa edebile­cek beyin ve işgücüne sahibiz şu anda. Bu da, kadınların her yerde var olması, her işi yapabiliyor olması anlamına ge­liyor. Bir sonraki toplantımızı 8 Mart’ta Dünya Kadınlar Günü’nde yapacağız.

Kariyer seçimi konusunda kadınları enerji alanına yönlendirmek için mo­tivasyon sağladığınızı söylediniz. Fir­malar da aynı motivasyona sahip mi kadın istihdamı konusunda?

Katıldığım ve platformdan bahsetti­ğim kongrelerdeki üst düzey yöneti­ci beyler oldukça ilgili. Her sene kız öğrencilerden stajyerler çalıştırmaya özen gösterdiklerini söyleyip bizimle işbirliği yapmak istediklerini belirti­yorlar. Büyük enerji firmaları zaten ilk günden beri her zaman kadın sayıları­nı artırmaya çalışıyorlar. Ama kadın­ların üst düzeye çıkmaları, cam tavan sendromundan ötürü, biraz zor oluyor. Birkaç rol model kadın var ama sayıları çok az. Erkek rol modeller zaten hep vardı. Bunun daha eşit hale getirilmesi, kadınların cinsiyete göre değil, tecrü­beye göre maaş alabiliyor ve terfi ede­biliyor olması bence çok önemli. Kadın hakları Türkiye için önemli bir konu ve bu da eğitim ve kariyerle başlıyor. Bize ulaşan öğrencilere nasıl destek verebileceğimiz, kime yönlendirebile­ceğimiz üzerine çalışıyoruz şu an. El­bette %100 iş garantisi vermek gibi bir durumuz yok ama sonuçta üyelerimiz Türkiye’nin ve dünyanın pek çok yerin­de iş yapmış bir sürü firmayla bağlantı­sı olan insanlar.

Bir de komiteler oluşturdunuz? Bu komiteler neler ve ne gibi işlevleri olacak?

Biz bir dernek değiliz ama herkes elini taşın altına koysun istedim. Toplantı­ları düzenlemek, destek olmak isteyen firmalarla ilişkileri yönetmek için bir networking komitesi oluşturduk İleti­şim komitemiz, sosyal medya kanalla­rımızı, web sitemizi organize edecek; fuar katılımlarını, kadın oturumlarını organize edecek. Eğitim komitemiz teknik geziler düzenleyecek. Bu nok­tada proje finansmanı ve teknik dene­timlerle ilgili eğitimler önemli, bu eği­timleri vereceğiz. İstihdam ve kariyer komitesi de gelen staj başvurularını değerlendirecek, yeni mezun iş ara­yanlara nasıl CV yazılır, toplantıda nasıl konuşulur, hangi konularda teknik alt­yapılarını geliştirmeliler gibi konularda önerilerde bulunacak. 2020’de istedi­ğimiz sayıya ulaşırsak mentorluk prog­ramları başlatabiliriz. Uzun vadede CV bankası projesini de hayata geçirmeyi düşünüyoruz.

Dünyada enerji sektöründe kadınla­rın durumu nedir?

İtalya’da 1982-83’te yenilenebilir enerji araştırmaları başladı. Orada da kadın çalışanlar 2000’lerin başından itibaren işe dahil olmaya başladılar. Kanada başbakanı bu konuda öncü, kabine­nin yarısı kadın ama onlarda istihdam ve mentorluk programları yürüten bir kadın derneği var. Orada da hâlâ istih­dam bir problem, yine çoğunluk erkek, kadınların oranı %50’yi bile bulmuyor sektörde. Keza ABD’de de öyle. Çün­kü hem petrol lobisi hem yenilenebilir enerji alanında bütün yatırımcılar, bü­yük patronlar hep erkek, muhtemelen kendi ekiplerini de erkeklerden oluş­turmuşlar. Yani kadın istihdamı sorunu bize özel değil, bütün dünyada sorun. Balkanlar’da sürdürülebilir enerji ala­nında çalışan kadınların bir araya gel­diği bir dernek var, onlarla da görüşü­yoruz. Güney Afrika’da kadınlar için de benzer bir platform kurulmuş, onunla da temas edeceğiz. Amaçlar aynı ve herkes biraz daha eşitlik istiyor. Türk kadınları diğer Avrupa kadınlarına göre her zaman daha şanslı oldu, Ulu Önder Atatürk devrimlerinin parçası olarak tarafımıza verilmiş olan seçme ve seçil­me hakkı (5 Aralık 1934) bize sunuldu. Bununla beraber erkek avcıdır, kadın evde çocuk bakar, yemek pişirir anlayışı çok da değişmiş değil. Bu yüzden hem bu algıyı kırmamız, hem de kendimizi motive etmemiz gerekiyor. Platformla ilgili aldığımız tepkiler ve gelişen ilişki­lerden iyi yönde ilerlediğimizi düşünü­yorum. Sektörde çalışan, sektöre ilgisi olan ve girmek isteyen tüm kadınları aramıza bekliyoruz.

EkoIQ Editör