Greenpeace Türkiye, yaptığı “Havanı Koru” çağrısıyla yetkilileri hava kirliliğini Dünya Sağlık Örgütü’nün insan sağlığı için olması gereken limit değerin altına çekmeye ve hava kirliliği olan ilçeleri koruma bölgesi ilan etmeye çağırdı.
Greenpeace Türkiye, Havanı Koru çağrısında; dünyada yaşayan insanların %99’unun hava kirliliğinin ciddi sağlık riskleri oluşturduğu bölgelerde yaşadığını belirti. Enerji, ulaşım ve ısınma politikalarının yarattığı sessiz katilin, ortalama yaşam ömrünü kısalttığını söyleyen Greenpeace Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre hava kirliliğinin her yıl 7 milyon kişinin hayatını kaybetmesine sebep olduğunu belirtti.
Çağrı şu şekilde sürdü: “Oysa hava kirliliğine bağlı erken ölümleri engelleyebiliriz. Havayı kirleten en büyük tehlikelerden biri Dünya Sağlık Örgütü’nün kanserojen madde ilan ettiği ‘Partikül Madde 2,5.’ Ve Türkiye’de henüz Partikül Madde 2,5 kirliliği ile mücadele etmek için belirlenmiş yasal bir limit değer bulunmuyor. Geçtiğimiz yıl 91,000 kişi ‘Partikül maddeler havada kalmasın limitler belirlensin’ talebiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı harekete geçmeye davet etti. Bakanlık bu çağrıya hazırladığı taslak yönetmelikte PM 2,5 limit değerine yer vererek cevap verdi. Greenpeace Türkiye, bu kez yetkilileri hava kirliliği ölçümlerinin düzenli yapılması ve hava kirliliğinin insan sağlığı için olması gereken limit değerlere düşürülmesi için harekete geçmeye davet ediyor. Çünkü Türkiye’deki temiz hava eylem planları bunun için yeterli değil.”
Türkiye’nin daha radikal kararlara ihtiyacı olduğunu belirten Greenpeace Türkiye; İstanbul, Ankara, Iğdır, Çanakkale, Edirne, Kahramanmaraş ve Zonguldak başta olmak üzere pek çok şehrimizde partikül madde kirliliğinin halk sağlığını tehdit eden limit değerlerin üzerinde olduğunu açıkladı. Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bir bölgede kanserojen partikül maddeden kaynaklanan hava kirliliğinin yılda 35 günden fazla yaşanması bölge için büyük tehdit oluştururken Türkiye’nin pek çok şehrinde hava kirliliği olan gün sayısı 100’lerle 200’lerle ifade ediliyor. Ölçümlerin düzenli yapılması ve gerekli önlemlerin alınması için acilen harekete geçilmeli.”
“Kirli Hava ile Yaşamaya Mahkum Edilmiş Milyonlarca İnsan Var”
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy kampanyayla ilgili, “Fosil yakıtlara dayalı ulaşım, ısınma yöntemlerimiz ve enerji üretim biçimlerimiz gezegeni her geçen gün yok oluşa bir adım daha yaklaştırırken temiz hava hakkımızı da gasp ediyor. Türkiye’nin onlarca il ve ilçesinde kirli hava ile yaşamaya mahkum edilmiş milyonlarca insan var. Temiz hava eylem planları ise bu durumu değiştirmeye yetmiyor. Bunu değiştirmek için yönetmelikte bölgesel kirlilikle mücadele edecek etkili mekanizmaları hemen devreye sokmalıyız. Kamu görevlileri, düzenli limit aşımlarının olduğu ilçelerde koruma bölgesi ilan etmeli ve havamızı kirleten faaliyetleri durdurma konusunda tereddüt etmemeli. Havasını korumak isteyen herkesi, bu talebi yaşadıkları şehirlerdeki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri’ne iletmeye ve Greenpeace Türkiye’nin kampanyasına imza atarak destek olmaya davet ediyoruz” dedi.
Greenpeace’in çağrısı şu şekilde noktalandı: “Bakanlıktan düzenli limit aşımlarının olduğu ilçelerde koruma bölgesi ilan edilmesini talep ederek ‘havanı koru!’ Hep birlikte temiz bir nefes alalım.”
Havanikoru.org sitesi üzerinden kampanyaya katılmak mümkün.
Sözü Edilen Koruma Bölgesi Nedir?
Koruma bölgesi; ısınma, ulaşım ve işletmelerden kaynaklanan hava kirliliği normal tedbirlerle ortadan kaldırılamadığında İl Mahalli Çevre Kurulları tarafından çevre ve insan sağlığını korumak adına hayata geçirilmesi öngörülen bir temiz hava eylem mekanizması. Bu kavram, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nin 30. Maddesi altında düzenlenmiş durumda. Yetkililer koruma bölgesi kararı aldıktan sonra hareketli ve sabit tesislerin faaliyetlerinin durdurulması, yeni tesislerin kurulmaması, enverziyon gibi meteorolojik şartlar ve hızlı kirlilik artışının yaşanması durumunda, tesislerde kullanılan yakıtların yasaklanması veya kısıtlanması gibi düzenlemeler zincirini içeriyor.
2021 Yılının Hava Kirliliği Tablosu
- Türkiye’nin en kirli bölgelerine sahip şehirleri şöyle: Iğdır, Batman, Ankara, Ağrı, Muş, Edirne, Kahramanmaraş, İstanbul, Denizli, Şırnak.
- Türkiye’nin en kirli üç semtine ev sahipliği yapan şehirler: Ankara, Iğdır ve Batman. Bu bölgelerde partikül madde kirliliği neredeyse yıl boyunca ulusal limit değerin üzerinde.
- Batman, Edirne ve Denizli illerinin her birinde yılda 300 günün üzerinde günlük PM10 limiti aşılıyor.
- Kahramanmaraş ülkenin en kirli 10 ilçesinden biri. 2021 yılında Elbistan’da yaşayan insanlar 256 gün boyunca kirli hava soludu.
- Ankara ülkenin en kirli 10 ilçesinden birine ev sahipliği yapıyor. Altındağ’da yaşayan insanlar 2021 yılında 205 gün boyunca kirli hava soludu.
- İstanbul ülkenin en kirli 10 ilçesinden birine ev sahipliği yapıyor. Sultangazi’de yaşayan insanlar 2021 yılında 214 gün boyunca kirli hava soludu.
- Günlük limit aşımlarının yanı sıra, Türkiye genelinde yeterli ölçüm verisine ulaşılabilen istasyonların %60’ından fazlasında PM 10 için yıllık limit değer aşıldı.
- Türkiye’nin farklı şehirlerinde 46 ilçe, bir yıl içerisinde 150 günden fazla ulusal limitlerin üzerinde kirli hava soludu.
- Mersin’in Akdeniz ilçesinde ölçüm yapılan 237 günün tamamında PM 10 için belirtilen ulusal limitin üstündeydi.
- 2021 yılında PM 10 kirliliğini takip eden 312 hava kalitesi ölçüm istasyonunun bilgilerine ulaşıldı. Bu istasyonların sadece 163’ünde yılın %90’ında erişilebilir veri mevcuttu. Erişilebilir veri barajını yılın %75’ini kapsayacak şekilde düzenlediğimizde istasyonların sayısı 209’a düşüyor.